İtikaf konusu
RAMAZAN MANİSİ:
Salih olan seçilir,
Gök kapısı açılır.
Oruçlunun üstüne,
Ne rahmetler saçılır.
AYET:
“Biz O’nu (Kur'an’ı) Kadir gecesinde indirdik. Kadir gecesinin ne olduğunu sen nereden bileceksin? Kadir gecesi bin aydan daha hayırlıdır.” -Kadir Suresi: 1-3-
HADİS:
“Kadir Gecesi’ni son on günde arayın ” -Buhârî, Fadlu Leyle-i Kadr 3, İtikâf 1, 14-
El-ĞAFFÂR
Mağfireti pek bol olan...
Ğafr, örtmek ve sıyânet etmek (korumak) mânâsınadır. Allah müminlerin günahlarını örter. Dilediği kullarını da günahlardan sıyânet eder, korur. Bu, onlar için en büyük nimetlerden biridir.
İtikaf konusu:
İtikaf, Ramazan’ın son on gününü camide veya başka bir ibadet mahallinde inzivaya çekilerek devamlı ibadetle meşgul olmak demektir. Bazı kıymetli insanlar Kadir Gecesi’ni “yakalamak”, Ümmet-i Muhammed için o süreyi dualar ve tevbelerle geçirmektedir. Peki herkes bunu nasıl yapabilir? Kolaylık ve rahmet dini olan İslam, gönlünde itikaf sevgisi olan her Müslüman için cüz’i de olsa itikaf sevabı kazanmasına imkan sağlıyor İtikaf, cuma namazı kılınan bir mescitte ibadet kasdıyla “belli bir süre” bulunmak demektir. Vacip, sünnet ve müstehap olmak üzere üç tür itikaf vardır. Vacip olanı, adak yoluyla olanıdır Sünnet olanı Ramazan’ın son on gününde yapılanıdır. Müstehap olanı ise cuma namazı kılınan bir camide itikaf niyetiyle en az “Sübhanallah” diyecek zamandan biraz daha fazla bulunmaktır. Durum böyle olunca velev “birkaç dakikalığına” da olsa itikafa girme ve sevabına nail olma şansımız var Yeter ki, camiye girerken (Allah rızası için itikafa niyet ettim) diyelim.
Hanımlar evlerinde İtikaf yapabilir
Hanımlar ise evlerinde mescit hükmüne koydukları bir oda veya bölmede itikâfa girebilirler. Hadis kaynaklarında Allah Resulü’nün hicretten sonra her yıl Ramazan’ın son on gününde itikâfa çekildiği ve hanımlarını da teşvik ettiği belirtilir: “Ramazan’ın son on günü girince, Resulullah geceleri ibadetle geçirirdi. Ailesini de ibadet etmeleri için uyandırırdı. İbadet için diğer zamanlardan daha fazla gayret gösterirdi ” -Buhari, İtikaf, 1, 6; Müslim, İtikaf, 2, 7; Tirmizi, Savm, 71-
Ramazan’da yapılan itikaf, orucun fayda ve maksatlarını tamamlayıcı ve oruçlu kimsenin, kendini toparlayıp nefsini teskin edememesi, kalbi ve kafasıyla ALLAH’a yönelememesi gibi hususları telafi edici bir ibadettir. Zaten onun aslı, ALLAH’a koşmak, O’nun eşiğine yüz sürmek ve her şeyden yüz çevirip O’nun rahmetinin kucağına atılmak manası taşır. O bu manaları taşıdığından dolayıdır ki Efendimiz (S.A.V.) hep Ramazan’ın son on gününde itikafa girmiş, O’ndan sonra gelen Müslümanlar da aynı vakti gözeterek onu eda etmeye çalışmışlardır. Böylece bu ibadet de, Ramazan ayının bir şiarı ve sürekli yapılan sünnetlerinden biri olmuştur. Kur’an’ın ifadesiyle bin aydan daha hayırlı olan Kadir Gecesi’nin de Ramazan’ın son on günü içinde gizli olması itikafın önemini daha da artırmaktadır. Her ne kadar bu güzel âdet, son yıllarda unutulmaya yüz tutsa da öteden beri Müminler tarafından uygulanmış, her beldede mutlaka birkaç kişi camilerde itikafa girmişlerdir. Bir mana büyüğü itikaf yapan kişiyi şöyle resmetmektedir: “İtikaf yapan, ihtiyacından dolayı büyük bir zâtın kapısında oturup dilediğini elde etmedikçe ‘Buradan ayrılıp gitmem ’ diye yalvaran bir kimseye benzer ki, ALLAH’ın bir mabedine sokulmuş, ‘Beni bağışlamadıkça buradan gitmem ’ demektedir’’
Her Ramazan İtikâfa girerdi
Hz Aişe (R.Anha) anlatıyor: “Resulullah (S.A.V.) vefat edinceye kadar Ramazan’ın son on gününde itikafa girer ve derdi ki: “Kadir Gecesi’ni son on günde arayın ” -Buhârî, Fadlu Leyle-i Kadr 3, İtikâf 1, 14-
Ebu Hüreyre (ra) anlatıyor: “Hz Peygamber (Aleyhissalâtü Vesselâm) her Ramazan’da on gün itikafa girerdi Vefat ettiği yılda ise yirmi gün i’tikafa girdi ” -Buhârî, İ’tikaf 17; Ebu Dâvud, Savm 78-
Sizde itikafa girebilirsini
İtikaf, kalben ve aklen ALLAH’a konsantre olamayan, günlük meşgaleler içinde boğulup kalan insanların bir senelik ayar yapabilecekleri günlerdir. Müminler itikâfa çekilerek kendilerini yenileme, şarj etme ve yeniden dirilme fonksiyonunu harekete geçirirler.
