Memur-Sen toplu sözleşme tekliflerini açıkladı
"2017-2018 Toplu Sözleşme Teklifleri"ne ilişkin düzenlenen basın açıklamasında konuşan Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, kamu görevlilerinin beklentilerini karşılayacak, tekliflerle masada olacaklarını söyledi.
Memur-Sen’in "2017-2018 Toplu Sözleşme Teklifleri" Memur-Sen ve bağlı sendikaların Yönetim Kurulu Üyeleri ve 81 İl Temsilcisinin katılımıyla Devlet Personel Başkanlığı önünde yapılan basın açıklaması ile kamuoyuna duyuruldu.
Basın açıklaması öncesinde Kızılay Özveren sokaktan başlayan bir yürüyüş gerçekleştirildi. Yürüyüşe Memur-Sen ve bağlı sendikaların yöneticileri ile üyeleri katıldı.
Devlet Personel Başkanlığı önünde son bulan yürüyüşün ardından basın açıklamasına geçildi. Basın açıklamasında konuşan Memur-Sen Başkanı Ali Yalçın, kamu görevlileri açısından yeni kazanımlara, kamu görevlileri sendikacılığı açısından yeni eşiklerin aşılmasına zemin oluşturacak 4.Dönem Toplu Sözleşme’ye dair tekliflerini teslim etmek için bir araya geldiklerini ifade ederek "Türkiye’nin en büyük emek hareketi ve toplu sözleşme masasının yetkilisi Memur-Sen olarak; kamu görevlilerinin beklentilerini karşılayacak, "Büyük Türkiye" söylemiyle uyumlu olacak tekliflerle masada olacağız." dedi.
Yalçın, toplu sözleşme masasında emeğin hakkını koruyacaklarını belirterek "Biz Memur-Sen olarak; Toplu sözleşmenin ana unsurunun rakamlar değil kamu hizmeti sunan insanlar olduğu yaklaşımıyla hareket ediyoruz. Bu yönüyle, toplu sözleşme masasına maliyet, külfet ya da bütçe yükü gibi kavramlar üzerinden anlam yüklenmesini reddettik. Toplu sözleşmeyi, hem süreç hem de sonuç noktasında adalet ve hakkaniyet kavramları üzerinden temellendirdik." şeklinde konuştu.
"Bize sunulan teklifler, Türkiye’nin 2023 vizyonu noktasında güven vermeli"
Toplu sözleşme sürecinin adil bir düzenin inşa edilmesine vesile olmasını dileyen Yalçın, "Bu çerçevede, dört işleme ve hesap makinesine ayarlı değil adil işlere, izan ve insaf akidesine dayalı bir toplu sözleşme süreci hedefliyoruz. Kamu işvereninin ve siyasi iradenin, bütçe disiplini, mali imkanlar, cimriliğe odaklı hesaplar üzerinden şekillenmiş bir stratejiyle masaya gelmesini doğru bulmayız." ifadelerini kullandı.
Memur-Sen olarak güçlü bir Türkiye için çalıştıklarını belirten Yalçın, "Memur-Sen olarak bizim de paydaşı olduğumuz "Büyük Türkiye" iradesinin hükümlerine yansıtıldığı bir toplu sözleşme metni için masada ter akıtacağız. Kamu işverenin de aynı hedef ve hassasiyetle, tekliflerle masaya gelmesi gerekiyor. Siyasi iradenin ve Kamu İşverenin bize sunacağı teklifler kamu görevlilerini ve bizleri gücendirmemeli, germemeli; aksine, Türkiye’nin 2023 vizyonu noktasında güven vermeli, inandırıcılığı beslemeli" diye konuştu.
"Siyasi irade gerçekçi ve hakkaniyetli olmalıdır"
Kamu işverenine ve siyasi iradenin de kamu görevlilerinin tekliflerinin dikkate alması gerektiğini ifade eden Yalçın, "Geçmiş dönem toplu sözleşme ve toplu görüşme süreçlerinde karşılaştığımız, teklif vermekten uzak duran, ısrarla teklif sunmaktan kaçınan Kamu İşvereni fotoğrafıyla bu dönem karşılaşmak istemiyoruz. Her yıl bütçe hazırlayan siyasi iradenin, kamu görevlilerinin haklarıyla ilgili olarak iki yıllık süre içerisinde teklif hazırlığı yapmaması doğru da inandırıcı da değil." diye konuştu.
"Üç yılı kapsayan orta vadeli mali plan ve programlar hazırlayan iradenin, kamu görevlilerinin mali ve sosyal haklarını, özlük haklarını konu edinen teklif hazırlamakta yetersiz kaldığını, isteksiz olduğunu düşünmek istemiyoruz" diyen Yalçın "Memur-Sen olarak, görüşmelerin başlamasından bir hafta önce, tekliflerimizi bugün itibariyle Kamu İşverenine sunuyoruz. 1 Ağustos’taki ilk oturumda, Kamu İşvereninin de tekliflerini bize sunmasını bekliyoruz." şeklinde konuştu.
