"Kürecik NATO Radarı Üssü siyonist israil için hayati önem taşımakta"

"Kürecik NATO Radarı Üssü siyonist israil için hayati önem taşımakta"
Kürecik NATO Radar Üssüne Hayır İnisiyatifi, düzenledikleri basın açıklamasıyla siyonist işgal rejimine radar desteği veren Kürecik NATO Üssü'nün kapatılması gerektiğine vurgu yaptı.

 

Siyonist işgal rejiminin Gazze Şeridi'nde işgalci ABD ve kimi batılı ülkelerin desteğiyle işlediği katliam ve soykırımlar devam ederken Türkiye'nin işgal rejimine her türlü ilişkisinin kesilmesi istendi.

Bu kapsamda bir basın açıklaması düzenleyen Kürecik Nato Radar Üssüne Hayır İnisiyatifi, işgal rejimine radar bilgilerini veren Kürecik NATO Üssü'nün kapatılması gerektiğini belirtti.

Basın açıklamasını inisiyatif adına Mavi Marmara Gazisi Mehmet Tunç, okudu, Tunç, "Bildiğiniz gibi siyonist israil, 7 Ekim’den bu yana tüm dünyanın gözleri önünde Gazze’de her gün yeni bir katliam yapıyor. Başta büyük şeytan ABD, Fransa, Almanya, İngiltere ve onların uşağı bazı Arap ve İslam ülkeleri ise terörist israile her türlü desteği veriyor veya yapılan soykırıma sessiz kalıyor. En son Refah’ta, Müslümanların sığındıkları çadırlarda diri diri yakıldıklarını hep birlikte yüreğimiz parçalanarak izledik. Bu katliamın durmasına katkı sağlamak için bizler meydanlarda aylardır hükümete ve sayın cumhurbaşkanına, terörist israil ile her türlü ilişkiyi kesmesi çağrısı yapıyoruz. Filistin ile ticaret başta olmak üzere ilişkileri sürdürmenin Filistin davasına ihanet anlamı taşıdığını haykırıyoruz. Hükümetin tedrici olarak katil İsrail ile ticareti kesme kararını olumlu bulmakla birlikte bu kararın yeterli olmadığını ve hükümetten Türkiye’den bazı şirketlerin Libya ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti üzerinden paravan şirketler aracılığıyla bu ambargoyu deldiği yönünde iddiaları ciddi olarak araştırmasını ve buna engel olmasını, ayrıca Socar-Botaş iş birliğiyle Ceyhan üzerinden Azerbaycan petrolünü ırkçı israile satmaktan vaz geçmesini talep ediyoruz." dedi.

İşgal rejimine petrol Ceyhan Limanından gidiyor

Azerbaycan'ın işgal rejimine Türkiye üzerinden sattığı petrole dikkat çeken Tunç, şu ifadeleri kullandı:

"İbranice yayınlanan Globes internet sitesi mayıs ayının başında siyonist israilli yetkililerden alıntı yaptığı bir haberde, Türkiye'nin Tel Aviv rejimiyle ekonomik ilişkilerini durduracağını duyurmasına rağmen israil tankerlerinin Türkiye'nin Ceyhan limanından Azerbaycan Cumhuriyeti'ne ait petrolü yüklemeye devam ettiğini yazdı. 

Haberde aynen şu ifadeler yer aldı: 'israil günde 340 bin varil petrol ithal ediyor ve bunun yüzde 60'ı Bakü-Tiflis-Ceyhan boru hattıyla Kazakistan ve Azerbaycan Cumhuriyeti'nden taşınıyor. İsrail petrol tankerleri Türkiye'nin güneyindeki Ceyhan limanında Azerbaycan Cumhuriyeti petrolünü yükleyerek Hayfa limanına aktarıyor.' Milletimiz hükümetten derhal bu petrol sevkiyatına son vermesini ve vanaları kapatmasını istemektedir. Ayrıca bu kirli ticareti protesto eden gençlere yönelik İstanbul emniyetinin takındığı insanlık dışı tavrı ve gençlerin evlerine düzenlenen gece baskınlarını da şiddetle lanetliyoruz. 