İtikaf, Ramazan’ın son on gününü camide veya başka bir ibadet mahallinde inzivaya çekilerek devamlı ibadetle meşgul olarak geçirmek demektir. Peki diyeceksiniz ki, herkes nasıl vakit ve imkân bulup da itikafa girebilir? Kolaylık, rahmet dini olan İslam, gönlünde itikaf sevgisi olan her Müslüman için cüz’i de olsa itikaf sevabı kazanmasına imkân sağlıyor İtikaf, cuma namazı kılınan bir mescidde ibadet kasdıyla belli bir süre bulunmak demektir Vacip, sünnet ve müstehap olmak üzere üç tür itikaf vardır Vacip olanı, adak yoluyla olanıdır Sünnet olanı Ramazan’ın son on gününde yapılanıdır Müstehap olanı ise cuma namazı kılınan bir camide itikaf niyetiyle en az “sübhanallah” diyecek zamandan biraz daha fazla bulunmaktır. Durum böyle olunca velev birkaç dakikalığına da olsa itikafa girme ve sevabına nail olma şansımız var Yeter ki, camiye girerken, “neveytü’l i’tikaf” (Allah rızası için itikafa niyet ettim ) diyelim. Hanımlar ise evlerinde mescit hükmüne koydukları bir oda veya bölmede itikafa girebilirler.
Efendimiz, itikafı tavsiye etmiştir
Hadis kaynaklarında Allah Resulü’nün Medine’ye hicretten sonra her yıl Ramazan’ın son on gününde itikafa çekildiği ve hanımlarını da teşvik ettiği mevzuunda bilgiler yer almaktadır.
Bu hadislerden biri şöyledir: “Ramazan’ın son on günü girince, Resulullah geceleri ibadetle geçirirdi. Ailesini de ibadet etmeleri için uyandırırdı. İbadet için diğer zamanlardan daha fazla gayret gösterirdi ” -Buhari, itikaf, 1, 6; Müslim, İtikaf, 2, 7; Tirmizi, Savm, 71- Ramazan’da yapılan itikaf, orucun fayda ve maksatlarını tamamlayıcı ve oruçlu kimsenin, kendini toparlayıp nefsini teskin edememesi, kalbi ve kafasıyla Allah’a yönelememesi gibi hususları telafi edici bir ibadettir.
Sahabe anlatıyor:
Ebu Said (Radıyallahu Anh) anlatıyor: “Biz Hz Peygamber (Aleyhissalâtu Vesselâm)’le birlikte Ramazan’ın orta on gününde itikafa girdik, yirminci günün sabahı olunca eşyalarımızı (evlerimize) taşıdık. Resulullah (Aleyhissalâtu Vesselâm) (bir hutbe irad etti ve) sonra şunu söyledi: “İtikafa girmiş olanlar, itikaf mahallerine dönsünler. Zira bu gece bana Kadir Gecesi’nin hangi gece olduğu gösterilmişti, sonra unutturuldu. Siz, son onda ve tek gecelerde arayın. Ayrıca bu gece kendimi su ve çamur içinde secde eder gördüm.” Resûlullah (Aleyhissalâtu Vesselâm) itikaf mahaline dönünce, o günün sonuna doğru hava bozdu Mescit o sıralarda (üzeri dallarla örtülmüş) çardak şeklindeydi. Hz Peygamber (Aleyhissalâtu Vesselâm)’in burnu ve burun yumuşağı üzerinde su ve çamur bulaşığını gördüm. Bu gece 21 gece idi ” -Buhârî, Fadlu Leyle-i-Kadr 2, 3, İtikaf 1, 9, 13; Müslim, Sıyâm 213-
Bir de Gece Namazı Kılsa
İbn-i Ömer dedi ki: HzPeygamberin sağlığında rüya görenler onu O'na anlatırlardı, ben de bir rüya görmek ve onu Hz.Peygambere anlatmayı diledim. O'nun zamanında bekar bir oğlandım ve mescidde uyurdum. Bir defasında rüyamda iki melek beni Cehenneme götürdüler. Baktım ki, o kuyu duvarı gibi örülmüş olup kuyunun ki gibi iki boynuzu vardı; o da ne, orada kendilerini tanıdığım insanlar vardı. Ben şöyle haykırdım: Cehennemden Allah'a sığınırım! Cehennemden Allah'a sığınırım! O sırada bir başka melek diğer iki meleğe katıldı ve bana şöyle dedi: Korkutulmayacaksın!
Ben bu rüyayı Hafsa'ya anlattım, Hafsa da onu Hz Peygamber'e anlattı. O bunun üzerine şöyle buyurdu: Abdullah ne güzel, ne iyi bir adamdır! Bir de geceleyin namaz kılmış olsaydı! Sâlim şunu ilave etti "ve o günden sonra Abdullah gecenin sadece az bir kısmında uyurdu. -Buhari, Ashabu'n-Nebi, 19-
HAZIRLAYAN: VEYSİ DEMİR HÜR24
Kaynak:HÜR24 Haber
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.