“Kudüs ve Filistin davası etrafında kenetlenmeliyiz”

1979 yılından beri Ramazan ayının son Cuma gününde tüm dünya Müslümanları tarafından kutlanan "Dünya Kudüs Günü" münasebetiyle Mustazaflar Cemiyeti Batman Şubesi tarafından kitlesel basın açıklaması yapıldı.

Atatürk Parkı’nda saat 17.00'de "Mescid-i Aksa Yıkılmadan, Kudüs'e Sahip Çıkalım" adıyla yapılan basın açıklamasına Batman İl Başkanı Davut Şahin ve parti teşkilatı, kanaat önderleri, alimler ve STK temsilcileri ile sıcak havaya rağmen aralarında kadınların da bulunduğu kalabalık bir kitle katıldı.

Afişlerin açıldığı basın açıklaması sırasında katılımcılar sık sık tekbir getirerek, "Kahrolsun İsrail" ve "Müslüman uyuma Kudüs’e sahip çık" sloganları attı.

Basın açıklamasından önce Kürtçe bir konuşma yapan İttihadul Ulema üyesi Molla Osman Teyfur, Kudüs’ün İsrail’in işgali altında olduğunu, Kudüs’ün işgalden kurtuluşunun Müslümanların vahdetinden geçtiğini söyledi.

Teyfur, “İslam tarihinde ve tevhid mücadelesinde Kudüs’ün yeri ve önemi çok büyüktür. Bütün Peygamberler de Kudüs’e çok büyük ehemmiyet vermişlerdir. İslam şeriatına göre, gerek Kudüs veya gerekse de başka bir İslam toprağı kâfirlerin işgali altına girmişse oranın ve bütün Müslümanların üzerine cihat farzdır. Kudüs yıllardır Siyonistlerin işgali altındadır. Mescid-i Aksa’nın içi terör şebekesi askerleri tarafından defalarca işgal edildi, içinde silah patlatıldı, askerler postallarıyla içine giriyorlar, Müslümanları Mescid-i Aksa’nın içinde esir ediyorlar, bayan Mü'minlerin çarşaflarını yırtıyorlar ama İslam âlemi sadece seyretmekle kalıyor. Kim hakikaten iman etmişse gerek kalbinde ve ruhunda Kudüs’ün aşkı ve heyecanı olması gerekir. Gerçek iman etmiş Müslüman, Kudüs’ün özgürlüğü için muhakkak kendini mücadeleye hazırlamalıdır.” açıklamasında bulundu.

Konuşmanın ardından yapılan basın açıklamasını Mustazaflar Cemiyeti Batman Şube Başkanı Feyzi Aydın okudu. 

Müslümanların ilk kıblesi olan ve Mescid-i Aksa’yı da içinde barındıran mukaddes Kudüs kentinin, yarım asırdan fazladır Siyonist İsrail’in, faşist Yahudilerin işgali altında bulunduğunu söyleyen Aydın, “Kudüs’ün ve Mescid-i Aksa’nın kaderi, adeta biz Müslümanların, yani İslam ümmetinin kaderini yansıtıyor. Kudüs’ün Siyonistlerin kirli postalları altında çiğnenmesi, Mescid-i Aksa’nın esaretten kurtarılamaması biz Müslümanların içinde bulunduğu acziyeti, dağınıklığı, perişanlığı, zayıflığı gösteriyor.” dedi.

Bugün ümmetin, tarihinin en zifiri karanlığını yaşadığına işaret eden Aydın, “Yeryüzüne varis olmaları gereken Müslümanlar, tarihlerinin en acı ve hüzünlü dönemlerinden birini yaşıyorlar. Müslümanlar zayıf ve güçsüzler. Vahdetten ve kardeşlikten uzaklar. Topraklarını barbar haçlı sürülerine karşı korumaktan acizler. Yanıbaşlarında öldürülen, kıyımlardan geçirilen, insanlık dışı vahşetlere maruz kalan, Müslüman kadın ve çocukların imdadına koşamayacak kadar pasif, dağınık ve perişan bir haldedirler.” diye konuştu.

