Kanserle mücadeleye sofranızdan başlayın

Kanserle mücadeleye sofranızdan başlayın
Memorial Şişli Hastanesi Onkoloji Bölümü’nden Doç. Dr. Serkan Keskin, kanser hastalarının tedavi sürecinde dikkat etmesi gereken noktalar hakkında bilgi verdi.

Modern dünyanın hayati riske neden olan hastalıkları arasında ilk sıralarda yer alan kanser, tanı ve tedavi için geliştirilen modern yöntemler ile kişilerin yaşam şeklinde yapacağı küçük değişikliklerle tehlike olmaktan çıkıyor. Memorial Şişli Hastanesi Onkoloji Bölümü’nden Doç. Dr. Serkan Keskin, kanser hastalarının tedavi sürecinde dikkat etmesi gereken noktalar hakkında bilgi verdi.

 

21. yüzyılın en sık görülen hastalıklarından biri olan kanser, kişilerin kendisinde olmasa da bir akrabası ya da arkadaşı dolayısı ile tanıştığı bir hastalık haline geldi. Sağlıklı bireylerin kanserden korunmak için tüm yaşam alışkanlıklarının gözden geçirmesi gerekirken, bu hastalığa yakalanan kişilerin daha dikkatli olması gerekmektedir. Tedavi döneminde gerek ilaçların yan etkileri, gerekse de hastalık nedeniyle tat alma duygusu değişebilmekte, iştah azalmakta, bulantı, kusma ve beslenme düzeni bozukluğu görülmektedir. Araştırmalar tedavi sırasında düzenli ve sağlıklı beslenen kişilerin kanser hastalığına karşı uygulanan tedavilere bağlı gelişen birtakım yan etkilere karşı daha dayanıklı olduğunu daha yüksek doz ilaçlara çabuk alışabildiğini ortaya koymaktadır.

 

Bol su içerek kemoterapinin zararlı etkilerini en aza indirebilirsiniz

Kanser hastalarında büyük önem taşıyan beslenme kavramı, aslında sağlıklı insanların uygulaması gereken beslenme şeklinden çok da farklı değildir. Burada önemli olan tedavinin yarattığı yan etkilere bağlı olarak bireyin yeterli ve dengeli beslenebilmesini sürdürebilmesindir. Bu dönemde dikkat edilmesi gerekenler:

Günde en az 5 porsiyon değişik renkte sebze ve meyve tüketilmeli.
İşlenmiş tahıl ürünleri yerine, tam tahıl ürünlerini (kepekli) tercih edilmeli.
İşlenmiş ve yağlı et tüketimi azaltılmalı.
Protein tüketimi artırılmalı.
Kemoterapinin zararlı etkilerini minimize etmek için özellikle tedavi sırasında günde en az 2 litre su içilmeli.
Besleyici değeri olmayan yüksek şeker ve yağ içeren yiyeceklerden uzak durulmalı.

Doktorunuza danışmadan besin takviyesi almayın

Beslenmeyi çeşitlendirmek, kişinin ihtiyacı olan birçok besin öğelerini yani vitamin, mineral, karbonhidrat, yağ ve proteinleri en dengeli şekilde karşılamanın temel kuralıdır. Vücudun ihtiyacı olan besin öğelerini karşılamak kanser hastalarda daha da büyük önem taşımaktadır. Bu süreçte bilinçsizce besin ve vitamin takviyesi alınmamalıdır. Dengeli bir diyetle beslenmek, sağlığı olumlu yönde etkilerken; E ve C vitamini, folik asit gibi antioksidan ilaçlar, bazı kemoterapi ilaçlarının ve radyoterapinin etkisini bozabilmektedir. Bu nedenle bir multivitamin ya da mineral ilacı kullanacaksa hasta mutlaka doktoruna danışmalıdır.

 

Yüksek protein içerikli besinleri dolabınızda bulundurun

Tedavi sırasında kişi kilo kaybı yaşadığı takdirde, 1-2 saatte bir azar azar beslenmeye özen göstermelidir. Acıkıldığında tüketilmesi için bazı besin gruplarına özellikle yönelinmesi önemlidir.

Sevdiğiniz, kalorisi yüksek gıdalar tüketin.
Az miktarda, sık yemek yemeye özen gösterin.
Yemek sırasında, şişkinliğe neden olabileceği için sıvı almayın.
Aileniz veya sevdiklerinizle birlikte, hoş bir ortamda yemek yemeye çalışın.
Yemek sırasında her türlü stresten uzak durmaya çalışın.
Tedaviden hemen sonra yemek yemeyin.
Yemek pişerken mutfağa girmeyin, yemek kokusu iştahınızı baskılayabilir.
Yemeklerden en az yarım saat önce 5-10 dakika egzersiz yapın, bu iştahınızın açılmasını sağlayacaktır.
Yemeklerin daha şık servis edilmesi iştahınızı artırabilir. Unutmayın; “İyi bir yemek önce gözle, sonra burunla ve en son ağızla yenir.”
Kendinizi iyi hissettiğiniz anları iyi kullanın ve zengin bir öğün tüketin. Birçok insan sabahları daha dinlenmiş olduğu için daha iştahlı olur.
Eğer mümkünse, yatma saatlerinizde bir şeyler yemeyi tercih edin. Bu sizin bir sonraki öğünde iştahınızı etkilemeyecektir.

Tedavi sürecinde bu gıdalara dikkat!

Greyfurt ve greyfurt suyu yerine portakal, mandalina, limon tüketilebilir.
Tüm turşu çeşitleri, salamura gıdalar.
Konserve gıdalar, sosis, salam, sucuk gibi ürünler.
Hazır meyve suları, kolalı içecekler, hazır çorbalar.
Alkol, tütün gibi ürünler.
Ağır yağda pişirilmiş ürünler.
Hazır tatlılar, pastalar.
Isırgan otu yemeği.
Tütsülenmiş besinler.
Kahve ve çay gibi içecek tüketimini sınırlayın
Yağlı yiyeceklerden ve bol tereyağlı soslardan kaçının.

Kaynak:HÜR24 Haber

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.