Medya ve İletişim Danışmanı Kılınç: Teknoloji, insan hayatını kolaylaştırırken aynı zamanda ciddi zararlar da verebiliyor
Teknolojinin insan hayatına etkileri üzerine değerlendirmelerde bulunan Medya ve İletişim Danışmanı Kurtuluş Kılınç, bilinçsiz kullanımın yol açtığı olumsuzluklara dikkat çekti.
Teknolojinin insan hayatını kolaylaştırdığını ancak doğru kullanılmadığında ciddi zararlar verebileceğini vurgulayan Kılınç, özellikle cep telefonları, tabletler ve Wi-Fi gibi cihazların kontrollü kullanılması gerektiğini belirtti.
Mavi ışığın uyku düzeni üzerindeki olumsuz etkilerine değinen Kılınç, ekranlara uzun süre maruz kalmanın melatonin hormonunu düşürdüğünü ve biyolojik saatimizi bozduğunu ifade etti.
Teknoloji bağımlılığının bireyler üzerindeki etkilerine dikkat çeken Kılınç, sabah kalkar kalkmaz telefon kullanımının stres seviyesini artırdığını ve odaklanma kaybına yol açtığını söyledi.
Teknoloji bağımlılığından kurtulmanın yollarını sıralayan Kılınç, dijital detoksun önemine işaret ederek belirli günlerde teknolojiyle bağın kesilmesi gerektiğini vurguladı.
"Teknolojiyi bilinçli kullanmalıyız"
Teknolojinin kontrollü kullanılması gerektiğini vurgulayan Kılınç, "Teknolojiyi hiç kullanmayalım mı? Hayır, elbette kullanacağız. Hatta hayatımızı kolaylaştıran alanlarda en sonuna kadar kullanmalıyız. Eğer mümkünse bu teknolojiyi kendimiz üretmeli ve geliştirmeliyiz. Ancak bunu yapamadığımız durumlarda özellikle cep telefonları, tabletler ve Wi-Fi gibi frekans yayan cihazları mümkün olduğunca kendimizden uzak tutmalı, mecbur kalmadıkça kullanmamalıyız" dedi.
"Mavi ışık uyku düzenini bozuyor"
Mavi ışık tehlikesine de dikkat çeken Kılınç, "Teknoloji, uyku düzenimizi olumsuz etkiliyor. Melatonin hormonunun düşmesine sebep olarak biyolojik saatimizi bozuyor ve uykuya dalmayı zorlaştırıyor. Sabahları yorgun uyanmamıza neden olabiliyor. Araştırmalar, ekranlara uzun süre maruz kalmanın derin uyku süresini kısalttığını gösteriyor" şeklinde konuştu.
"Telefonu yatakta kullanmak beyni uyarıyor"
Teknolojik cihazların aşırı kullanımının stres hormonlarını artırdığını ve odaklanma sorunlarına yol açtığını belirten Kılınç, şu ifadeleri kullandı:
"Telefonlarımızı yatakta kullanmak, beynimizi aşırı uyarıyor ve uykuya dalmayı zorlaştırıyor. Teknolojik cihazlarla fazla vakit geçiren kişilerin uyku süresinin 30 ila 60 dakika azaldığı tespit edildi. Ayrıca sabah kalkar kalkmaz telefona bakmak stres seviyemizi artırıyor ve odaklanma kaybına neden oluyor. Bu durum, insanın mutluluk seviyesini de düşürüyor."
"Nomofobi modern çağın en büyük sorunlarından biri"
Teknoloji bağımlılığı konusunda çarpıcı veriler olduğunu dile getiren Kılınç, "Ne yazık ki günde ortalama 7 saatimizi ekran başında geçiriyoruz. İnsanların yüzde 60'ından fazlası, yüz yüze iletişim halindeyken bile teknolojik cihazlara bakıyor. Bu da sağlıklı iletişim kurmanın önüne geçiyor. Nomofobi adı verilen, telefonsuz ve habersiz kalma korkusu modern çağın en büyük sorunlarından biri haline geldi." ifadelerini kullandı.
"Uyumadan en az 2, mümkünse 4 saat önce teknolojik cihazları bırakmalıyız"
Teknoloji bağımlılığından kurtulmanın yollarına da değinen Kılınç, "Bağımlı olup olmadığınızı anlamanın en basit yolu, bir saat içinde telefonunuza kaç kez baktığınızı hatırlayıp hatırlamadığınızdır. Eğer hatırlamıyorsanız, bağımlı olma ihtimaliniz yüksek. Bu durumdan kurtulmak için uyumadan en az 2, mümkünse 4 saat önce teknolojik cihazları bırakmalıyız. Sabah uyandığımızda ise ilk yarım saat telefon kullanmamalıyız. Ayrıca belirli günlerde dijital detoks yaparak teknolojiyle bağımızı kesmek, zihinsel yorgunluk ve stresi azaltacaktır." diye konuştu.
Kaynak:İLKHA
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.