“Ümmet, Kudüs’ün kurtuluş davası etrafında birleşirse güç ve kudret sahibi olur”

Ümmeti uyandırıp birleştirecek, güçlendirecek davanın Kudüs davası olduğunu belirten Aydın, “Ümmet, Kudüs’ün kurtuluş davası etrafında birleşirse güç ve kudret sahibi olur. Vahdet ve kardeşlik sahibi olur. Evet, Kudüs davası, Filistin davası, tüm ümmetin ortak davasıdır. Bu dava hangi mezhepten ve milletten olursa olsun tüm Müslümanları bir araya getirecek, vahdet potası içinde eritecek bir davadır. Çünkü bugün, Müslümanları perişan eden, birbirine düşüren, topraklarının işgaline neden olan fitne ve tuzakların hemen hepsinin arkasında İsrail ve onun hamisi olan Batı var. Katar’a yönelik saldırıların arkasında İsrail var. Suriye’deki fitnenin arkasında İsrail var. Irak'taki fitnenin arkasında İsrail var. Mısır'daki, Suudi'deki, birçok Ortadoğu ülkesindeki İslam düşmanı yönetimlerin, diktatörlüklerin, örgütlerin arkasında İsrail var.” ifadelerini kullandı.

“Kudüs ve Filistin davası etrafında kenetlenmeliyiz”

İsrail ve Amerika'nın, batının, İslam âlemindeki en zorba temsilcisi, Müslüman halkların kalbine saplanmış adeta bir fitne hançeri, bir kanser tümörü olduğunun altını çizen Aydın, konuşmasını şöyle sürdürdü: “İsrail’in elleri Ortadoğu’dan kesilmeden Müslümanlar için barış ve kurtuluş, vahdet ve kardeşlik söz konusu olamaz. Tüm dünya Müslümanları İsrail’e ve onun dostlarına karşı birleşmeli, Kudüs ve Filistin davası etrafında kenetlenmeli,  Filistin cihadına sahip çıkmalıdırlar. Ey Müslümanlar; Kudüs davasını canlı tutalım, Kudüs davası etrafında birleşelim. Dostluk ve düşmanlıklarımız Kudüs davasına olan dostluk ve İsrail’e olan düşmanlığımız üzerinde şekillenmelidir.”

“Dünya Müslümanları olarak vahdet içinde düşmanlarımıza direnmeliyiz”

Açıklamasında tüm dünya Müslümanlarına seslenen Aydın, “Ümmetin kurtuluş ve vahdetini isteyen, Müslüman halkların özgürlüğünü isteyen tüm ülke ve cemaatlere çağrıda bulunuyoruz; ümmetin en büyük düşmanı İsrail’dir. Acı ve perişanlığımızın arkasında işgalcisi İsrail’in ve arkasındaki şeytani güçlerin, Amerika ve diğer batılı ülkelerin topraklarımızı işgal edip talan etme emelleri yatıyor. Hayatı İslam ümmetine cehenneme çeviren fitne ve karmaşanın nedeni, Müslümanlar arasındaki basit ihtilaflardır. Müslümanlar olarak onlara karşı birleşmeliyiz. İş işten geçmeden, tüm İslam toprakları şeytani güçlerin ayakları altında çiğnenmeden, ümmetin can ve malı topyekün talan edilmeden dünya Müslümanları olarak uyanmalı ve vahdet içinde düşmanlarımıza direnmeliyiz. Bizi birleştirecek davaya, ümmetin ana davasına, Kudüs davasına dört elle sarılmalı, bu mukaddes davayı canlı tutmalı, bu davanın etrafında bir ve beraber olarak ümmetin kurtuluşu için mücadele etmeliyiz ve son söz olarak diyoruz ki; evet, ümmetin kurtuluşu Kudüs’ün kurtuluşundan geçer.” dedi.

Basın açıklamasının ardından grup sessizce dağıldı. (İLKHA)