"Mescid-i Aksa'nın özgürlüğü Müslümanların birlik beraberliğinden geçiyor"

Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, "Ailece Sabah Namazı Buluşması" etkinliği kapsamında, çocuklar, gençler ve vatandaşlar ile buluştu.

Diyanet İşleri Başkanlığı, Kredi Yurtlar Kurumu Genel Müdürlüğü ve ÖNDER İmam Hatipliler Derneği Ankara Temsilciliği işbirliğinde Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde bulunan Millet Camii'nde gerçekleştirilen etkinliğin ana konusu "Kudüs İçin Dua'ya" oldu.

Namazın ardından cemaate hitap eden Diyanet İşleri Başkanı Erbaş, Mescid-i Aksa'nın özgür olmadığını belirterek, "İşte Kudüs, 60-70 yıldır Kudüs ağlıyor, Mescid-i Aksa ağlıyor. Mescid-i Aksa özgür değil. Mescid-i Aksa'ya Müslümanlar rahat rahat giremiyor, silahların gölgesinde Mescid-i Aksa'ya Müslümanlar giriyor." dedi.

"Destek için Kudüs'e gidelim"

Mescid-i Aksa'nın özgürleşmesinin yolunun Müslümanların birlik ve beraberlik içinde olmasından geçtiğini dile getiren Erbaş, "İşte onun için bu birlik beraberlik bütün İslam dünyasında hâkim olursa Kudüs özgürlüğüne kavuşacaktır, Mescid-i Aksa özgürlüğüne kavuşacaktır. Bunun için peygamberlerden bize bir hatıra olan Kudüs'ün, Mescid-i Aksa'nın özgür olabilmesi için elimizden gelen gayreti göstereceğiz. Grup-grup, kafile-kafile Kudüs'e, Mescid-i Aksa'ya ziyaretlere gitmemiz lazım. Çünkü Mescid-i Aksa ne kadar çok bizleri görürse o kadar mutlu olacaktır. Mescid-i Aksa'da, Kudüs'te Müslümanlar ne kadar çok bizleri görürse, ne kadar çok genç görürse o kadar bağrına basacaktır, o kadar mutlu olacaktır." diye konuştu.

Dünyanın her ırktan, her dinden, her inançtan, her anlayıştan insanların yaşayabileceği kadar geniş olduğunu belirten Erbaş, "Bakınız İslam dünyaya barışı getirmek için gönderilen bir dindir. Dünyada insanlar Allah'ın rızasına uygun yaşasınlar. Çünkü yaratılan bütün insanlar Allah'ın kullarıdır. Hiçbir ırkın bir diğerine sırf ırkından dolayı bir üstünlüğü yoktur." ifadelerini kullandı.

Konuşmasında büyüklerin çocuklarla ve gençlerle camiye gelmesinin en makbul ibadetlerden biri olduğunu kaydeden Erbaş, bu manzaraların artması temennisinde bulundu. Gençliğin insan hayatının önemli bir dönemi olduğunu anlatan Erbaş, şunları söyledi: "Heyecan, enerji ve idealimizle hayata bakan ve hayatı bereketli hale getirme dönemidir gençlik dönemi. Genç döneminde, gençlik döneminde insan hayata nasıl bakarsa istikbali öyle oluşur. Gençliğimiz, milletler için en büyük zenginliktir. Şu an ülkemizde 20 milyona yakın sadece öğrencimiz var. Bizim gençliğimizin sayısı pek çok ülkenin nüfusundan daha fazladır. İşte bu bizim için en büyük zenginliktir, milletimiz için en büyük zenginliktir. Genç, Allah katında özel bir değere sahiptir."

