"Milletçe çıktığımız bu yolda, milletle yürüdük"

"Milletçe çıktığımız bu yolda, milletle yürüdük"
AK Parti'nin kuruluşunun 15. yıl dönümü dolayısıyla parti genel merkezi önünde düzenlenen programda partililere hitap eden Başbakan Yıldırım, "Milletçe çıktığımız bu yolda, milletle yürüdük" dedi.

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Yıldırım, "Herkes iyi bilsin ki sessiz devrimlerin partisi AK Parti, milletle birlikte meydanı vatan hainlerine bırakmadı, asla da bırakmayacak." dedi.

Yıldırım, AK Parti'nin kuruluşunun 15. yıl dönümü dolayısıyla parti genel merkezi önünde düzenlenen programda partililere hitap etti.

Konuşmasının başında, şair Orhan Şaik Gökyay'ın "Bu vatan kimin?" isimli şiirinden "Tarihin dilinden düşmez bu destan / Nehirler gazidir, dağlar kahraman / Her taşı bir yakut olan bu vatan can verme sırrına erenlerindir" dizelerini okuyan Yıldırım, can verme sırrına eren aziz şehitleri selamladı.

Yıldırım, bugünün çok özel olduğunu, ülkenin içinde bulunduğu süreçten dolayı çok daha anlamlı hale geldiğini söyledi.

Türkiye'nin siyasi tarihinde, 14 Ağustos 2001'de AK Parti'nin kurulmasıyla yeni bir sayfa açıldığını belirten Yıldırım, milletin partisi AK Parti'nin bugün 15 yaşında olduğunu, bu kutlu hareketin 15 yıl önce "Bismillah" diyerek milletin huzuruna çıktığını ifade etti.

Yıldırım, AK Parti'nin Kurucu Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, partinin kurulduğu gün "Bundan sonra hiçbir şey eskisi gibi olmayacak" dediğini anımsatarak, "Bu sözün üzerinden 15 yıl geçti. 15 Temmuz'da hain FETÖ darbe girişiminin püskürtülmesiyle bir kez daha gördük ki hiçbir şey eskisi gibi olmadı, olmayacak." diye konuştu.

15 yıl boyunca bir yandan Türkiye'yi kalkınma yarışında ön saflara taşıdıklarını, bir yandan da vesayet odaklarıyla mücadele ederek bugünlere geldiklerini vurgulayan Yıldırım, milletin desteği ve duasıyla istikbal ve istiklal mücadelesi verdiklerini kaydetti.

BU DARBECİ HAİNLERE GEREKEN DERSİ VERDİLER

Başbakan Yıldırım, 2002 Kasım seçimlerine giderken "Tek başına, iş başına" dediklerini anımsatarak, konuşmasına şöyle devam etti:

"Genel başkanının bile milletvekili olması engellenen bir parti olarak ilk seçimimizden zaferle çıktık. O gün bugün milletin artan güvenine hep mazhar olduk. 'Her şey Türkiye için' dedik ve her şeyi Türkiye için yaptık. Ülkenin tıkanmış damarlarını bir bir aştık. 'İnsanı yaşat ki devlet yaşasın' ilkesiyle hareket ettik. 'Devlet millete aittir' dedik, devletle milleti buluşturduk, kucaklaştırdık. Diklenmedik ama dik durduk. Milli irade karşısında hiçbir derin yapı, hiçbir vesayet odağı, hiçbir terör örgütünü tanımadık. Sayısız ihanetle çarpışarak bugünlere geldik.

Son olarak eli kanlı FETÖ darbecilerine milletimizle birlikte diz çöktürmenin onuruyla huzurlarınızdayız. O karanlık gece, 15 Temmuz gecesi millet akın akın meydanları doldurdu. Çünkü Başkomutan, Cumhurbaşkanı'nın çağrısı vardı, 'İnin meydanlara, inin meydanlara bu soysuzlara dersini verin' dediler."

15 Temmuz gecesi medyanın, polisin, valilerin, kaymakamların, savcıların ve 79 milyon milletin tek yürek olduğuna, bu darbeci hainlere gereken dersin verildiğine dikkati çeken Yıldırım, milletle çıktıkları bu yolda milletle birlikte yürüdüklerini dile getirdi.

