Mustafa Müslim: "Kürdler asla İslam düşmanlarına güvenmemelidir"

Mustafa Müslim: "Kürdler asla İslam düşmanlarına güvenmemelidir"
Prof. Dr. Mustafa Müslim,ABD başta olmak üzere emperyalist ülkelere güvenenlerin sürekli zarar ettiğine dikkat çekerek Kürdlerin emperyalistlere güvenmemeleri gerektiğini kaydetti.

ABD başta olmak üzere emperyalist ülkelere güvenilmemesi gerektiğini belirten Prof. Dr. Mustafa Müslim, "Onlar, hiçbir zaman sözlerini tutmazlar. Çünkü her zaman sadece kendi menfaatlerini düşünürler." dedi.

Tarihte olduğu gibi bugün de ABD başta olmak üzere emperyalist ülkelere güvenenlerin sürekli zarar ettiğine dikkat çeken Prof. Dr. Mustafa Müslim, ABD ve batılı devletlerin siyasetlerinin, kendi maslahatını ilerleme siyaseti olduğunu ve bundan dolayı da Kürdlerin emperyalistlere güvenmemesi gerektiğini söyledi.

Prof. Dr. Mustafa Müslim, Emperyalist ABD'nin Suriye'den sözde çekilme kararını, PYD’yi Suriye’deki bütün Kürdlerin temsilcisi olarak göstermesini, Suriye’nin Kürd bölgelerinde yaşanan son gelişmeleri ve uluslararası emperyalist güçlerin Kürd halkı üzerinde uygulamak istedikleri projeler ve Türkiye’nin Fırat’ın doğusuna yönelik olası operasyonu hakkında İLKHA’ya değerlendirmelerde bulundu.

Kürdlerin tarihten bu yana hep mazlum konumunda olduklarını belirten Muslim, Kürd, Türk veya Arap olsun, Müslümanların Müslüman’dan başka dostunun olmadığını vurguladı.

Muslim, "Komünistlerden ve emperyalistlerden yardım dilemenin zararı kendi halkımızadır. Kürdlerin, bunlardan bir ders alıp asla düşmanlarına ve İslam düşmanlarına güvenmemeleri gerektiğini bilmelidirler." uyarısında bulundu.

ABD ve rejimin desteğiyle Suriye’nin bazı bölgelerinde silahlanan PYD'ye silahsız ve korumasız halkın sesini çıkaramamasının destek anlamına gelmediğinin altını çizen Muslim, PYD’nin Suriye’deki bütün Kürdlerin temsilcisi olduğunu söylemenin yanlış olduğunu belirtti.

Emperyalist ülkelerin tarihten bu yana İslam coğrafyalarını sömürdüğüne dikkat çeken Muslim, "Onların İslam dünyasında birkaç hedefleri vardı. Amerika’nın Birinci Dünya Savaşında pek etkisi yoktu, en büyük rolü İngiltere ve Fransa oynadı. Sonrasında da onların üç amacı olduğu anlaşıldı. Birincisi; Yahudilerin Filistin’e girmeleri için yol açmak. 1917 yılındaki savaştan sonra İngiltere’nin dışişleri bakanı Yahudilere Filistin’de ırki bir vatan kuracakları sözünü verdi, bunu da ancak Osmanlı devletinin yıkılmasıyla mümkün olduğunu söylediler. Böylece Osmanlı Devleti'ni yıkıp Yahudilerin Filistin'e yerleşmesini sağladılar. İkincisi ise; Osmanlı devletlerini parçalamaları gerekiyordu. Böylece sınır oluşturup İran ve Irak’ı Britanya’ya verdiler. Mısır ve Ürdün’ü Britanya’ya verdiler. Lübnan, Suriye ve Cezayir’i Fransa’ya verdiler. Libya’yı İtalya’ya verdiler. Hepsini böldüler ve hiçbir şey bırakmadılar. İkinci hedefleri ise Osmanlı devletini parçalayıp, İslam dünyasında ne siyasi ne de askeri güç yani hiçbir güç bırakmamaktı. Üçüncü hedef de keşfedilen petrol kaynaklarını kendilerine almalarıydı. Araplar bunun ne olduğunu, nasıl istihraç edeceklerini bilmiyorlar. Bunu Britanya, Fransa olarak aralarında paylaştı. Bu üç hedeflerini Birinci Dünya Savaşında gerçekleştirdiler." dedi.

