Molla Beşir Şimşek: Kur'an'a saldırılar Haçlıların İslam'a savaşının bir devamıdır
İTTİHADUL ULEMA üyesi Molla Beşir Şimşek, Diyarbakır'daki Kur'an'a Saygı Mitinginde yaptığı konuşmada, "Haçlı seferleriyle bize hükmetmeye çalıştılar ancak rehberlerimiz onlara boyun eğmedi ve ümmeti onlara teslim etmedi. Bugün Kur'an'ı yakmalar da Haçlıların İslam'a ve Müslümanlara karşı savaşının bir devamıdır." dedi.
Peygamber Sevdalıları Vakfı, Kur'an-ı Kerim'e yönelik saldırıları telin etmek amacıyla Diyarbakır'da İstasyon Meydanında Kur'an'a Saygı Mitingi düzenledi.
Çevre il ve ilçelerden de halkın yoğun katılım gösterdiği mitinge HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu da katıldı.
Sık sık tekbirlerin getirildiği mitingde, İslam düşmanları aleyhine pankartlar açıldı. Miting meydanına geçtiğimiz günlerde Adana'da namaz üzerinde şehit edilen HÜDA PAR Adana İl Sekreteri Sacit Pişgin'in posteri asıldı.
Mitingde Kürtçe bir konuşma yapan İTTİHADUL ULEMA üyesi Molla Beşir Şimşek, geçmişten bu yana İslam'a karşı düşmanlığın ve saldırıların yapıldığını hatırlattı.
"Kur'an hiçbir şekilde zelil olmaz, alçalmaz"
Son zamanlarda da Kur'an'a yönelik saldırıların yapıldığını belirten Şimşek, "O Kur'an ki bizler ona abdestsiz dokunmayız, başımızın üstüne koyarız ama maalesef yakılıyor, ayaklar altında çiğneniyor. Gerçekte Kur'an'ın koruyucusu Allah'tır. Kur'an hiçbir şekilde zelil olmaz, alçalmaz. Allah buyuruyor: ' Allah’ın nurunu ağızlarıyla söndürmek istiyorlar. Oysa kâfirler hoşlanmasalar da Allah, nurunu tamamlamaktan başka bir şeye razı olmaz." dedi.
"Önümüzü aydınlatan nuru ortadan kaldırmak istiyorlar"
"Yoksa onu (Muhammed kendisi) uydurdu mu diyorlar? De ki: “Eğer doğru söyleyenler iseniz, haydi siz de onun benzeri bir sûre getirin ve Allah’tan başka, çağırabileceğiniz kim varsa onları da yardıma çağırın." ayetine atıfta bulunan Şimşek, şöyle devam etti:
"Allah'ın muhafaza ettiği bir şeyi mümkün müdür ki ortadan kaldırmak? Madem böyledir, o halde neden Kur'an'a bu kadar hakaretler yapılıyor. Bu sorunun cevabı hadiste yatıyor. Hazreti Peygamber hadisinde Kur'an'ın bizden önceki kavimlerinin tarihini naklettiğini belirtir. Ayrıca bizden sonra gelecek kavimlerden de bahsettiğine işaret eder. Kur'an'ın hak ve batılı birbirinden ayıran bir kitap olduğuna dikkat çeker. Kur'an'ın insanlar için bir hidayet kaynağı olduğunu kaydeder. Öte yandan Kur'an'dan başka bir yerde hidayet arayanların rezil olacağını ifade eder.
Anladınız mı şimdi kafirler neden Kur'an'a bu kadar saldırıyorlar? İstiyorlar ki Kur'an ve Allah ile aramızı açsınlar, önümüzü aydınlatan nuru ortadan kaldırmak istiyorlar. Hak ve batılı birbirine katmak istiyorlar. Hakkı bilmemizi istemiyorlar. Aslında düşmanlıkları bizedir, darbeleri bize yöneliktir. Bizi kendilerine benzetmeye çalışıyorlar. Bundan ötürü her şeyin hazinesinin Kur'an olduğunu biliyorlar. Bu nedenle Kur'an'a saldırılara karşı bizi alıştırmaya çalışıyorlar. Kur'an'ın gözümüzdeki itibarını düşürmeye çalışıyorlar."
"Kur'an'ın yakılması münferit bir olay değil"
Şimşek, "Peki, biz bunu kabullenecek miyiz? Ecdadımız gibi bizler de elbette bunu kabul etmeyeceğiz. Biz biliyoruz ki Kur'an'ın yakılması münferit bir olay değil. Bu sistematik ve projeli bir saldırıdır. Haçlı seferleriyle bize hükmetmeye çalıştılar ancak şeyhlerimiz, alimlerimiz, büyüklerimiz, rehberlerimiz onlara boyun eğmedi ve ümmeti onlara teslim etmedi. Bugün Kur'an'ı yakmalar, Haçlıların İslam'a ve Müslümanlara karşı savaşını bir devamıdır." diye ekledi.
"Dünya bilsin ki kafirlere boyun eğmeyeceğiz"
Bu saldırılara karşı Müslümanların uyanması, Allah'ın ve Peygamberin emanetine sahip çıkması gerektiğini ifade eden Molla Beşir Şimşek, "Bugün bu imtihandan geçiyoruz. Allah'ın izniyle bu imtihandan zaferle çıkacağız. Bu sıcakta toplanmak bunun bir alametidir. Dünya sizi görüyor, dünya bilsin ki kafirlere boyun eğmeyeceğiz." diye konuştu.
"Bu saldırılarınız ancak Müslümanların uyanmasına vesile olacaktır inşallah"
Şimşek, Müslümanlara ve Müslüman idarecilere düşen görevlere ilişkin şunları kaydetti:
"Kur'anımıza sahip çıkacağız ama nasıl? Allah, 'Allah'ın ipine topluca sımsıkı sarılın; ayrılığa düşmeyin.' buyuruyor. Bir yol budur. Aslında Müslümanların içinde bulunduğu bu zilletin nedeni de Müslümanlar arasındaki tefrikadır. Kur'an'a sahip çıkanlar hep aziz olmuştur.
Diğer çare de Müslüman ülkelerin yöneticilerine düşüyor. Ya sizi dünyevi menfaatlerinizi tercih edeceksiniz ya da mukaddesatlarınıza sahip çıkacaksınız. Ey İslam ülkelerinin idarecileri, vazifeniz bu Müslüman halkın her hakkına sahip çıkmaktır. Öncelikle bu Müslüman halkın mukaddesatlarını muhafaza etmelisiniz. Bu nedenle Kur'an'a saldırılara karşı ciddi kararlar alın. Biz Müslümanlar da idarecilerimizin bu konuda adım atmasını sağlamalıyız.
Bir vazifemiz de şeyhlerimiz, alimlerimiz, anne baba, evlatlarımızla tüm Müslümanlarla bu meydanda söz vermeliyiz ve Kur'an'a saldıranlara şunları söylemeliyiz: Kur'an'a saldırarak bizi uyandırdınız, dinimizde gevşemiştik; safları sıklaştırdık, Kur'an'ı terk etmiştik ama aklımızı başımıza getirdiniz. Bundan sonra daha fazla Kur'an okuyacağız, daha fazla anlamını okuyacağız, Kur'an'la daha çok amel edeceğiz, Kur'an'a hizmet edeceğiz. Bu saldırılarınız ancak Müslümanların uyanmasına vesile olacaktır inşallah." (İLKHA)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.