Yıldırım, Kurucu Genel Başkan Erdoğan'dan başlayarak her kademedeki partililere "Hepinizden Allah razı olsun. Sadece seçimler, gönüller kazandığınız için değil, Allah sizlerden daima razı olsun, Allah sizlerin daima yolunu açık etsin." diyerek seslendi.  

Başbakan Yıldırım, bu kutlu davaya emek veren bütün AK Parti ailesine de teşekkürlerini iletti. 

AK Parti'nin esasen Anadolu'nun bağrından çıkmış bir erdemliler hareketi olduğunu belirten Başbakan Yıldırım, "AK Parti, Türkiye sevdasıyla yoğrulmuş bir liderin ve yol arkadaşlarının milletin değerleriyle buluşmasıdır." ifadelerini kullandı.

Partinin kuruluşundan itibaren etnik, bölgesel ve dini milliyetçiliğe, her türlü ayrımcılığa net bir şekilde karşı durduğunu, her bölgeyi, her kesimi kucaklayan bir Türkiye partisi olduklarını vurgulayan Yıldırım, şunları söyledi:

 "O yüzden AK Parti milletin sesi, Türkiye'nin partisidir. AK Parti milletin ta kendisidir. 'Her şey Türkiye için' demiştik yolun başında. Bugün de derdimiz, davamız Türkiye'dir. Milleti esas alan partimiz kurulduğu günden itibaren her zaman toplumsal merkezi temsil etmiştir. Bütün toplumu, 79 milyonu kucaklayan bir siyaset benimsedik. Siyasete itibar kazandıran AK Parti, hiçbir zaman sorun odaklı olmamış, her zaman ezber bozan uygulamalarıyla Türkiye'nin ufkunu açmıştır. Geleneğin mirasını koruyarak aile ve toplumun bütünleşmesine önem veren icraatlarıyla, geçmişini inkar etmeden geleceğini inşa eden partinin adı AK Parti'dir." 

İKTİDAR VE GÜÇ SARHOŞLUĞUNA KAPILMADIK

Hiç kimsenin yaşam alanına müdahale etmeyen, demokrat ve özgürlükçü anlayışıyla AK Parti'nin birçok yasakları, kısıtlamaları Türkiye'nin gündeminden çıkardığını anlatan Yıldırım, sözlerine şöyle devam etti:

"Kadınlarımız ve gençlerimiz başta olmak üzere, toplumun bütün kesimlerine siyasetin yolunu açmıştır. İktidarı devraldığımız ilk günde Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan demişti ki 'Sakın hiçbir AK Parti'li iktidar sarhoşluğuna ve rehavetine kapılmasın'. Biz Allah'ın izniyle hiçbir zaman iktidar ve güç sarhoşluğuna kapılmadık, kapılmayacağız. Hamdolsun ki aradan 15 yıl geçtikten sonra aynı düşünceyi koruyoruz. Hareketimizin omurgasını oluşturan teşkilatımız güçlü bir kurumsal yapı içinde evelallah dimdik ayaktadır. Bugün düne göre daha güçlüyüz. Bugün, nice nice krizleri, tuzakları, ihanetleri, vesayetleri geride bırakmış bir parti olarak karşınızdayız. Gezi kalkışmasından 17-25 Aralık darbe girişimine, 6-7 Ekim vahşetinden çukur siyasetine kadar birçok hain girişimi başarıyla püskürttük. Son olarak 15 Temmuz'da milletle birlikte dünyanın en şeytani, en alçak darbe girişimini bertaraf etmiş ve darbecilere diz çöktürmüş bir yönetim kadrosudur AK Parti."

Başbakan Yıldırım, ihanet çetelerine, terör örgütlerine, kısacası milletin yoluna taş koyanlara inat milletin yoluna baş koyduklarını ve bu yoldan kimsenin kendilerini çeviremeyeceğini vurguladı. 

