Mardin'de "Son kale aile" programı düzenlendi

Mardin'de "Son kale aile" programı düzenlendi
Mardin’in Artuklu ilçesinde Bediüzzaman Said Nursi’nin vizyonuyla “Son Kale Aile” temasıyla bir program düzenlendi.

Mardin STK Platformu, Said Nursi Anadolu İmam Hatip Lisesi ve Mardin Eğitime Destek Platformu tarafından Bediüzzaman Said Nursi’nin vefatının yıl dönümü münasebetiyle program düzelendi.

Program, Kur’an'ı Kerim tilavetiyle başladı.

Mardin Milli Eğitim Müdürlüğü konferansında düzenlenen programa Mardin Vali Vekili Hasan Kurt, il protokolü ve vatandaşlar katıldı.

Moderatörlüğünü Artuklu Üniversitesi İslami İlimler Fakültesi Dekanı Mehmet Zahir Ertekin’in yaptığı oturuma konuşmacı olarak Harran Üniversitesi Biyokimya Anabilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Kasım Takım ve Iğdır Üniversitesi Mantık Anabilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Ahmet Kavlak katıldı.

"Çocuklar cennetle terbiye edilmeli, cehennemle değil"

Iğdır Üniversitesi Mantık Anabilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Ahmet Kavlak, çocuğun bilinçlenmesinde yapılması gerekenlere değinerek, “Bir Müslüman yetiştirmek için bizim ecdadımızla iftihar eden bir nesil yetiştirebilmek için evvela İslamiyet'i sevdirmektir. Ancak sevdirerek sevdirmek. Çocuklar cennetle terbiye edilmeli, cehennemle değil. İkincisi mutlaka çocuğa bizim ecdadımızın tarihini en tasdikli şekilde anlatılması gerekiyor. Üçüncüsü ise çok mühim olup çocuğa Müslüman olmayanlara karşı düşmanlık bilincini aktarmak. Bu bir anne ve babanın çocuğuna karşı verebileceği eğitimin aslıdır. Çocuğa gayrimüslimlere, dinsizlere, karşı düşmanlık hissi verilmediği takdirde çocuk onları taklit etmeye başlayacaktır. Bununla beraber çocuğun kendi ecdadının tarihini bilmesi ve edebiyat yönünün bilinçlendirilmesi lazım. Kişi, kendi tarihini bilmezse ileri kat edemez. Türkiye’de yaşayan gayrimüslimler kendi tarihlerine çok bağlı olduğu gibi bu yönde çocukları bilinçlendirmeye çalışıyorlar. Bizler niye kendi tarihimize sahip çıkmayalım ki? Ecdadımızın tarihiyle iftihar etmek en önemli vazifemizdir. Kaç kişi çocuğuna Fatih Sultan Mehmet’i, Selahaddin-i Eyyübi’yi, Said-i Nursi’yi anlattı?” diye sordu.

"Ailede İslam'la, imanla hükmedilmiyorsa o aile dağılmaya mahkûmdur"

İslam dini kaideleri çerçevesinde ailenin yetişmesindeki rolüne vurgu yapan Kavlak, “İslam toplumunda aile, İslam’ın yaşadığı en küçük millettir. Ailenin reisi milletin reisidir. Dolayısıyla bir milleti yetiştirir gibi aileyi yetiştirmek gerekir. Bunun en temel taşı da imanla yapılması lazım. Ailede İslam'la, imanla hükmedilmiyorsa o aile dağılmaya mahkûmdur. Bununla beraber ailedeki muhabbet dünveyi menfaatler seviyesinde olur. Üstad Bediüzzaman da buyurduğu gibi; ailede iman hükmetmeli. Eş seçerken İslamiyet hükmetmeli. Eş seçiminde hata yapıldığında ise sabretmeli. Çünkü boşamak bizim kültürümüze yakışmaz. Kadının da erkeğinde mutluluğu ailesindedir. Bütün aile fertleri imanı kuvvetlendirme noktasını ailenin temeline aldığı takdirde ailede ikinci bir meseleye ihtiyaç kalmaz.” dedi.

“Irkçılık şeytanın işidir”

Irkçılığın insana ve aileye verdiği zarara dikkat çeken Harran Üniversitesi Biyokimya Anabilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Kasım Takım ise şunları söyledi:

“Yüce Allah, insanları yaratmasında çok maksatları var. Kur’an'ı Kerim’de, ‘ey insanlar sizleri bir dişi ve bir erkekten yarattık. Ve birbirinizi tanıyasınız diye kabilelere ayırdık’ buyurmaktadır. Milliyetçilik hepimize lazım olan şeydir. Milli kimlikler, korunması gerekiyor. Rabbimiz bizi böyle ayırdığını kendisi ifade ediyor. Dolayısıyla ırkçılığa karşı olmamız gerekiyor. Çünkü ırkçılık şeytanın işidir. Bazıları ‘biz Türk’üz kanımız asildir’ ifadelerinde bulunuyor. Hepimizin kanı aynı asillikle ne alakası var ki. Hiç kimsenin kanı diğerinden daha asil değildir. Bu da şeytani bir durumdur. Milli kimlikler İslamidir. İslam’ın milli kimliklerle mücadelesi yoktur. Tarih kaynaklarında İslam’ın olduğu coğrafyalarda hiçbir milli kimlik zayi olmamıştır. Misal bir Kürt kültürünün kendini içerisinde korunması gereken bir kültürdür. Diğer kültürler de aynı şekilde. İslam düşmanları bu kültürleri birbirleriyle çakıştırarak kültür ve milli kimlikleri hedef alıyorlar. Dolayısıyla buna karşı uyanık olmak gerekiyor. Milli kimlik bir toplumun ailesi hükmündedir. Bu ailenin de tahribatı maalesef hedef noktasında. Tahribatın altında ise ailede, kadının farklı bir konumda gösterilmesi, erkeğin farklı bir konumda gösterilmesi ve çocukların yetiştirilmesinde geleneklerimize hiç uymayan alternatif çözümlerin sunulması yatıyor."

"Aileyi kurtarmanın yolu ihlâstan geçiyor"

“Ailemiz maalesef çatırdama noktasında gelmiş durumda" diyen Takım, "Malum olduğu üzere boşanmalar gittikçe artıyor. Aynı şekilde doğum oranları ciddi anlamda azalmış. 2024’te Türkiye’de nüfus 95 bin civarında arttı. Çok düşük bir rakam olup ileride tehlikenin yaşanacağının göstergesidir. Bunun çözümü için yapılması gerekenler. Şeytan Yüce Allah’a karşı çıktığında bütün insanları saptıracağına karşı and içti. İnsanları süslendirerek saptırmaya çalışıyor. Geleneklerimize, aile yapımıza aykırı olan durumlar bizlere süslü gözükmeye başladı. Demek ki sevdirilerek yapılıyor. Misal LGBT’lilerin korunmaya çalışılması çok tehlikeli bir durumdur. Demek ki aileyi kurtarmanın yolu da ihlâstan geçiyor. Ailede ihlâs vazgeçilmez olmalıdır.” ifadelerini kaydetti.

Mardin'de "Son kale aile" programı düzenlendi

Mardin'de "Son kale aile" programı düzenlendi

Kaynak:İLKHA

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.