Kuzularla ilgilenmenin hoşluğu
Çetin kış şartları şehirlerde farklı yönleriyle hayatı zorlaştırırken, kırsal kesimlerde özellikle hayvancılıkla uğraşanlar, çobanlar hem kendileri hem de hayvanları için zor şartları aşmaya çalışıyor.
Türkiye'yi etkisi altına alan soğuk hava ve yoğun kar yağışı nedeniyle şehirlerde yaşam koşulları zorlaşırken, kırsal kesimlerde binlerce köy yolu da ulaşıma kapandı. Köylerle kent merkezleri arasındaki fiziki irtibat koptu.
Yoğun kar yağışı sadece köy yollarını kapamadı, aynı zamanda elektrik ve iletişim hatlarında da sorunlar yaşanmasına neden oldu. Kırsal kesimlerde soğuk ve dondurucu havalarda ısınabilmek de oldukça zorlaştı. Soğuk hava nedeniyle suların donması da birçok ihtiyacı gidermede sıkıntılar yaşattı.
Gerek kent merkezlerinde, gerekse şehirlerarası yollardaki buzlanma sebebiyle yaşanan trafik kazaları can kayıplarına, etkili olan kar yağışları başta okullar olmak üzere kamu kurumlarındaki çalışmaları da aksattı.
Kış mevsiminin sert koşullarıyla geçen bugünlerde yaşanan farklı sorunlarla beraber ısınma ihtiyacının giderilebilmesi için de yüksek düzeyde enerji tüketimine gidildi. Özellikle elektrik ve doğalgaz normalin üzerinde tüketildi.
Çetin geçen kış mevsiminde farklı sorunların yaşanması bir tarafa, özellikle köylerde hayvancılıkla uğraşan vatandaşlar, çobanlar zorlu kış koşullarını hem kendileri hem de hayvanları için aşmak zorunda.
Aslında birçokları için sıra dışı bir hayat yaşayan çobanlar, kendi yaşamlarını değerlendirdiklerinde şehirlerde yaşayan insanlara kıyasla çok farklı bir hayatları olduğunu, ama artık içinde bulundukları koşulların sıradan bir hal aldığını belirtiyor.
Günlük yaşamlarının zor taraflarıyla beraber keyif veren taraflarının da olduğunu ifade eden çobanlar, doğal hayatın getirdiği avantajların olduğunu söylüyor.
Köylerde yaşayan insanlar havası kirli, gürültülü, egzoz dumanlarının esir aldığı bir şehir ortamından uzak olmanın avantajlarını yaşarken, öte taraftan ise yıl da bir defa da olsun tatil için kırsal bölgelere, köylerine gidip zihinlerini ve bedenlerini dinlendirmek isteyen şehir insanları dünden bugüne hep olageldi.
Şehir ve kırsal yaşam kıyas ediledursun, Yalnızçamlar köyünde hayatı hayvanlarıyla iç içe geçen çoban Nihat Tarhan, sert geçen kış mevsiminde günlük yaşamından kesitler aktardı.
Bitlis merkeze bağlı 60 haneli Yalnızçamlar (Suvar) köyünde ikamet eden Nihat Tarhan, eşi ve 5 çocuğuyla birlikte kimilerine göre sıra dışı, kendilerine göre ise olağan bir hayat yaşıyor.
Bahar ve yaz mevsimlerinin köylerde daha keyifli geçmesiyle beraber bu mevsimlerin de kendi içerisinde çeşitli zorluklar barındırdığını belirten Tarhan, özellikle yazın sıcaklarında mücadele etmenin de zor olduğunu söyledi.
Koyun ve keçilerden oluşan yaklaşık 150 küçükbaş hayvana çobanlık yapan Tarhan, sabah daha güneş ağarmadan, şafak sökmeden uyanarak güne zinde başlıyor. Yaz aylarında sabah hayvanlarını alıp dağlık bölgelere otlatmaya götürüp akşam köyüne dönen Tarhan, kış aylarında ise yoğun kar yağışı nedeniyle hayvanlarına ahırlarda bakıyor. Saman ve yazın toplayıp kuruttuğu, Kürtçe "çilo" diye tabir edilen meşe ve palamut ağaçlarının yapraklarıyla koyun ve keçilerini besleyen Tarhan, zahmetli olduğu kadar keyifli de bir hayat yaşıyor.
Okulların tatil olduğu dönemde çocuklarının da kendisine yardım ettiği söyleyen Tarhan, çetin geçen kış aylarının getirdiği zorlukları şöyle anlattı:
"Kış şartları zordur. Bizim buralarda kar çok yağar. Çevremizde çığ tehlikesi de her zaman vardır. Bu yıl havalar çok sert. Bu nedenle biz de zorluk çekiyoruz. Hayvancılıkla geçimimizi yapıyoruz. Kış olunca hayvanlara bakmak daha zahmetli oluyor. Hayvanlarımıza saman, arpa, ot ve yaprak veriyoruz. Küçüklüğümden beri hayvancılık yapıyorum. Zor olmasına rağmen şükrediyoruz."
Kış aylarında hayvanlara bakmanın zor olduğunu, hayvancılığın eskisi gibi de para etmediğini söyleyen Tarhan, soğuk havalarda ailesinin ihtiyaçlarını giderdiği gibi ahırlarda barınan koyun ve keçilerine de aynı özenle bakmak zorunda olduğunu ifade etti.
Üç tarafı dağlarla çevrili Yalnızçamlar köyünde doğup büyüyen Tarhan, çocuklarının eğitimi için de elinden geleni yaptığını belirtiyor. Köy okuluna giden çocukları da boş zamanlarında babalarına ahır işlerinde yardım ediyor. Hayvanların süt sağımına da yardım eden çocuklar, koyun ve keçilerle zaman geçirmekten de keyif alıyor. Özellikle yeni doğum yapan keçi ve koyunların yavrularına ilgi gösteren çocuklar, Kürtçe "berxik" dedikleri kuzular ve "karik" diye çağırdıkları keçi yavrularıyla zaman geçirmeyi seviyorlar.
Hayvanların ahırda bakımının yanı sıra, bekçiliklerini de yaptığını belirten Tarhan, kurtların saldırısından korumak için geceleri ara sıra uyanıp ahıra giderek hayvanları kontrol ettiğini de sözlerine ekledi.
Şehirdeki çocukların gördüklerinde imreneceği kareler paylaşan Nihat Tarhan ve çocukları, tüm zorluklarıyla beraber hayatlarından memnun olduklarını, şehirde yaşayanların ara sıra da olsa köylerdeki yaşamı yakından görmek için buralara gitmeleri gerektiğini tavsiye ediyor. (İLKHA)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.