HEP BİRLİKTE TÜRKİYE OLDUK

Türkiye'yi daha adil, daha huzurlu bir ülke yaptıklarını, yapmaya da devam edeceklerini aktaran Yıldırım, "Türkiye'yi vesayet odaklarından, ihanet şebekelerinden, terör unsurlarından tamamen temizleyerek, 'tek millet, tek devlet, tek vatan, tek bayrak' dedik ve bütün renklerimizle beraber olduk. Milletin Gazi Meclisi'ni bombalayan millet düşmanları, belirli bir kesimi değil bütün bir milleti hedef aldı. Türk, Kürt, Alevi, Sünni, AK Parti'li, CHP'li, MHP'li, HDP'li vatandaşlarımızla, o kanlı darbe ve terör örgütü karşısında hep bir olduk, beraber olduk, dimdik durduk. Hep birlikte Türkiye olduk." değerlendirmesinde bulundu.

Başbakan Yıldırım, Yenikapı mitingi ile taçlanan milli birliği dikkat ve özenle koruyacaklarını belirterek, Yenikapı'nın Türkiye'nin aydınlık geleceğine açılan kapı olduğuna işaret etti.

Hep birlikte tutulan demokrasi nöbetlerinden, millet olma şuurunun tazelendiği demokrasiden yana aldıkları tavırdan asla vazgeçmeyeceklerine dikkati çeken Yıldırım, "Aziz şehitlerimiz sayesinde şanlı bir millet olduğumuzu bir kez daha gördük ve bir kez daha gururlandık. 15 Temmuz'da bölücü terörle ve FETÖ ile mücadele ederken verdiğimiz şehitlere Allah'tan rahmet, gazilere hayırlı, uzun ömürler diliyorum. 15 Temmuz Çanakkale ruhunun tazelendiği günün adıdır. 15 Temmuz ikinci kurtuluş zaferidir. 15 Temmuz hain darbeci FETÖ teröristlerinin yok edildiği, kanlı darbenin zaferle sonuçlandığı gündür. 15 Temmuz bir milattır. 15 Temmuz milletin istiklalini ve istikbalini teminat altına alındığı gündür." diye konuştu. 

DEVLETİMİZİ MİLLETİMİZLE BİRLİKTE KORUDUK, KURTARDIK

Şehitlere bakınca Türkiye'nin görüldüğüne vurgu yapan Yıldırım, konuşmasını şöyle sürdürdü: 

"Kahraman şehidimiz Niğdeli Astsubay Ömer Halisdemir, İstanbul Büyükşehir Belediyesi önünde tankı durdurmaya çalışırken şehit olan 42 yaşındaki lokantacı, Rizeli Şuayip Seferoğlu, Elazığlı mühendis kardeşim Cuma Dağ, Acıbadem Mahalle Muhtarı, akrabam, Erzincanlı Mete Sertbaş, henüz 15 yaşında şehadet şerbeti içen en genç şehidimiz Şanlıurfalı Halil İbrahim Yıldırım, Gölbaşı Özel Harekat Dairesi'nde şehit olan Mardinli Velit Bektaş, o günkü adıyla Boğaziçi Köprüsü'nde şehit olan Diyarbakırlı Askeri Çoban, katillerin Esenler'de tankla ezdikleri Malatyalı Türkmen Tekin, 24 yaşında şehit düşen Hataylı Ahmet Kara, 15 Temmuz Şehitler Köprüsü'nde şehadet şerbetini içen 65 yaşındaki tornacı, Samsunlu Cemal Demir, babası değerli kardeşimiz, yol arkadaşımız Erol Olçok ile birlikte şehadet şerbetini içen Çorumlu Abdullah Tayyip Olçok, Trabzonlu profesör İlhan Varank.

Türkiye'nin her şehrinden, İstanbullu, Ankaralı, Konyalı, Yozgatlı, Bingöllü şehitlerimiz, sivil, polis, asker şehitlerimizi yan yana toprağa verdik. Hep birlikte kurduğumuz devletimizi milletimizle birlikte koruduk, kurtardık. Bu toprakları bizlere bir kez daha vatan kılan aziz şehitlerimizi şükranla yad ediyoruz. Allah bizi onların yolundan ayırmasın. Emanetleri emanetimizdir."

Kaynak:HÜR24 Haber

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.