"Kendi silahlarını satma yolunu açtılar"

İkinci Dünya Savaşından sonra Amerika’nın dünyada birinci güç haline geldiğini belirten Muslim, "İsrail kurulduktan sonra Amerika kendisine yeni üç hedef belirledi. Amaçları; israil yani Yahudi devletini kurmaktı. "Ne olursa olsun savaşa bile mal olursa israilin güvenini sağlamalıyız." diyorlardı. İkincisi; yeni bir İslami gücün oluşumunu engellemekti. Eğer israilin etrafında ve yakınında İslami bir devlet oluşursa israil için tehlike olur. Bundan dolayı hiçbir İslami partinin, hükümet kurmasına izin verilmeyecek, dendi. Üçüncüsü de petrol ve diğer kaynakların büyük bir hissesinin Amerika’ya ait olması gerekiyordu. Şu anda Amerika her üçünü de gerçekleştirmiş. Bu durumun böyle devam etmesini istiyor. Böylece zaman zaman bir bölgede savaş çıkarıyor. Araplar arasında kargaşa çıkarıyorlar ve böylece onlara silahlarını satıyor. Kaç yıl önce İngiltere’nin silah yapmasını durdurdular. İşsizlik çoğaldı, İran-Irak savaşını çıkardılar. Bazen de Arapları birbirine vurdurdular. Sonuç olarak kendi silahlarını onlara satma yolunu açtılar." ifadelerini kullandı.

"DEAŞ’ın bitmesini istemiyorlar"

Muslim, sözlerine şöyle devam etti:

"ABD'nin Veliaht Prens Muhammed bin Selman ile olan ilişkilerinden ve Suudi’de ne gibi zulümlerin işlendiği ortaya çıktıktan sonra Selman da onları bir kölesi ve hizmetçisi gibi oldu.Tüccar olan Trump, kendi şahsi kazancı için onu kullandı. Sonrasında Suriye’den çekileceklerini söyledi. Sebebi neydi, niye Suriye’ye girdiler? Onların, Kürdler hakkındaki sözleri yüzde 100 yalandır. Onlar, bölgede Kürdler kadar cesur, fedakâr, güçlü, halis kimse olmadığını gördüler. Arap ordularının hiçbiri ne Irak ordusu ne Suriye ordusu ne de Ürdün ordusu hiçbiri onlar gibi DEAŞ’ı vuramaz. Kürdlere türlü türlü vaatlerde bulunarak, silahlandırıp DEAŞ’a saldırttı. DEAŞ’ı Rakka’dan, Kobani’den, Deyrizor’dan ve Münbiç’ten çıkardılar. Kendileri DEAŞ’ı bitirdiklerini söylüyorlar. Onlar DEAŞ’ın bitmesini istemiyorlar. Sürekli Kürdlere silah verip onları DEAŞ’a saldırtmak istiyorlar. Ne zamanki Erdoğan ve Türkiye araya girip Suriye’nin kuzey sınırını teröristlerden temizleyeceklerini söylediler, şaşırıp ne yapacaklarını bilemediler. Kürdlere söz vermiştiler, onlara hükümet ve devlet vereceklerini söylemiştiler. Diğer yandan Türkiye gibi stratejik açıdan haberdar olan bir ülkeye bazen onları savunacaklarını söylüyorlar. Bazen ‘Türklerin Kürdlere vurmasına izin vermeyeceğiz. Onlara ekonomi savaş yapacağız’ diyorlar. Bunların hepsi yalan, hiçbir şey yapamaz, Kürdleri savunamazlar bile. Kürdleri kontrol edecekler. Amerikalıların, ‘Neden askerlerimizi Suriye’ye ölüme götürmüşsünüz?’ demelerini engellemek için ‘Askerlerimizi Suriye’den çekiyoruz’ dediler."