Öte yandan BDS Türkiye Hareketinin hükümete yaptığı, ‘israil ile var olan Serbest Ticaret Anlaşması Feshedilsin’ çağrısını destekliyoruz. 

BDS çağrısında şu ifadelere yer vermişti: ‘Türkiye hükümeti, 'insani yardımlara izin verilmesi' gibi eşikler tanımlamaksızın israille olan ticareti süresiz ve koşulsuz olarak kesmeli, üçüncü ülkeler üzerinden ticarete devam edilmesini engelleyecek mekanizmalar geliştirmeli, yatırımların geri çekilmesini sağlamalı ve Türkiye-İsrail dostluk ve işbirliğinin zirve yıllarından kalma Serbest Ticaret Anlaşması’nı tek taraflı olarak feshetmelidir. Filistin tarihinde eşi benzeri olmayan bir yıkımın yaşandığı, insanlığa karşı sayısız suçun işlendiği ve yüzbinlerce Filistinlinin yaşadığı yerlerden geri dönüşsüz olarak sürülmek istendiği bu dönemde işgal rejimi tümüyle yalnızlaştırılmalı, askeri ambargo da dahil olmak üzere mutlak bir tecride, boykota ve yaptırımlara uğratılmalıdır. Bu bir insanlık görevidir ve tarih, bütün siyasi aktörleri bu soykırım sürecinde aldığı tutuma göre yargılayacaktır.’"

"NATO Radar Üssü halkımızın tüm itirazlarına rağmen kuruldu"

"Hatırlanacağı üzere siyonist israilin Türkiye'deki gözü kulağı olan Kürecik NATO Radar Üssü, halkımızın tüm itirazlarına rağmen 2012 yılında Kürecik’te kuruldu. 1000 (bin) kilometre yarı çapta her türlü hava aracını belli bir yüksekliğe ulaştığı anda tespit edebilen ABD yapımı AN-TPY-2 Radarı, korsan israile fırlatılacak her türlü balistik füzeyi algılama vazifesini yerine getiriyor." diyen Tunç, şöyle konuştu:

