Mehmet Yavuz vefatının ikinci yılında kabri başında yâd edildi
Merhum Yavuz'un Adıyaman Kâhta ilçesinde bulunan Kabri başındaki anma programına HÜDA PAR GİK üyeleri, Adıyaman il ve ilçe teşkilatları, parti üye ve gönüllüleri, vatandaşlar ve merhum Yavuz'un ailesi katılım sağladı.
"Geç bulduk erken kaybettik"
Programa katılan HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu merhum Yavuz'un kabri başında yaptığı konuşmada "Mehmet Yavuz kardeşimizi Rabbine doğru yolcu edişimizin üzerinden 2 yıl geçti. Geç bulduk erken kaybettik. Ona doymadık, Allahu Zülcelâl'in onun için takdir ettiği ömür bu kadarmış 46 yıl 8 gün. Fakat bu 46 yıllık ömrüne çok güzel şeyler sığdırdı. İman eden bir kul ve inşallah Rabbi kendisinden razı ve kendisi Rabbinden razı bir kul olarak vazifesini tamamladı, hayatını noktaladı ve aramızdan ayrılıp gitti. Mehmet Yavuz hoca mümin bir kuldu, inanmış, hayatın manasının ne olduğunu kavramıştı. Dünyaya geliş amacımız ve neler yapmamız gerektiği konusunda hiçbir tereddüdü yoktu, kafası netti. Ve o netlikle çok güzel çalışmalar yaptı imtihanı bitti ama biz öyle inanıyoruz ki amel defteri açıktır. Sadaka-i cariye hükmünde yapmış olduğu çalışmalar, yetiştirmiş olduğu öğrenciler, yazmış olduğu yazılar, irad ettiği hutbeler ve yaptığı güzel konuşmalar arşivdeki yerini koruyor. Halen daha insanlar o konuşmaları dinliyor, o yazıları okuyor ve inşallah çok güzel tesirler uyandırıyor o yazdıkları ve konuştukları." dedi.
"Vefatından sonra da hizmet etmeye devam etti"
Merhum Yavuz'un ölümüyle de hizmet etmeye devam ettiğini dile getiren Yapıcıoğlu, "Vefatından sonra onu tanıyan, onu seven bazı güzel insanlar çok güzel cümlelerle onu anlatırlar. O cümlelerden bir tanesi birden fazla kişi tarafından aynı mealde söylenenlerden bir tanesi şuydu: 'Bazı insanlar sadece yaşarken değil, vefatlarıyla ve ölümlerinden sonra da davalarına hizmet etmeye devam ediyorlar. İşte Mehmet Yavuz Hoca öyle bir insandı. Vefatından sonra da hizmet etmeye devam etti, devam ediyor ve inşallah bu anlamda da amel defteri çok uzun bir süre daha açık kalmaya devam edecek. Mehmet Yavuz Hocamı güzel cümlelerle anlatırlar. Acaba o cümleler Mehmet Hocadan bahsettiği için mi güzelleşti yoksa Mehmet Hoca o cümlelerle mi güzelleşti? Bunun takdirini sizlere bırakıyorum. Bu kadar kısa süre içerisinde bu kadar çok insana hitap etmesi bu kadar çok insanın dikkatini çekmesinin bir sebebi vardı: Güzel konuşur, güzel cümleler kurardı. Cümle kurarken cümlelerini süslemeyi severdi ve gerçekten bu işi bilirdi. Ama cümleleri süslemek olmak için lafı uzatmazdı, belki söylemesi gereken şeyleri doğrudan söylerdi. Bu da onun sözünün güzelliğine biraz daha güzellik katardı. O sözlerinin güzelliğinden dolayı aramızda bazen ona "Harun kardeş" derdik." ifadelerini kullandı.
"Ve bizim Harun'umuz gitti"
Hazreti Musa için kardeşi Harun neyse HÜDA PAR'a gönül vermiş insanlar için Mehmet Yavuz'un da o mesabede olduğuna vurgu yapan Yapıcıoğlu, "Ve bizim Harun'umuz gitti. Mehmet Göktaş Hoca mezarı başında şöyle demişti: 'Sana doyamadık ey güzel insan. Ey Allah'ım senden yeni Mehmet Yavuz'lar istiyoruz. Mehmet Yavuz'un yerini dolduracak yeni isimler istiyoruz. Allah'ım, bizleri Mehmet Yavuz'suz bırakma.' Bizde diyoruz ki Ya Rabbi, Harun kardeşimizi kaybettik bize yeni Harun'lar ihsan eyle. Ya Rabbi onun yaptıklarını kendin rızan için kabul eyle ve amel defterini açık tut. Rabbim bizlerinde ayaklarını emanetini teslim edene kadar sırat-ı müstakim üzerine sabit tut. Rabbim bu muhabbetimizi ve onun kardeşlerine olan muhabbetini kendi rızası için kabul etsin ki inşallah bu mizan da çok ağır çekecektir. Karşılıksız Allah için sevmek. Biz Mehmet Yavuz kardeşimizi Allah için sevdik ve onunda Allah için yüreğinde bir sevgi taşıdığına şahitlik ettik. Rabbim bu hüsn-i şehadetimiz kabul etsin inşallah. Ben Mehmet Yavuz kardeşime gani gani rahmet diliyorum. Onun yolunda yürüyecek gençlerimizin çoğalmasını rabbimden diliyorum." şeklinde konuştu.