Memur-Sen olarak, toplu sözleşmeye dair genel ve değişmez hedeflerinin net olduğunu vurgulayan Yalçın, kamu görevlilerinin hakkını eksiksiz alması, beklentilerin kazanıma dönüştürülmesi, mevcut sorunlarının çözülmesini beklediklerini dile getirdi.
Yalçın "Bu genel bakış kapsamında 4. Dönem Toplu Sözleşme’de hedefimiz; kamu görevlilerinin ve emeklilerinin maaşlarının, aylıklarının, ücretlerinin, ödeneklerinin hak ettikleri düzeyde ve adil paylaşım perspektifiyle arttırılmasıdır" diye konuştu.
Geçmiş dönemdeki toplu sözleşme kazanımlarını hatırlatan Yalçın, "Geçmiş dönemde imzamızın bulunduğu toplu görüşme ve toplu sözleşme metinleri, bu perspektifimizi teyit ediyor. En yakın örnek kamu görevlilerinin Cuma Namazı konusunda yaşadıkları mağduriyeti ortadan kaldıran 3. Dönem Toplu Sözleşmesi hükmüdür" diye konuştu.
Milletin hassasiyet gösterdiği konuları, hakları kamu personel sistemine, kamu görevlilerinin hakları arasına dâhil etmek için ter akıtmayı doğal sorumluluk kabul ettiklerinin altını çizen Yalçın, bu dönemde de benzer tekliflerin olacağının müjdesini verdi. Yalçın, "Bu kapsamda, "helal gıda", "Hac farizası izni", "dini bayram ikramiyesi" ve benzeri konu başlıklarına 4. Dönem Toplu Sözleşme tekliflerimiz arasında yer verdik." dedi.
Memur-Sen’in 4.Dönem Toplu Sözleşme tekliflerinin mali haklara ve sosyal yardımlara ilişkin tekliflerin herkesin kabul ettiği, Kamu İşvereni’nin de aksini iddia edemeyeceği hususlar olduğunu söyleyen Yalçın, gerekçelerini sıraladı.
4/C, taşeron ve sözleşmeli istihdam türünün kaldırılması gerektiğini söyleyen Yalçın, "İnsanı yaşat ki, devlet yaşasın değerinin vücut bulduğu bir coğrafyada yaşıyoruz. Fakat, 4/C, taşeron işçiliği, sözleşmeli istihdam gibi insanca yaşamayı, insanı yaşatmayı zorlaştıran istihdam türlerini halen uyguluyoruz. Kadrosuz değil, sorunsuz istihdamın hedeflenmesini bekliyoruz. Bu kapsamda çalışanları hem memur edelim hem de memnun edelim." ifadelerini kullandı.
Enflasyon farkına dikkat çeken Yalçın "Hedeflenen enflasyon ile gerçekleşen enflasyon ne yazık ki eşit değil. Enflasyon farkı ödenmeyen yıl yok. Maaş artışını enflasyon değil toplu sözleşmenin tarafları belirlesin, kamu görevlileri gerçekten enflasyona ezdirilmesin" diye konuştu.
Türkiye ekonomisinin büyüdüğünü fakat bu büyümede katkısı olanların büyümeden pay alamadığını belirten Yalçın, "Türkiye ekonomisi büyüyor fakat kamu görevlilerinin maaş bordrolarına bu büyüme yansımıyor. Sermayeye, finans kesimine teşvik paketleri, vergi afları çıkarılıyor. Kamu görevlilerine "mali disiplin" ve "bütçe imkanları" nazları yapılıyor. Artık, kamu görevlileri ferahlamak ve bunun için de refahtan pay almak istiyor" şeklinde konuştu.
"Gelir vergisinde adalet istiyoruz"
Gelir vergisinde adaletli davranılması gerektiğini söyleyen Yalçın, "Sosyal güvenlik açığı denilerek emeklilik yaşı yükseltildi fakat "maaş yitiği" olan emeklilerin maaşı olması gereken düzeye yükseltilmedi. Nüfus artış hızı düşüyor deniyor fakat eş-çocuk yardımı tutarları "teşvik" hükmünde bir düzeye çıkarılmıyor. Kamu görevlileri, gelir vergisinin "sadık mükellefi" ve vergi uygulamasının "kadim mağduru" konumundadır. Yılın ikinci yarısındaki maaş zammını, vergiye aktarıyoruz. ‘Artık bi zahmet, gelir vergisinde adalet’ diyoruz." ifadelerini kullandı. (İLKHA)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.