Mısır'da darbeci Sisi karşıtı gösteriler sürüyor

Mısır'da darbeci Sisi karşıtı gösteriler sürüyor
​Darbeci Sisi yönetimi Mısır’da cami, tarihi mekânlar ve halka ait evleri hukuksuz bir şekilde yıkarak karara karşı çıkanlara ise para cezası çarptırıyor.

Mısır’da Cunta yönetimi devlete ait topraklarda inşa edilen halka ait evleri, tarihi mekânları, işyeri ve camileri sözde kanuna göre; ruhsatsız olduğu gerekçesi ile yıkıyor. Buna karşı çıkan Mısırlılara ise yerine göre metre başı en az 50 Mısır lirası (3.1 Dolar) ile 1000 Mısır lirası (63.4 Dolar) arasında para cezasına çarptırılıyor.

Sözde kentsel dönüşüm yasasına göre 22 Temmuz 2017 tarihinden sonra inşa edilen yapılar dışında, devlet arazisi üzerinde inşa edilen tüm yapılar kentsel dönüşüm adı altında yıkılmak isteniyor.

Cunta yönetimi cami ve yerleşim yerlerini yıkıyor

Buna göre; Mısır’da 2 milyon 800 bin bina, 1 milyon 700 bin birim ve 400 bin meskun mahal olmak üzere toplamda 20 milyon yapı yıkımla karşı karşıya kalmış durumda. Yıkılacak olan yapıların yerine yapılacak yeni yerleşim yeri ve yapıların tamamının masrafları, maddi ve manevi her türlü krizle karşı karşıya olan evleri ve işyerleri yıkılacak olan Mısır halkından temin edilmek isteniyor.

Şu ana kadar bir çok yerleşim yeri ve cami yıkılırken bir çok insan evsiz duruma düştü ve dışarıda yaşamak zorunda kalıyor.

Masrafların tamamını halkın cebinden karşılanacağını her fırsatta dile getiren cunta yönetiminin başı darbeci Sisi, Mısır halkının öfkesini üzerine çekmiş durumda.

Halk, günlerdir meydanlarda

Daha önce çıktığı her platformda bu konuya değinen Sisi, yıkımlara karşı çıkan halkı gerekirse askerin sokağa inmesi ile tehdit ediyor. Sisi, bu günlerde halkın sokağa inmesi ile darbeci hükümetin konuya ilişkin yeni düzenlemeler getireceğini söylese de yıkımlara karşı sokaklara inen kitlelerin sayısı her geçen gün çoğalmakta. Halk, darbe karşıtı sloganlar atarak cunta yönetimin bir an önce istifa etmesini istiyor.

Mısır ve yurtdışındaki bazı aktivistlerin sokağa inme çağrıları ile birlikte yaklaşık bir haftadır düzenli bir şekilde gösteriler düzenleyen halkın sayısı her geçen gün artmakta ve cunta yönetiminin istifasını talep eden eylemlere dönüşmüş durumda.

Önce köylerle başlayan gösteriler, şu günlerde başkent Kahire başta olmak üzere Mısır’ın farklı bölgelerindeki il ve ilçelerinde yaygınlaşarak her geçen gün sayıları artan bir halk kareketine dönüşmüş durumda.

2011 devriminin simgesi haline gelen başkent Kahire’deki Tahrir meydanı ve 2013’teki darbe karşıtı gösterilerin merkezi haline gelen Rabia meydanı başta olmak üzere polis, Mısır’ın büyük şehirlerindeki meydanları kapatarak sıkı güvenlik önlemleri almaya çalışıyor.

Cunta yönetimi, meydanlara keskin nişancılar yerleştrilerek çok sayıda zırhlı araç ve motosikletli kişiler konuşlandırılmış durumda. Şehirlerarası yolları da kapatan darbeci askerler, geçişleri kontrollü bir şekilde sağlıyor.

Geçtiğimiz Cuma günü halk, kırsal bölgeler ve küçük şehirler başta olmak üzere Mısır’ın farklı bölgelerinde "Öfke Cuması" sloganıyla tekrar sokaklara indi.

Yer yer polis ve göstericiler arasında çatışmalar yaşanırken, göstericilerin üzerine açılan ateş sonucu şimdiye kadar biri 13 yaşında olmak üzere üç gencin vefat ettiği, 3 kişinin gerçek mermiyle olmak üzere toplamda 12 kişinin yaralandığı duyuruldu.

Öte yandan, yayınlanan videolarda sokaklara çıkan göstericilerin polis ve baltacılara karşı kendini savunma, yolları trafiğe kapatma ve polis araçlarını yakma gibi 2011 devriminden bu yana görülmemiş eylemlerde bulunuyor.