"Mehmet Yavuz kardeşimi gerçekten Allah için çok sevdim"
HÜDA PAR'a Mehmet Yavuzla tanıştıktan sonra gönül verdiğini dile getiren Tarihçi Nihat Ağır, "Peygamber Efendimiz (Aleyhissalatu vesellem), 'Kolaylaştırınız zorlaştırmayınız; müjdeleyiniz nefret ettirmeyiniz.' buyuruyor. Bu hadis aklıma geldiğinde merhum kardeşimiz Mehmet Yavuz aklıma geliyor. Bu hareketi bir televizyon programında kıymetli başkanımız Zekeriya Yapıcıoğlu'nu izlerken son derece hakperest, adalet çerçevesinde ifade ettiği düşünceleri çok etkiledi beni. O sıra Mehmet Yavuz kardeşimi henüz tanımıyorum. Sonra bu hareketi bira araştırayım dedim. Araştırdım inceldim ve Adıyaman'da da rahmetli Mehmet Yavuz'un olduğunu fark ettim. Ardından Adıyaman eski il Başkanı Ali Çelik'in daveti üzerine partinin kongresine katıldım. Orda yüreğime hitap eden bir ses, gönlüme hitap eden bir nida var. Bunu görmemezlikten gelemezdim ve işimi bırakarak kongreye katılmak için gittim ve rahmetlik Mehmet Yavuz'un o sırada konuşma yaptığını ilk defa orada gördüm. Ve sonuna kadar nefes almadan dinledim. Coğrafyamızdan, dünyamızdan mazlumların hakkını, duygularını, hislerini, acılarını gerçekten yüreğinden gelerek sanki onun vücudunda ve ruhi haletinde tecessüm etmiş gibi içtenlikle ifade eden Mehmet Yavuz kardeşimi gerçekten Allah için çok sevdim." dedi.
"Amerika'nın Malcom X'leri, Mısır'ın Hasan El Benna'ları, Bosna Hersek'in Aliya'ları varsa Türkiye'de de Mehmet Yavuzlar vardır"
Mehmet Yavuz'un tarihe mal olmuş bir dava adamı olduğunu dile getiren Ağır, "Program bittikten sonra kendisiyle tanışmak istedim. Salon boşalmaya yakın ön tarafa doğru giderek kendisiyle tanışmak istediğimi söyledim o güler yüzü ve nazik konuşmasıyla kendisiyle tanışma şerefine eriştik v sohbet ettik. Ve arası medyada videolarını izlerken biz Müslümanların acılarını Kur'an ve sünnet ölçünde ifade etmeye çalışan Mehmet Yavuz kardeşimiz dünyanın neresinde olursa olsun mazlumların haykırışlarını tüm dünyaya son derece güzel bir üslup ve ikna metoduyla ifade ederken kendisini doyumsuz bir şekilde dinledim. Allah kendisinden razı olsun. Bir tarihçi olarak diyorum ki Amerika'nın Malcom X'leri, Mısır'ın Hasan El Benna'lar, Bosna Hersek'in Aliya'ları varsa Türkiye'nin Adıyaman'ın da da Mehmet Yavuzlar vardır. Rabbim başımızdan Mehmet Yavuz gibi kardeşlerimizi eksik etmesin." ifadelerini kullandı.
"Vefat etmeden hemen önce beni arayıp mezarını kazmamı istedi"
Mehmet Yavuz'un arkadaşlarından Mehmet Armağan, "Mehmet Yavuz'un kim olduğunu hocam ve başkanım anlattı ben onu anlatmayacağım. Mehmet Hoca beni telefonla arayarak 'Eğer sizden erken vefat edersem benim için bir mezar kaz ve beni annemle babamın yanına gömün ama bu söylediklerimi vefat edene kadar kimseye söyleme ikizin arasında kalsın.' dedi. Gece saat 03.00'da beni aradı dedi ki 'dedim ki kimseye söyleme.' Bizde onun kabri için tüm gerekenleri yaptık. İnşallah onunda bizimde tüm günahlarımız af olunur." dedi.