"15 Temmuz'da birlik ve beraberliğimiz bu milleti kurtardı"

Mehmet Akif Ersoy'un "Girmeden tefrika bir millete, düşman giremez; Toplu vurdukça yürekler, onu top sindiremez" dizelerini hatırlatan Erbaş, sözlerini şöyle sürdürdü: "Yüreklerimiz toplu vuracak ki birliğimizi, beraberliğimizi muhafaza edeceğiz. Hiçbir terör örgütü, hiçbir hain grup bizlere galebe çalamayacak. Bizler bunu gösterdik, millet olarak bunu gösterdiğimiz en önemli yerlerden birisindeyiz şu anda. İşte 15 Temmuz gecesi hainlerin, işgalci zalimlerin şurada hemen bu camiyi bile bombalayacak kadar alçaklaştığı bir dönemde birliğimizle, beraberliğimizle hain FETÖ'cülere karşı burada şehit veren kardeşlerimiz, gazi olan kardeşlerimizin birliği ve beraberliği bu milleti kurtarmıştır."

"Beş vakit namazımızda camilerimize devam etmeye çalışalım"

"Camilerin süsü çocuklardır, gençlerdir" diyen Erbaş, şöyle devam etti: "Camilerimiz bizlerle, Müslümanlarla, gençlerle, çocuklarla mutlu hale geliyor. Süsleniyor adeta camilerimiz. Cemaatsiz, çocuksuz, gençsiz camilerimiz mahzun kalıyor değerli kardeşlerim. Camilerin süsü çocuklardır, gençlerdir, Müslümanlardır. 5 vakit namazda safları dolu dolu olan camilerimiz diğerlerine göre daha güzeldir, daha mutludur. Onun için beş vakit namazımızda camilerimize devam etmeye çalışalım elimizden geldiği kadar. İnsana ancak çalıştığının karşılığı vardır ve çalıştığının karşılığını görecektir. Bizler çok çalışacağız, dünya için ve ahiret için çok çalışacağız. Hem dünyamızı kimseye muhtaç olmadan, hiç kimseye muhtaç olmadan kendi ayaklarımız üzerinde duracak şekilde millet olarak çok çalışacağız ve ahiretimizi de ihmal etmeyeceğiz, iki kanatlı bir genç olarak inşallah kendimizi yetiştireceğiz."

"Arakanlı Müslüman kardeşlerimiz bizlerden medet umuyor"

Konuşmasında Arakanlı Müslümanlara yapılan zulme değinen Erbaş, Yaşadığımız dünyaya baktığımız zaman dünyanın hali bizi gerçekten endişeye sevk ediyor, bizi üzüyor. Onun için dünyanın bize ihtiyacı var. Gençlerimizi bu ölçülere göre iyi yetiştirmemiz lazım. Bakın dünyanın haline, ne kadar da muhtaç tebessüme, ne kadar da muhtaç birlikte yaşamaya, ne kadar da muhtaç beraberce anlayış içerisinde herkesin birbirinin düşüncesine, birbirinin inancına saygı göstererek, tahammül göstererek, sabır göstererek yaşamasına ne kadar da ihtiyacı var dünyanın. Arakanlı Müslümanlara bakınız, Myanmar'da o topraklar değil 3 milyonu, 5 milyonu, belki 10 milyonu, 20 milyonu da içerisinde besleyecek topraklar olmasına rağmen farklı dinlerden, farklı inançlardansınız diye orada Müslümanlara zulüm ediliyor. Görüyorsunuz Arakanlı Müslümanların durumunu. Sizler belki ekranlardan görüyorsunuz ama bundan bir ay önce biz oraya kadar giderek Müslümanların halini gördük."

Arakanlı Müslümanların yardım beklediklerine işaret eden Erbaş, şu ifadeleri kullandı: "Arakanlı Müslümanların yanında biz varız, bizim sivil toplum kuruluşlarımız var. Elinden geldiği kadar sizlerin yapmış oldukları yardımları oralara götürüyorlar ve oralarda kardeşlerimize, Arakanlı Müslümanlara ellerinden geldiği kadar yardımcı olmaya çalışıyorlar. Ama dünyanın gözü de kapalı, kulağı da tıkalı. Orada insan mı var, yoksa başka bir şey mi var farkında değil. Yine sizlerden, bizlerden medet umuyor Arakanlı Müslüman kardeşlerimiz."

Programdan sonra cemaatle selamlaşan Erbaş, ardından da çocuklar ve gençlerle hatıra fotoğrafı çektirdi. (İLKHA)