Lozan Bağnazlığı!
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Lozan Barış Anlaşmasını tartışmaya açtı.
Bazıları bunun yapay bir gündem olduğunu iddia ederken bazıları ise “tartışmanın tam zamanı” diyerek konuyu detaylandırma ihtiyacı hissediyorlar.
Herkese tepeden bakmasıyla maruf Tarihçi İlber Ortaylı, tartışmalarda Lozan'ı eleştirenler için “Kahvede geğirerek tespih çekmekten başka şey değil” sözleriyle tepki gösterdi. Anlatımlarının ise “kahve kültürü” anlatımından bir farkı yoktu.
Kemal Kılıçdaroğlu her zamanki gibi konuyu bilmediğini gösteren garip laflar etti: “Bu parlamentoyu parlamento kılan da Lozan Antlaşması'dır. Türkiye Cumhuriyeti'nin varlık nedeni saydığımız bu antlaşmanın, bizim tarihimizdeki yeri özeldir.” Kılıçdaroğlu, Lozan masasına “galip” olarak oturan Türkiye'nin anlaşmada hiç de o pozisyonda görünmediğini sorgulamıyor, çünkü meseleyi bilmiyor.
Asıl sorun şu ki, Tarihçiler bu anlaşmanın tüm maddelerini ortaya koyup ciddi bir şekilde tartışmıyorlar. Yıllarca halka Sevr'in şartlarıyla Lozan'ın zafer olduğu yutturuldu.
Popüler tarih yazarlarından Yavuz Bahadıroğlu, ilginç ayrıntılar paylaşarak konuyu anlattı:
“Mustafa Kemal'in Nutuk kitabında anlatıldığı, İsmet İnönü'nün hatıralarında geçtiği gibi aynen ders kitaplarına geçirilen pek çok şeyi kaybettiğimiz bir mutabakattır. Bize Sevr'i gösterdiler ancak Lozan'a razı ettiler. Yunanistan'ı yendik diyoruz ancak tazminat almıyoruz. Batı Trakya'yı, Ege Adalarını, Batum'u, Musul'u bırakıyoruz. Kara sahası hava sahası diye Yunanistan ile aramız bir türlü düzelmiyor. Buradaki pürüzler o dönemden kaldı.”
Bahadıroğlu, Lozan'ın dışında da resmi tarih tezlerine itiraz ediyor. Hatta o dönemde de itiraz edenlerin varlığından ve itiraz sebeplerinden söz ediyor:
“Şimdi Rauf Orbay milli mücadele kahramanı değil midir? Rauf Orbay Lozan'ı kastederek diyor ki: ‘Misak-ı Milli yarım kaldı'. Millet Meclisi'nde pek çok tartışma yaşanıyor. Birinci Meclis lağvediliyor, ikinci Meclis oluşturuluyor ve Lozan tasdik ettiriliyor. Biz hilafeti kaldırmadan önce İngiliz parlamentosu Lozan'ı tasdik etmedi. Biz ne zaman ki hilafeti kaldırdık, o zaman tasdik etti. Bu da bize bir mesaj veriyor.”
Milliyetçilerin tezleri bir tarafa Lozan'ın, dönemin şartlarının da göz önünde bulundurularak objektif bir şekilde değerlendirilmesine ihtiyaç var. Özellikle de Yavuz Bahadıroğlu'nun “Birinci meclisin lağvedilmesi” ve “Hilafetin kaldırılması” konusu ile Lozan arasındaki bağlantı oldukça önemli. İngilizlerin ön şartlarından birinin “Hilafetin kaldırılması” olduğu ve bu gerçekleşmeden anlaşmayı onaylamadığı konusu netleşsin. Hatta Lozan Anlaşmasının tüm maddelerinin kamuoyuna anlatılmadığı ve içlerinde yeni Türkiye Cumhuriyetinin kanunlarını bile nereden alacağının belirtildiği ve devletin buna göre şekillendirildiği iddiaları konusunda da kafa karışıklığı ortadan kaldırılsın.
Maddeler net olarak ortaya konarsa “Zafer mi, hezimet mi?” olduğu konusunda herkes bir fikir sahibi olabilir.
Kaynak:DOĞRUHABER
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.