"Kariyer peşinde koşan değil, ilim ve hikmet arayışında olan bir gençlik istiyoruz"
Diyarbakır Seyrantepe Kapalı Spor Salonunda düzenlenen "TÜGVA 5. Gençlik Buluşması"nda gençlere hitap eden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, diploma avcılığı yaparak kariyer peşinde koşan değil, ilim ve hikmet arayışında olan bir gençlik istediklerine vurgu yaptı.
Gençlerin, zihinlerini kiraya vermemeli gerektiğini söyleyen Erdoğan, amaçlarının dünya üzerinde iyiye ve güzele dair ne varsa savunan bir gençliğin önünü açmak ve daima hakkın ve adaletin tarafında olan bir nesli Türkiye'ye kazandırmak olduğuna değindi.
"Elinde taşla, silahla, sopayla, faydasız şeylerle değil; kitapla, bilgisayarla gezen, kafasını boş işlerle değil planla, projeyle meşgul eden, yüreği heva ve hevesle değil inançla, şefkatle, cesaretle dolu bir nesil istiyoruz." diyen Erdoğan, "İstiyoruz ki bizim gençlerimiz, insana 'sarf malzemesi' gibi bakan, ölümü, öldürmeyi ve şiddeti kutsayan ideolojilere prim vermesinler. İstiyoruz ki bizim gençlerimiz, kendilerini kullanılacak bir meta-araç gibi gören örgütlere, yapılara asla itibar etmesinler. Öyle bir gençlik istiyoruz ki hangi görüşe mensup olursa olsun, hangi fikri savunursa savunsun okumalı, araştırmalı, sorgulamalıdır; kimseye zihnini kiraya vermemelidir. Diploma avcılığı yaparak kariyer peşinde koşan değil, hakiki manada ilim ve hikmet arayışında olan bir gençlik istiyoruz. Hepsinden önemlisi imanı ve ahlakı hayatının merkezine yerleştirmiş bir gençlik istiyoruz. Bunun için 40 yıldır gece gündüz mücadele ediyoruz." ifadelerini kullandı.
"FETÖ ve PKK birkaç neslin heba olmasına yol açtı"
Türkiye'ye saldıranların özellikle gençleri hedef almasının çok bilinçli bir strateji olduğuna dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Yıllar boyunca bu ülkede kimi zaman sağcı-solcu dediler, kimi zaman Alevi-Sünni dediler, kimi zaman ilerici-gerici dediler, kimi zaman Türk-Kürt dediler; ama her seferinde nesilleri mahvettiler. En son FETÖ hadisesi bize bir değil, birkaç nesle mal oldu. Aynı şekilde PKK da bu milletin birkaç neslinin heba olmasına yol açtı. Bu gençlerimiz içinden Peygamber Efendimiz uğruna kendi hayatını hiçe sayacak Hazreti Ali'ler inşallah çıkacaktır. Bu gençlerimiz içinden Kudüs'ü Haçlılara mezar eden Selahattin-i Eyyubi'ler çıkacaktır. Bu gençlerimiz içinden İstanbul'u fetheden Fatih'ler çıkacaktır. Bu gençlerimiz içinden Çanakkale’de bir Gazi Mustafa Kemal, Kutül Amare’de, İstiklal Harbinde düşmanın yüreğine korku salacak nice kahramanlar çıkacaktır. Bu gençlerimiz içinden Hasan Tahsin gibi tek kurşunla İzmir'de özgürlük ateşini yakan, Ömer Halisdemir gibi tek kurşunla darbecilerin oyunlarını bozan yiğitler çıkacaktır." dedi.