"Bu radar, siyonist israile atılan bir füzeyi tespit edip füzenin yörüngesini ve düşeceği yeri tanımlar ve bu istihbari bilgileri ABD’nin savaş gemilerine veya karaya yerleştirdiği hava savunma sistemine gönderir. Böylece karşı önleyici füze ateşlenir. ABD’nin israilin Negev çölüne yerleştirdiği aynı tip radarın konum itibariyle Kürecik’teki radar gibi çalışmasına imkan olmadığı için Kürecik NATO radarı siyonist İsrail için hayati önem taşımaktadır. Mesela İsrail’e atılan 1300 km menzilli bir füze, Kürecik’teki radar tarafından daha 300 km mesafeye ulaşmadan tespit edilecek, füzenin uçuş yörüngesinden İsrail’de düşeceği koordinat hesap edilerek siyonistlerin 10 dakika içerisinde sığınaklara girmesi sağlanacaktır. Görüldüğü gibi Kürecik’teki bu radar terörist israile çok kritik bir bilgi vermektedir. Hatırlanacağı gibi, ABD Savunma Dergisi olarak bilinen Defense News 2014 yılında, israilin demir kubbe hava savunma sistemini test ettiğini bu testler sonucunda sistemin Türkiye’de bulunan Kürecik NATO Radar Üssü ile entegre halde çalıştığını yazmıştı.  Kürecik’teki radar, İsrail’deki aynı tip iki radarla ve Almanya’nın Ramstayn Üssündeki ana merkezle irtibatlı bir radardır. Emekli Tümgeneral Beyazıt Karataş’ın verdiği bilgilere göre, Kürecik’teki radar Türkiye’ye gelebilecek tehdidi önleyecek durumda değildir. Çünkü Türkiye’de bu radarlarla uyumlu bir hava savunma sistemi yani füze bataryası yoktur. Kürecik radarının esas amacı, siyonist israile ve Körfezdeki Arap Krallıklarına gelebilecek olan tehditleri önceden algılayıp oraya gerekli uyarıyı yapmaktır. Zaten Genelkurmay İstihbarat Dairesi eski Başkanı Korgeneral İsmail Hakkı Pekin Paşa, Kürecik NATO Radarıyla ilgili olarak, ‘Bu radar, Türkiye’nin hava savunmasından çok İsrail ve ABD’nin hava savunmasına hizmet eden bir sistem’ demişti. Yine emekli Kurmay Albay İhsan Sefa da bu radarın sadece siyonist İsrail’e hizmet ettiğini ifade etmişti. Görüldüğü gibi bu radar üssü ülkemiz için büyük bir tehlike oluşturuyor. Bu yüzden Kürecik NATO Radar üssü hiç vakit kaybetmeden sökülmeli burada çalışan ABD’li ve israilli personel ülkelerine gönderilmelidir. Hükümet bu yanlıştan bir an önce dönmeli ve ülkemizi siyonist İsrail’e hizmet eden Kürecik NATO Radar Üssü ayıbından kurtarmalıdır. Eğer hükümetin Gazze’ye gerçekten yüreği yanıyorsa hiç vakit kaybetmeden şu adımları ivedilikle atmalıdır: Siyonist israile istihbarat desteği vermek amacıyla Malatya’mızda kurulan Kürecik NATO Radar Üssü derhal kapatılmalıdır. Siyonist İsrail ile ülkemiz arasında var olan tüm ilişkiler tamamen kesilmeli, ülkemizdeki siyonist elçilik ve konsolosluk hemen kapatılmalıdır. Mavi Marmara konusunda yapılan yanlıştan dönülmelidir. Mavi Marmara konusunda siyonist İsrail ile yapılan anlaşma iptal edilmeli ve siyonist komutanların ve yetkililerin hem ülkemizde ve hem de uluslararası mahkemelerde yargılanmasının önü açılmalıdır. Bu vesileyle 14. seneyi devriyesini geçtiğimiz günlerde geride bıraktığımız Mavi Marmara katliamında şehit olan 10 kardeşimizi özlemle ve rahmetle anıyoruz. Bu katliamı gerçekleştiren siyonist İsrail'i bir kez daha lanetliyoruz. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan Yahudilerin siyonist İsrail’de askerlik yapmasına imkan sağlayan kanun derhal iptal edilmelidir.  Türkiye'mize giydirilmiş olan NATO deli gömleği bir an önce çıkarılmalı, ülkemiz Nato'dan çıkmalı ve tüm NATO üsleri kapatılmalıdır. Terörist israilin en büyük hamisi olan büyük şeytan ABD/NATO’nun kullanımındaki İncirlik NATO üssü derhal kapatılmalıdır."

Tunç son olarak şu ifadeleri kullandı:

"Siyonistlerin bu saldırganlığı karşısında HAMAS, İslami Cihad ve diğer direniş grupları Gazze’yi kanlarının son damlasına kadar savunmakta kararlıdır. Onların bu şanlı direnişine Lübnan Hizbullahı, Yemen Ensarullahı ve Irak İslami Direnişi düzenledikleri askeri operasyonlarla destek vermektedir. Biz Malatya’dan Hamas’ı, İslami Cihad’ı, Lübnan Hizbullahı’nı, Yemen Ensarullahı’nı ve Irak İslami Direnişi’ni selamlıyoruz. Sonuna kadar Direniş Cephesi’nin yanındayız. Onlarla iftihar ediyoruz." (İLKHA)

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.