"Amerika ve büyük devletlerin siyasetleri kendi maslahatını ilerleme siyasetidir"

Kürdlerin tarihten bu yana hep mazlum konumunda olduklarını belirten Muslim, "Bahtsız ve tarihten ders almayan Kürdlerimiz, tarihte İngiltere ile ittifak kurmuştu ancak İngiltere onları arkadan vurdu. (Mustafa) Barzani zamanında İran Şahı ile ittifak kurulup tekrar Kürdleri vurdular. Qazî Muhammed Rusya ile Mahabad Cumhuriyetini kurdu. Qazî Muhammed’i ve bakanlarını maslahatları için İran şahına teslim edip, idam ettirdiler. Kaç ay önce Amerika, Mesut Barzani’ye ‘referandum yap seninle beraberiz’ dediler. ‘Kürdlerin Irak’taki yol haritaları belli olsun’ dediler. Sonrasında İran, Irak ve Türkiye’nin zorladıklarını görünce aradan çekildi. Mesut Barzani referandum yaptı ama Amerika aradan çekildi. Böylece Kürdleri Irak’ta 50 yıl geriye götürdüler. Neden Amerika önce söz veriyor sonra sözünü tutmuyor? Kürdler, tarihten ders almıyor. Yine Suriye’den çekilecekler, Kürdler, Türkler ve Araplar birbirleriyle savaşsın istiyorlar. Hiçbir zaman o büyük devletlere güvenmemek gerek. Kürdler, sürekli kandırılıyorlar. Eskiden beri Allah’a, kendi halkınıza, Müslüman kardeşlerinize güvenin, diyoruz. Kürdlerin hakkını ancak Müslümanlar savunuyorlar. Müslüman, Allah’a inanıyor ve Allah’ın ‘Müslümanlar ancak kardeştir’ emrini hayatında tatbik ediyorlar. Gidip komünistlerden, emperyalistlerden yardım dilemenin zararı kendi halkımızadır. Kürdler, bunlardan ders alıp asla düşmanlarına ve İslam düşmanlarına güvenmemeleri gerektiğini bilmelidirler. Asla onların sözlerine güvenemeyiz ve onlara dayanamayız. Her zaman söylediğimiz gibi Amerika ve büyük devletlerin siyasetleri kendi maslahatını ilerleme siyasetidir. Kim onlara inanırsa kandırılıyor." diye konuştu.

"Amerika, PYD’nin bütün Suriye Kürdlerini temsil etmesini istiyor"

ABD ve rejimin desteğiyle Suriye’nin bazı bölgelerinde silahlanan PYD'ye silahsız ve korumasız halkın sesini çıkaramamasının destek anlamına gelmediğini belirten Muslim, PYD’nin, Kürdlerin temsilcisi olduğunu söylemenin de yanlış olduğunu belirterek şunları söyledi:

"Amerika 1-2 parti ile ittifak kurmak istiyor ve bu ittifakı bütün Kürdlerle sürdürmek istiyor. Örneğin Irak Kürdistan’ında Mesut Barzani’nin partisi ile ittifak kurdu. Irak’taki Kürdlerin yüzde 40-50’sinin Mesut Barzani ile olduğunu söyleyebiliriz. Fakat diğer kalan kısmı, İran, Suriye ve Türkiye Kürdleri onunla birlikte değildir. Örneğin, ABD Suriye’de PYD ile ittifak kurdu. Şu anda eğer korku falan olmazsa Suriye’deki Kürdlerin yüzde 10’u bile PYD’yi teyid etmiyorlar. Onlar iki parti ile ittifak kuruyorlar. Fakat dünyada 50 milyon Kürd var, bu iki parti onların hepsini temsil etmiyor. Bundan dolayı her zaman söylüyorum; bizim halk Müslüman bir halktır. Onları fiili yürütebilecek olanlar mollalar, hocalar, tarikat şeyhleri ve kabileler başkanlarıdır. Bunların da Kürdlere tesirleri vardır. Fakat maalesef bunlarda yatmışlar. Eğer mollalar halkları uyandırsalar durum tam tersine olacak, diğerlerinin kontrolünde olmayacak. Siyasi partilerin halk üzerinde hiçbir tesiri yoktur. Bundan dolayı Amerika, Mesut Barzani’nin Irak Kürdlerini temsil etmesini istiyor. PYD’nin bütün Suriye Kürdlerini temsil etmesini istiyor fakat bunlarda hatadır. Sadece bu partilerin Kürdlerin tek temsilcisi olduklarını söylemek büyük bir yanlıştır PYD dışında Suriye’de 15 parti vardır."