"Bizim sokak çetelerine kaptıracak tek bir çocuğumuz yoktur"
"Bu gençlerimizin içinden Nobel ödülü alan Aziz Sancar’lar çıkacaktır. Bu gençlerimizin içinden dava ateşimizi körükleyen Necip Fazıl gibi, Arif Nihat Asya gibi şairlerimiz çıkacaktır." diyerek konuşmasına devam eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bu gençlerimizin içinden dünya çapında edebiyatçılar, sanatçılar, müzisyenler, sporcular, matematikçiler, kimyacılar, doktorlar, mühendisler çıkacaktır. Dolayısıyla, bizim vatan-millet düşmanlarına kaptıracak tek bir gencimiz yoktur. Bizim vandallara, sokak çetelerine, bütün bunlara kaptıracak tek bir çocuğumuz yoktur. Bizim 34 yıldır gençlerin kanı ve gözyaşıyla beslenen vampirlerin insafına terk edilecek hiçbir evladımız yoktur. Hepsine de aynı hassasiyetle sahip çıkmak zorundayız." şeklinde konuştu.
"Güçlü olanın haklı değil, haklı olanın güçlü olduğu bir dünya düzeni istiyoruz"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, amaçladıkları gençliğin inşasını başararak, önce 2023 hedeflerine ulaşacaklarını ardından da 2053 ve 2071 vizyonlarını gençlere emanet edeceklerini belirterek, gençlere asla kendilerini küçümsememeyi öğütledi.
Gençlerin Türkiye'den başlayarak tüm dünyayı değiştirebileceğine olan inancını dile getiren Erdoğan, Türkiye'nin sadece bölgesinin değil, dünyanın yükselen gücü hâline gelmesinde gençlerin çok büyük katkıları olduğunu söyledi.
Erdoğan, "Şayet yeteri kadar gücünüz varsa, üzerine bir de iman ve ahlak eklediğinizde bunu hayırlı hizmetlere dönüştürebiliyorsunuz. İmansız ve ahlaksız güç, zulme, hoyratlığa, haydutluğa, pervasızlığa gidebilir. Türkiye, gücün hayırlı kullanımının örneği ise, İsrail tam tersi bir örnektir. Biz, güçlü olanın haklı değil, haklı olanın güçlü olduğu bir dünya düzeni istiyoruz. Bunun için 'Dünya 5'ten büyüktür.' diyoruz. Bunun için 'Kudüs kırmızı çizgimizdir.' diyoruz." diye konuştu.
"Türkiye'nin s-400 hava savunma sistemini hangi şartlarda aldığı açıkça ortadadır"
S-400 alımlarına da değinen Erdoğan, şöyle konuştu:
"Türkiye'nin bu hava savunma sistemini niçin aldığı, hangi şartlarda aldığı, ne şekilde kullanacağı açıkça ortadadır. Bu konunun, ne NATO'yla, ne F-35 projesiyle, ne Amerika'nın güvenliğiyle uzaktan yakından ilgisi bulunmadığını, işin erbabı olan herkes biliyor. Peki, buna rağmen S-400 konusunda niçin ülkemizin üzerine böylesine hoyrat bir şekilde geliniyor? Çünkü mesele başka… Mesele S-400 değil, Türkiye'nin Suriye başta olmak üzere bölgesindeki gelişmeler konusunda kendi iradesiyle hareket ediyor olmasıdır."
"Bazı çevreler Türkiye aleyhine estirilen rüzgârlara nefes veriyor"
Türkiye'deki bazı çevrelerin de Türkiye aleyhine estirilen rüzgârlara nefes verdiğini, destek çıktığını sözlerine ekleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Ancak ne yaparlarsa yapsınlar beyhudedir. Türkiye, istiklali ve istikbali için girdiği, 15 Temmuz başta olmak üzere pek çok bedel ödediği, şehitler verdiği bu yoldan asla geri dönmeyecektir. Bugün bize S-400 aldığımız için böylesine yüklenenlerin, daha dün ülkemiz topraklarına teröristlerin roketleri, bombaları yağdığında mevcut sistemleri nasıl toparlayıp götürdüklerini unutmadık." değerlendirmesinde bulundu. (İLKHA)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.