"Baltacılar" sokağa salıyor

Yerel kaynaklardan edinilen bilgilere göre cunta yönetimi, yaptıkları kanunsuz işleri görmezden geleceğini vadederek, sokak çeteleri ve mahkumlardan oluşan "baltacılar" olarak da adlandırılan kişileri tekrar sokaklara salarak halkı korkutma ve geri adım attırmayı hedefliyor.

Başkent Kahire’nin büyük meydanlarına giden farklı noktalarda resmi üniformalı ve sivil polisler yoldan geçen insanları durdurarak kimlik kontrolü yaptığı ve bazılarını gözaltına aldığı bildirildi. Ayrıca polis ve baltacıların zırhlı araçlar eşliğinde gün boyu başkentte yürüyüşler yaparak mikrofonlardan halkın sokağa çıkmaması duyurusunda bulunduğu belirtiliyor.

Mısır halkı "Öfke Cuması" sloganıyla ilk defa devrik lider Hüsnü Mübarek’e karşı ayaklanma başlatmış ve o gösterilerde, başta polis merkezleri olmak üzere birçok güvenlik kurumunu hedef almıştı. Tekrar "Öfke Cuması" sloganıyla yapılan gösterilere karşı, şehirlerdeki polis merkezlerinde de sıkı güvenlik önlemleri alındı.

Halk: Defol Sisi!

Halk, gösterilerde "Allah tektir Muhammed onun elçisidir Sisi onun düşmanıdır", "Defol Sisi", "Halk rejimin devrilmesini istiyor", "Yeniden döndük", "Askeri rejim düşecek" ve "Söyle! Susma! Sisi gitmesi lazım" gibi sloganlar attı.

Sokaklara inen halk Sisi’nin resminin bulunduğu pankartları yakarken, polis ve baltacılar bir çok bölgede göstericilere gerçek mermilerle müdahele etti. Günün geç saatlerine kadar devam eden eylemlerin ardından polis ve baltacılar gece yarısı operasyonlar düzenleyerek aralarında çocukların da olduğu onlarca kişiyi gözaltına aldı.

Uluslararası kuruluşlardan Sisi'ye çağrı: Halkın gösteri yapma hakkına saygı duyun

Polis şiddetini gösteren videoların yayınlanmasının ardından, yerel ve uluslararası bazı insan hakları kuruluşları darbeci Sisi yönetimine şiddet kullanmama çağrısında bulunurken halkın gösteri yapma hakkına saygı duyulması gerektiğini vurguladı.

Her geçen gün artarak devam eden gösterilere destek amaçlı Cezayir, Tunus, Fransa, Almanya ve Canada gibi ülkelerde de gösteriler düzenlendi. Sosyal medyadan üzerinden örgütlenen Mısır halkı, şimdilik köy ve şehirlerin sokak ve caddelerinde eylemlerin devam edeceğini, darbe karşıtı destek gösterilernin büyümesi halinde kentlerin büyük meydanlarınada ineceklerini söylüyorlar.

Öte yandan, "Defol sisi", "Allah tektir Muhammed onun elçisidir Sisi onun düşmanıdır" ve "Öfke Cuması" gibi hashtagler sosyal medyada trendlere girdi.

Darbe ve sonrası tutuklamalar

Uluslar arası İnsan Hakları Kuruluşlarına göre; Mısır’ın 3 Temmuz 2013 yılından bu yana hak ihlalleri, tutuklama, öldürülme ve kaçırılmalar had dafhaya ulaşmış durumda. Resmi rakamlara göre; bugüne kadar tutuklananların sayısı 60 bini geçerken 8 bin 400’den fazla kişi ise gizli bir şekilde kaçırıldı. Kaçırılanlardan bazıları ortaya çıkmış bazılarının hala nerede olduğu hakkında hiçbir bilgi yok. Ortaya çıkan kişiler de askeri mahkemeler tarafından yargılanarak delilsiz suçlamalarla mahkûm ediliyor.

Askeri mahkemeler tarafından tutuklananlar arasında 4 binden fazla çocuk, 2 binden fazla kadın cinsel taciz ve her türlü saldırılara maruz kalıyor. Haklarında idam kararı verilen bin 522 kişi bulunurken, bu güne kadar 56 kişi idam edildi. Haklarında idam kararı verilen 89 kişi ise her an infaz edilebilir.

Yine resmi rakamlara göre 600 avukat müvekkillerini savundukları gerekçesi ile tutuklanarak büroları kapatıldı. Öte yandan 110 gazeteci tutuklanırken, bunlardan 10’u rejim tarafından öldürüldü. Rejim, bu işlediği suçlarda hiçbir konumu gözetmemiş kadın, erkek, yaşlı, çocuk, avukat, gazeteci, öğretmen, mühendis, doktor, milletvekili, yargı üyesi gibi toplumun her kesiminden insanlar ya öldürülmüş ya tutuklanmış ya da kaçırılmış durumda. (İLKHA)

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.