"Müslümanların güçlü olması lazım"

ABD başta olmak üzere tüm emperyalist ülkelerin, İslam ülkelerinin ve halkı Müslüman olan ülkelerin büyümesini istemediklerini belirten Muslim, "İslam’a karşı yapılan bu savaşlardan ve darbelerden sonra halis Müslümanlardan oluşan bir grup oluşacak. Büyük devletler ve küfür devletleri bu cemaat ve grubun oluşmasını istemiyorlar. Çünkü onların ve israilin emniyeti tehlike altına girecektir. Bundan dolayı nerede İslami bir parti ortaya çıkıyorsa onları vuruyorlar. Örneğin Mısır’da Muhammed Mursi ve İhvan cemaati ortaya çıktı. Bütün büyük devletler, israil, Mısır’dan parayla satın aldıkları şeyhler ve partiler onlara karşı çıktı ve sonuç olarak onların hükümetini devirdiler. Kendi isteklerini uygulayan ve kendi köleleri olan Sisi’yi hükümete yerleştirdiler ve kendi askerleri ile israili güvenceye aldılar. Fakat Müslümanların bu olaylardan ders alması, kendi haklarının korunmasını isteyip kendi zenginliklerinin kendileri için harcamasını istemeleri gerekiyor. Ama bu merhaleye ulaşmaları süre ister. Bunun için çok kan dökülecek. Bölgede Kürd, Türk ve Arap olsun, bunların uyanıp hükümeti ve gücün ellerine geçirmesi için zaman geçecek. Sabır ve cihad lazımdır." şeklinde konuştu.

"PYD Amerika’nın yerine geçecek birini arıyor"

Türkiye’nin, Fırat’ın doğusuna yönelik olası operasyonunu da değerlendiren Muslim, şöyle devam etti:

"Bence Türkiye ile ABD gizliden ittifak kuracaklar. ABD Suriye’den çekilecek. PYD Münbiç’ten çekildiği zaman Türkiye’de, PYD’ye ‘sınırlamızdan uzaklaşın, Rakka’ya, Deyrizor’a gidin’ diyecektir. ‘Sınırda 20- 30 kilometrede silahlı kimse kalmasın’ diyecektir. Kürdlere değil, PYD’nin silahlarını alıp sınırdan uzaklaşmasını isteyecektir. Türkiye Münbiç’e girmez. PYD de Amerika Suriye’den çekildikten sonra bir gücünün kalmayacağını ve Türkiye’nin bir gecede Münbiç’e gireceklerini biliyorlar. PYD Eğer Kürdleri muhafaza ettiğini söylüyorsa çekilmelidir. Eğer çekilmezseler Türkiye’nin kendilerini vuracaklarını biliyorlar. PYD Amerika’nın yerine geçecek birini arıyor. Rusya’dan yardım istediler. Fakat Rusya da Türkiye ile ittifak kurdu ve bu durum da değişmez. Çünkü Rusların menfaati bunda vardır. Beşar’a sığındılar, fakat Beşar Esad, PYD’ye ‘size bizden ayrılmayın demiştik. Fakat siz yine bize sığınıyorsunuz.’ diyecek. Zaten Beşar’ın Türkiye’ye karışı duracağı bir gücü yoktur. İran’da oraya girmeye cesaret etmiyor." (İLKHA)

'The Intercept' yazarı: John Bolton İran'ı bombalamak istiyor

'The Intercept' yazarı: John Bolton İran'ı bombalamak istiyor

'The Intercept' yazarı: John Bolton İran'ı bombalamak istiyor

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.