"Bizi biz yapan Allah'ın davasıdır"
HÜDA PAR Genel İdare Kurulu Üyesi Lokman Yalçın
HÜDA PAR Genel İdare Kurulu Üyesi Lokman Yalçın ise yaptığı konuşmada "Duygu yüklü bir atmosferin içerisindeyiz. Biz rahmetlik Mehmet Hocam 2007 yılında tanışmıştık. Aslında ikimizde 2000'li yılların başında Şanlıurfa'ya gelmiş olmamıza rağmen onu tanımamıştım. O arada geçen 7 yıl benim için üzüldüğüm bir zaman dilim oldu. Kendisiyle ortak bir arkadaşımız vardı. Bir gün bana 'Çok değerli bir dostum var seni onula tanıştırayım ismi Mehmet Yavuz'dur.' dedi. Akşam birlikte evine gittik. İlk kez Mehmet Yavuz'u orada gördüm. Konuşup sohbet ettik ve tanışıklığımız o şekilde başladı ve ilk görüşmemizde ona hayran kaldım. HÜDA PAR'ın kurulmasıyla birlikte 8 yıl hemen hemen gece gündüz birlikteydik. Özellikle Şanlıurfa'daki kardeşlerimiz olarak kendisinden çok istifade ettik. Kendisiyle uzun yolculuklara çıkardık. Özellikle seçim döneminde yoğunluğumuz ve stresimiz fala olduğundan bazı işler tam olarak yerine getirilmediğinden sinirlenince beni duyduğunda 'Aman başkanım, haklısın ama biraz sakin olalım olan olmuş olmuşa çare yoktur. Birlikte istişare ederek ortak bir çözüm verelim.' diyordu ve hemen bir rahatlama geliyordu bize ve ortak bir çözüm buluyorduk. Çözüm odaklı bir insandı. Bugün o duruşunun bizim şahsımızda önemli bir yeri var. Bugün onun o söylemlerini biz de aynen yerine getirmeye çalışıyoruz. Rabbim bizleri Mehmet Yavuz'suz bırakmasın. Hepimizin borçlu olduğu bir şeyimiz var: o da Allah'ın davasıdır. Bizi biz yapan Allah'ın davasıdır." şeklinde konuştu.
"Gelir diye onun için dolapta balık sakladım"
Ali Bakır Rahatsız olduğu halde Mehmet Yavuz Hocanın vefat yıl dönümünde gelmemezlik olamazdı ve her şeye rağmen geldim. Mehmet Yavuz Hocayı sosyal medya üzerinden takip ediyordum fakat kendisiyle yüz yüze hiç gelmemiştik. Kardeşim bir gün bana Mehmet Yavuz'un Kâhta'ya bir programa geleceğini söyleyince çok heyecanlandım çünkü tanışmama vesile olacaktı. Bir arkadaştan aldığım arabayla köyüme 80 kilometre uzaklıktaki Kâhta'ya geldim. Programdan sonra tanıştık. Kardeşim benim için 'Hocam kardeşim sizin için 80 kilometrelik yoldan geldi.' dedi. Mehmet Yavuz Hocam gerçekten çok memnun olduğunu söyledi. Mutluluk yüzünden beliriyordu. Bende çok heyecanlıydım çünkü kendime siyasi bir lider seçmiştim. O güne kadar siyasi lider olarak kimseyi benimsediğimi hatırlamıyorum. Mehmet Yavuz Hocayı dineldikten sonra kendime lider olarak seçtim kendisini köy davet ettim. Geleceğine dair söz verdi bende kendisi gelirse balık yedirme sözü verdim. Ama sonra rahatsızlandı. Balık sezonu kapandı. Ben gelir ümidiyle balığını dolapta saklamıştım. Kısmet gelmedi. Sonra Hakk'a yürüdü. Bir babamın bir de Mehmet Yavuz'un ölümü beni çok etkilemişti. Ben liderimi kaybettim aslında. Geç buldum ama erken kaybettim. Rabbimin taktiri buydu biz de amenna dedik. Ama biz bıraktığı davayı gücümüzün yettiği kadar devam ettireceğiz inşallah. Mehmet Yavuz Hocam Rum suresinin 22'inci ayeti ve Hucurat suresinin 13'üncü ayetini yaşantısıyla, siyasi duruşuyla gerçektenten tefsir etmiş bir liderdi. Ben bunu gerçekten kendisinde gördüm." dedi. (İLKHA)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.