Mavi Marmara Gazisi: En büyük cihad ve ibadet Kudüs yolunda mücadele etmektir
Mavi Marmara saldırısının yıl dönümünde İLKHA muhabirine konuşan Mavi Marmara Gazisi Mehmet Tunç, Gazze’de yapılan zulmün arşa yükseldiğini, Kudüs davasına sahip çıkılmadığı takdirde ahirette bunun hesabının verilemeyeceğini söyledi.
Kudüs ve Mescid-i Aksa’nın Müslümanların şerefi ve namusu olduğunu belirten Tunç, bu zulme karşı en büyük cihad ve ibadetin Kudüs yolunda mücadele olduğunu belirtti.
Filistinlilerin Müslüman kardeşlerinden beklenti içerisinde olduğunu ve Müslümanların artık hareke geçip bir şeyler yapması gerektiğine vurgu yapan Tunç, Mescid-i Aksa'nın Müslümanların şeref ve namusu olduğunu kaydetti.
“Filistin’de yaşanan zulmü yüreğimizde hissettiğimiz için yola çıktık”
Filistin’de yüzyıllardır zulüm yaşandığını ve yaşanan zulme sessiz kalmama adına Malatya’dan Mavi Marmara Gemisine katılarak yola çıktıklarını söyleyen Tunç, “Orada yaşanan zulmü yüreğimizde hissediyorduk. Bundan dolayı Filistinli kardeşlerimize insanı yardımı ulaştırmak için yola çıktık. Rabbimde gitmeyi nasip etti orada kardeşliği birlik ve beraberliği gördük. Gerçekten güzel bir yolculuktu düğüne gider gibiydik. Gemide sabah namazında siyonistlerin bize saldıracağı yönünde anons yapıldı. Ben o anda üst güvertede helikopterin indiği bölgedeydim bizlere hem helikopterden hem inen askerlerden sürekli kurşun sıkılıyordu. O arbede de ben aşağıya düştüm kolumdan ve bacağımdan yaralandım.” dedi.
“Yüzyılın ihanet anlaşmasını tanımıyoruz”
Trump'ın Kudüs’ü siyonistlerin sözde başkenti ilan etmesini, yüzyılın ihanet anlaşmasını tanımadıklarını belirten Tunç, “Yüzyıllardır Kudüs’e Mescid-i Aksa’ya ve orada yaşayan Müslümanlara ihanet ediliyor. Biz yüzyılın ihanet anlaşmasını tanımıyoruz. Yüzyılın ihanet anlaşması bizleri daha güçlü ve Filistin’deki Müslüman kardeşlerimize daha çok sahip çıkmayı sağlaması gerekir diye düşünüyorum.” diye konuştu.
“Yerimizde oturup neme lazım dersek, yarın mahşerde bunun hesabını vereceğiz”
Her Müslümanın imkân ve gücü nispetinde Filistin’e, Kudüs’e ve Mescid-i Aksa’ya sahip çıkması gerektiğine dikkat çeken Tunç, şöyle devam etti:
“Zaten oradaki kardeşlerimiz kendi imkanlarınca nispetince bir mücadele yürütüyor. Kalemi olan kalemiyle, parası olan parasıyla, oraya gitme imkânı olan varsa gitmesiyle yani her Müslümanın Kudüs ve Mescid-i Aksa için ne gerekiyorsa yapması lazım. Eğer biz oradaki kardeşlerimize yardım etmek için çaba sarf edersek Allah Teala (Celle Celaluhu) bizlere yardım edecek. Mavi Marmara gemisi ile yola çıktığımızda gerçekten dünyanın dengesi değişti. Müslümanlar Kudüs ve Mescid-i Aksa konusunda daha çok bilinçlendiler. Biz gittiğimizde sivildik, elimizde bir çakı bile yoktu. Ama savaş gemileri, helikopterler, hücum botları özel komandolar bir avuç sivil insana karşı operasyona geçtiler. Eğer dünyanın her tarafından Müslümanlar birlik ve beraberlik içerisinde olsak ve bir hareket başlansa inanın ne siyonistler ne de Amerika hiçbir şeye yapamaz. Bizim Müslümanların birlik ve beraberliği noktasında çalışmamız lazım. Yerimizde oturup neme lazım dersek yarın mahşerde bunun hesabını nasıl vereceğiz?”
“Filistinli kardeşlerimizin bizlerden beklentisi var”
Konuşmasının devamında Tunç, “Çünkü Filistinli kardeşlerimizin bizlerden beklentisi var. Orada kalan bir avuç kardeşlerimiz için ilk kıblemiz Mescid-i Aksa ve kutsal topraklar için bir şeyler yapmayı kendim bir farz olarak görüyorum. Şu an değil ile gitmek onlara karşı savaşmaya bile hazırız. Çünkü bunun sonunda cennet ve ebedi hayat vardır. Allah’ın bizlerden istediği bir nizam vardır. Dostlarına dost, düşmanlarına düşman olmak vardır. Eğer biz bu dünyada Allah’ın dostlarını dost, düşmanlarını da düşman edinirsek Allah bize yardım edecektir.” ifadelerini kullandı.
"Kudüs yolunda mücadele edilmeli"
Filistin’de insanlık dramının yaşandığını hatırlatan Tunç, şunları söyledi: “Bu zulüm ve insanlık dramı yıllardan beri sürüyor. Oradaki kardeşlerimizin kolları, başları taşlarla eziliyor ve kurşunlanıyorlar. Evleri başlarına yıkılıyor. Bu zulme karşı en büyük cihad ve ibadet Kudüs yolunda mücadele etmektir. Namaz, oruç, hac, zekât Allah’ın bizlere birer farzıdır. Allah’a karşı bu farzları yapmakla mükellefiz. Bugün Filistin'de, Gazze'de yapılan zulüm arşa yükseliyor, çocuklar ve kadınlar feryat ediyor. Şeyh Ahmed Yasin ‘bu ümmeti Allah’a (Celle Celaluhu) şikâyet edeceğim’ demişti. Biz bugün Filistin, Kudüs davasına sahip çıkmazsak ahirette bunun hesabını veremeyiz. Namazımızda bizi kurtarmaz. Çünkü Allah’ın bizden istediği zulüm altında ve zor durumda olan Müslümanlara sahip çıkmaktır. Bu yolda bir adım atarsak Allah bize yardım eder.”
“Mescid-i Aksa bizim şerefimiz ve namusumuzdur”
Son olarak Tunç, “Eğer herkes üzerine düşeni yaparsa bir şey elde edebiliriz. Çünkü Allah (Celle Celaluhu) çalışana verir ama çalışmayana vermez. Bizler Allah için, din için, İslam için çalışmamız lazım. Mescid-i Aksa bizim şeref ve namusumuzdur. Bizim ona sahip çıkmamız gerekir. Hazreti Ali bir sözünde ‘Mazlum zalim kadar cesaretli olmazsa, hakkıyla birlikte şerefi de gider.' Bugün bizim şerefimiz gitmiştir. Çünkü orada kardeşlerimize her türlü her türlü baskı, işkence ve cinayet uygulanıyor. Bundan dolayı bir an önce Müslümanların hareke geçip bir şeyler gerekir. Siyonistler laftan sözden anlamaz, siyonistlerin tek anladığı şey silahlı mücadeledir.” dedi.(İLKHA)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.