Müslümanlık davasının bir şahidi: ORUÇ

Müslümanlık davasının bir şahidi: ORUÇ
Ramazan ayı ve orucun önemini analiz eden yazıyı istifadenize sunuyoruz...

Bütün hayrat ve hasenatın sevabı farklı farklıdır. Ancak oruç müstesnadır ki onun sevabını ancak Hakk kendine izafet etmiş ve mükâfatını taahhüt eylemiş, bir hadis-i kudsîde: “Oruç benim içindir, onun mükâfatını ben vereceğim.” buyurmuştur.

HER UZVUN HUSUSİ BİR ORUCU VARDIR!

Muhakkıklara göre her uzvun hususi bir orucu vardır. Mesela cesedin orucu; yemekten içmekten, kalbin orucu; hevâ, heves ve günahlardan çekinmek, ruhun orucu; bütün mükevvenata iltifat etmemek, sırrın orucu; daima müşahede bahrinde müstağrak olmaktır.

HAKK'IN SOFRASI ORUÇ TUTANLARA MAHSUSTUR!

Orucun açlığına sabret ve onu tutmakta ısrar ederek Allah'ın vereceği manevi rızka daima muntazır ol. Hakk'ın o manevi ekmeği ve sofrası oruç tutanlara mahsustur. Bu namaz, oruç, hac ve cihad itikadı ispat için şahid göstermektir. Müslümanım demek bir davadır. Her davanın doğruluğunu ispat için de şahitler, vesikalar lazımdır. İşte namaz kılmak, oruç tutmak, hacca gitmek ve Allah için cihad etmek de Müslümanlık davasının birer şahitleridir.

PEYGAMBER DUASI

Hazreti Yusuf (aleyhisselam);

“Rabbim! Zindan bana, bunların beni kendisine davet ettikleri şeyden daha sevimlidir. Eğer onların tuzaklarını benden def' etmezsen, onlara meyleder ve cahillerden olurum” (Yusuf / 33)

EFENDİMİZ (SAV) NASILDI?

Asalet sahibiydi!

Peygamber Efendimiz (SAV) Kureyş Kabilesi'nden ve Haşim Ailesi'nden gelmiştir. Kureyşliler ise Hazreti İsmail'in (AS) soyundan oldukları için pek büyük bir asalet ve şerefe sahip idiler.

Bununla beraber, öteden beri en kutsal mabet olan Kâbe'nin hizmet ve idare işlerini yürütüyorlardı. Daima başkanlık görevinde bulunmuşlardı.

İşte Peygamber Efendimiz (SAV) böyle şerefli bir kavme ve seçkin bir aileye bağlı idi.

 

RAMAZAN MANİSİ

Sofrada fakir olsun
Tabağı çukur olsun.
Karnı doyduktan sonra
Duayı okur olsun.

KISSADAN HİSSE

Terzinin tövbesi 

Bir terzi Allah dostlarından birine sorar:
-Peygamberimiz (SAV)'in, "Allah-u Teâlâ, günahkâr kulunun tövbesini, canı gargaraya gelmeden kabul eder." hadis-i şerifi hakkında ne buyurursunuz?
Cevap vermeden o kimseye sorar mübarek zat.
- Mesleğin nedir?
-Terziyim, elbise dikerim.
-Terzilikte en kolay şey nedir?
-Makası tutup, kumaş kesmektir.
-Kaç senedir, bu işi yaparsın?
-Otuz senedir.
-Canın gargaraya geldiği zaman kumaş kesebilir misin?
-Hayır, kesemem!
-Bir müddet zahmet çekip, öğrendiğin ve otuz sene kolaylıkla yaptığın bir işi, o zaman yapamazsan, ömründe hiç yapmadığın tövbeyi o zaman nasıl yapabilirsin? Bugün gücün yerinde iken tövbe et! O zaman belki yapamazsın, buyurdu.

RAMAZAN AYI NEDİR?

Ramazan çokça Kur'an okuma ayıdır!

Ramazana mahsus bir Kur'an gayreti sergilemeliyiz. Resulullah (SAV) bu ayda Kur'an okumayı artırdığına bakılırsa, bizim de çokça Kur'an okumamız gerekmektedir. Her gün sabah ve akşam aynı saatte ve belli bir ölçüyü (mesela on sayfayı) düşmeyecek şekilde okumamız uygun olur. Okuyuşumuz mümkünse sesli olsun. Maiyetimizdekiler dinleme imkânına sahip iseler onlar da dinlesinler. Ayrıca onların da okumalarını sağlamalıyız. Kur'an'ı okumak gibi dinlemek de bir ibadettir. İyi okuyan bir hafızı dinlememiz ayrı bir ecir olur.

RAMAZAN AYI NE DEĞİLDİR?

Ramazan teknolojiye Kur'an okutma ayı değildir

Ramazan Müslümanlar için Kur'an ayıdır. Tam anlamı ile Kur'an ayıdır. Çeşitli teknolojik aletlere yüklenmiş Kur'an surelerini dinleyerek Kur'an dinlemiş ve böylece Ramazana yaraşır bir iş yapmış olmayız. Kur'an kime indi ise onu, o okumalıdır. Kur'an insana inmiş bir kitaptır. Onu okuyup dinlemeyi insanın ameli olmaktan çıkaran uygulamalarla Kur'an okunmuş olmaz. Ticarileşmeyen meclislerde Kur'an okuma ve dinleme düzeyi yakalanmalıdır.

ŞER-İ FETVALAR

Oruçlu kimsenin abdest sırasında genzine kaçan su orucunu bozar mı?

Genze kaçan ve boğazdan aşağı inen su orucu bozar. Böyle bozulan oruç için sadece kaza gerekir. Yalnız burada suyun adeta rutubetinin hissedilmesi değildir kastedilen, boğaza kaçan bir miktar su olması gerekir.

 

RAMAZAN SÖZLÜĞÜ

Savm-i visal: İki veya daha fazla günü iftar etmeksizin oruçlu geçirmeye visâl orucu (savm-i visâl) denilir. Peygamber Efendimiz Müslümanlara ağır geleceği için visal orucunu tutması yasaklamıştır. Ashâb-i kirâm: "YâRasûlullah! Ama sen visal orucu tutuyorsun" dediklerinde Hz. Peygamber: "Siz benim gibi değilsiniz; beni Rabbim yedirir, içirir"( Müslim, “Sıyâm”, 56, 57) buyurmuştur. Bu hadisi şeriften hareketle peş peşe iftar etmeksizin oruç tutmak mekruh kabul edilmiştir.

RAMAZANDA SAĞLIK

Bebek bekleyen kadınlara oruç uyarısı

Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Burçak Erzik, "Uzun süreli açlık ve sıvı kaybı anne ile bebek için tehdit oluşturur. Ani kan şekeri düşmesi ve vücudun sıvısız kalması bebeğin gelişimini olumsuz etkiler" dedi.

Özellikle gebeliğin ilk 3 ayında bebeğin organları oluştuğu için oruç tutmanın sakıncalı olduğunu söyleyen Dr. Erzik, "Doktorun izin vermesi halinde oruç tutacak hamilelerin ise mutlaka sahura kalkıp, iftarı 2-3 öğüne bölmesi, bir avuç kuruyemiş tüketmesi, süt ve süt ürünleri ile protein zengini besinler, taze sebze-meyvelere ağırlık vermesi önemlidir" dedi.

Kaynak:DOĞRUHABER

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.