Kadınlar: "Yasalar çözüm yerine sorun çıkarıyor"

HÜDA PAR İstanbul İl Kadın Kolları Başkanlığı, son dönemde gündemde olan 18 yaş altı evlilikleri hakkında bir basın açıklaması düzenledi.

Yasaya göre 15 yaşını doldurmuş bireylerin zina yapması suç sayılmazken, ailelerin izni ile Allah’ın istediği şekilde evlenenlere ceza veriliyor. Kanuna göre, 18 yaşından küçük olduğu için tecavüzcü damgası vurularak cezaevine konulan erkeklerin mağduriyeti ile birlikte dışarda kalan aileleri de mağdur ediliyor.

Yaşanan bu zulmün son bulması adına Cuma namazının ardından Eyüp Camiinde basın açıklaması yapan HÜDA PAR İstanbul İl Kadın Kolları Başkanlığı, yasaların halkın sorunlarını çözmesi gerekirken sorun çıkardığını ve insanları mağdur ettiğini vurguladı.

Parti adına basın açıklamasını okuyan İstanbul İl Kadın Kolları Başkanı Münevver Aktaş, “Bugün burada 18 yaş altı evlenmiş, fakat kanunlar 18 yaş altı evliliği yasakladığı için tecavüzcü hükmüyle 10-17 yıl arası hapis cezası verilen genç evlilik mağdurlarının sesi olabilmek, yaşanan bu ciddi mağduriyetleri sağduyulu yetkili mercilere iletebilmek, tekrar bu tasarıların mercek altına alınmasını talep etmek için toplandık.” dedi.

Aktaş, “Yasalar ve Meclis, halkın önünü açmak, sorunları çözmek ve halkın huzur ve güvenini sağlamakla mükelleftir. Fakat Kanunlar ve nizamlar bu durumun aksine, aile yapısını sarsıyor, masum gençleri tecavüzcü koğuşlarına terk ediyorsa, çocukları ve kadınları zor hayat şartlarıyla yalnız bırakıyorsa, hiçbir kadın hakları, insan hakları savunucuları bu kadınlarımızın kapısını çalmıyor ise, işte bu noktada ciddi bir sıkıntı var demektir.” şeklinde konuştu.

“Genç evlilikten dolayı 8 bin aile parçalanmış 10 binden fazla çocuk annesi ile yalnız ve zor bir hayata terkedilmiş”

TCK’nın 104. maddesine göre 15 yaşını bitirmiş kişiyle cinsel ilişkide bulunduğunda şikâyet olunursa ceza verildiğini belirten Aktaş, şu ifadelere yer verdi;

“Bu durum, taraflar arasında bir şikâyetin olmaması durumunda cezanın olmayacağı mefhumu muhalifini hatırlatmaktadır. Ayrıca medeni kanunun 124. maddesine göre ‘erkek ve kadın 17 yaşını doldurmadıkça evlenemezler’ maddesi bulunmaktadır. Toplumumuzda resmi kayıtlara göre şu an genç evlilikten dolayı 8 bin aile parçalanmış; 10 binden fazla çocuk annesi ile yalnız zor bir hayata terkedilmiş, en önemlisi babasız kalmıştır. Bu sayı azımsanmayacak kadar ciddi bir rakamdır ve bu çocuklar babalarının nerede, niçin cezaevlerinde kaldıklarını ne arkadaşlarına ne de öğretmenlerine söyleyebilmektedir. Hazırlanan yasada etkili olan Kadın Hakları Savunucuları, genç yaş evliliklerinin önünü kesmek amacıyla 8 bin ve daha fazla kadını eşinden, ailesinden koparmış, zor ve yalnız bir hayata terk etmişlerdir. Bu mağdur kadın ve çocuklar seslerini duyurabilmek için imkânları dâhilinde çalışmalar, programlar yapsalar da yetkili merciler, İnsan Hakları ve Kadın Hakları savunucuları görmemekte, duymamakta ısrar etmekteler. 18 yaş altında evlendiği için gence ‘tecavüzcü’ damgasının vurulması, değil 18 yaş 15 yaş altı ‘Sevgili’ adı altında zinanın özgürlük olarak adlandırılması; hatta bazı üniversitelerimizde Toplumsal Cinsiyet Eşitliği kapsamında ‘Sağlıklı flört ilişkisi’; eğitimi veriliyorken Peygamber Efendimizin sünneti olan evliliğin ise yasaklanması, toplumumuzun aile yapısını ve toplumumuzun ahlaki değerlerini gerçek anlamda tahrip etmektedir.”

“Kanunlara 16-18 yaş arası evlilik için isteğe bağlı seçenek konulmalı"

Son olarak Aktaş, “HÜDA PAR İstanbul İl Kadın Kolları olarak, bu durumdan duyduğumuz kaygımızı, halkımızın inanç ve değerleriyle bağdaşmayan bu hususlara dair rahatsızlığımızı ve artık ülkemizde sorunun temelden çözülmesi için fikirlerimizi kamuoyu ile paylaşmakta fayda görüyoruz. Öncelikle Kanunlar ve nizamlar toplumun gerçeklerine görüp gözetip değer ve yapısına uygun şekilde tekrardan oluşturulmalı. 16-18 yaş arası evlilik için isteğe bağlı seçenek konulmalı ki ne zinanın yolu açılsın ne de bir mağduriyet yaşansın! Haklı ve haksızı karıştırmamak, yani tecavüzcülerin önünü de açmamak için öncelikle, evlilik için rıza ve talep yönünde sıkı kontrolün yapılması ve aksinin tespiti dâhilinde en ağır cezaların uygulanması gerektiğini de savunuyoruz. Toplumda ciddi sıkıntı ve problemlere sebep olacak kanun ve nizamlara karşı tüm kesimleri tepki göstermeye davet ediyoruz.” ifadelerine yer verdi. (İLKHA)