"Kudüs ve Mescid-i Aksa direnişi tüm ümmetin direnişidir"

​İstanbul-Bahçelievler Dayanışma Platformu tarafından Siyonist işgalcilerin, Mescid-i Aksa'ya yönelik ihlallerini protesto etmek için basın açıklaması düzenlendi.

Siyonist işgalciler geçtiğimiz cuma günü yaptığı saldırılarda 3 Filistinliyi şehid etmesi ve Mescid-i Aksa’nın giriş kapılarına kameralar yerleştirilmesini protesto etmek amacıyla bir araya gelen Bahçelievler Dayanışma Platformu üye ve gönülleri Şirinevler Meydanında basın açıklaması düzenlendi. Basın açıklamasını Beytül Makdis Öncüleri Derneği Başkan Yardımcısı Muharrem Güneş okudu.

Siyonist işgalciler aleyhine sık sık sloganlar atarak, tekbirler getirilen basın açıklamasında "Kudüs İslam'ın Şehri, Mescid-i Aksa İlk Kıblemiz, Kudüs ve Mescid-i Aksa direnişi tüm ümmetin direnişidir." yazılı pankartları açarak tekbirler eşliğinde bir süre yürüdü.

"İşgal rejimi Mescid-i Aksa’yı önce bölüp, sonra yıkmak istiyor"

Siyonist İsrail’in, hedefinin Kudüs’ü bir İslam şehri olmaktan çıkarıp işgalini kalıcı hale getirmek olduğunu belirten Güneş, “Siyonist işgal rejimi Kudüs ve Mescid-i Aksa’ya yönelik kirli emel ve planlarını uygulamak için fırsat kolladığını son gelişmelerle bir kere daha göstermiş bulunmaktadır. İngiliz ve Amerikan emperyalizminin gayri meşru çocuğu bu işgal rejimi, Kudüs’ü bir İslam şehri olmaktan çıkararak işgalini kalıcı hale getirmek, Mescid-i Haram ve Mescid-i Nebi’yle birlikte yeryüzündeki üç ana mescidden biri olan Mescid-i Aksa’yı önce bölmek, ardından da yıkarak ortadan kaldırmak istemektedir. Bu amaç ve planları doğrultusunda Mescid-i Aksa’mızı sürekli abluka altında tutmakta, mescidimizi fırsat buldukça işgalci askerlerin postallarıyla çiğneme alçaklığında bulunmakta, son haftalarda saldırganlığını daha da artırarak Mescid-i Aksa’da tam anlamıyla terör estirmeyi sürdürmektedir. Kudüs ve Mescid-i Aksa’ya yönelik nihai emelleri için nabız yoklayan işgal rejimi, önce üç Müslüman genci Harem-i Şerif içinde şehid etmiş ve ardından kapılarına metal dedektörler yerleştirip Harem-i Şerif’e girişleri engellemiştir. Bu alçakça girişimlerine karşı kararlı bir direniş gösteren Kudüs’lü Müslümanlara yönelik büyük bir terör estirmiş, dedektörleri protesto ederek Mescid-i Aksa’ya girmeyerek namazını dışarıda ikame eden Müslümanlara saldırılar düzenlemiş, en son geçtiğimiz Cuma günü yaptığı saldırılarda yine üç Müslüman genci şehid etmiş, yüzlercesini yaralamıştır.” ifadelerini kulandı.

“Mescid-i Aksa’nın giriş kapılarına onlarca kamera yerleştirilmiş”

Filistinlilerin direnişi ve İslam dünyada gerçekleşen protestoların işgalci Siyonistlere geri adım attırabileceğini belirten Güneş, “Kudüs halkının yanı sıra onlara destek veren Gazze ve Batı Şerialı Filistinlilerin kararlı direnişleri ve İslam dünyasının her yerinde gerçekleşen protesto gösterileri sonucu metal dedektörleri kaldırma kararı alan Siyonist işgal rejimi, direniş karşısında geri adım atmak zorunda kalmış olsa da bu alçak planlarını fırsat buldukça yeniden deneyeceği açıktır. Nitekim dedektörlerin kaldırmasının ardından bu kez de Mescid-i Aksa’nın giriş kapılarına onlarca kamera yerleştirmiş, bu durum karşısında Kudüs Müftülüğü Müslümanlara çağrı yaparak direnişin sürdürülmesini istemiştir.” dedi 

“Filistin’i işgalci Siyonistlerin vesayet ve ablukasına bırakamayız”

Müslümanların Mescid-i Haram, ve Mescid-i Nebi’den nasıl ki vazgeçmedilerse Kudüs ve Mescid-i Aksa’dan da asla vazgeçmeyeceklerini vurgulayan Güneş, konuşmasını şöyle sonlandırdı:  

"Kudüs ve Mescid-i Aksa bizim için herhangi bir şehir veya herhangi bir mescid değildir. Kudüs, hemen tüm Peygamberlerin (as) yolunun kesiştiği, tarih boyunca Mekke ile birlikte tevhit mücadelesinin, İslam davasının merkezi olmuş bir şehirdir. Beytülmakdis, bizim ilk kıblemizdir. Önderimiz Rasulullah (s.a.s.) 14 yıl boyunca Mescid-i Aksa’ya yönelerek namazını ikame etmiştir. Rabbimiz, İsra Suresi birinci ayette Kudüs ve Mescid-i Aksa’yı övmekte ve bu toprakları mübarek kıldığını bildirmektedir. Kısacası Kudüs bir İslam şehridir ve Müslümanlara aittir. Kudüs, Rabbimizin her devirde iman ve amel bütünlüğünde kendisine itaat eden mü’min kullarını vâris kılıp emanet ettiği, insanlık tarihindeki tevhit mücadelesinin yorgun şahididir. Mekke ve Mescid-i Haram’dan, Medine ve Mescid-i Nebi’den nasıl ki asla vazgeçemeyeceksek, Kudüs’ten ve Mescid-i Aksa’dan da vazgeçemeyiz. Bu İslam topraklarını, işgalci siyonist yönetiminin vesayet ve ablukasına bırakamayız. Siyonist işgal rejimi nihai hedef olarak Kudüs’ü başkenti ilan ederek işgalini daha da genişletmeye ve kalıcı hale getirmeye çalışmaktadır. Filistinli kardeşlerimiz, canları pahasına ortaya koydukları direnişle tüm Ümmet adına, işgalci siyonistlerin Kudüs ve Mescid-i Aksa’ya yönelik işgaline son vermeye çalışmaktadırlar. Bize düşen kardeşlerimizin bu direnişine sahip çıkmak ve Kudüs davasını gündemde tutmaktır." (İLKHA)