Mustazaflar Cemiyeti'nden Diyarbakırlı gençlere destek
Mustazaflar Cemiyeti, Gazze'de siyonist vahşet devam ederken, siyonizm destekçisi firmalara yönelik boykota devam çağrısı yaparak, "Türkiye'de de soykırımcılara ve onların destekçilerine yönelik tepkisel yoğunluk arttı. İnsanlığını yitirmemiş, vicdanını kaybetmemiş sivil oluşumların yapacağı tek şey vardır; protesto eylemleri. Ve bu, evrensel bir haktır." açıklamasını yaptı.
Mustazaflar Cemiyetinden yapılan açıklamada, şu ifadelere yer verildi:
"İşgalci siyonist rejimin başlattığı soykırım sürecine askeri destek sürdüğü gibi, ekonomik destek de devam ediyor. Siyonist lobinin etkisinde olan uluslararası kimi firmalar, sundukları desteği açıkça ifade etmekten de sakınmıyor. Gazze'de kuvözdeki bebekler ve çocuklar açlıktan ölürken; onlar, bu vahşeti işleyenlere her türlü desteği vermeye devam ediyor.
Hal böyle iken tüm dünyada olduğu gibi Türkiye'de de soykırımcılara ve onların destekçilerine yönelik tepkisel yoğunluk arttı. İnsanlığını yitirmemiş, vicdanını kaybetmemiş sivil oluşumların yapacağı tek şey vardır; protesto eylemleri. Ve bu, evrensel bir haktır.
Washington'da, New York'ta, Berlin'de, Paris'te ve Londra'da olduğu gibi dünyanın farklı şehirlerinde soykırıma karşı susmayanlar, devlet başkanlarının kayıtsızlığı nedeniyle tepkilerini ortaya koymuştur, koymaya devam etmektedir.
Siyonist soykırımı destekleyen küresel sermayenin tüm uzantılarına karşı protesto eylemleri yapanların tek amacı, "boykot" ile Gazze'deki soykırımı durdurmaktır. Bütün dünya ülkelerinde olduğu gibi Türkiye'de de bu böyledir. Ancak görülüyor ki boykotun yaygınlaşması için çabalayanlar, siyonist lobi kadar onların ayak takımını da ürkütmüştür.
22 Haziran Cumartesi günü Türkiye'nin farklı şehirlerinde olduğu gibi Diyarbakır'da da bazı duyarlı gençlerin, soykırım destekçilerine karşı tepkilerini ortaya koyması birilerini rahatsız etmiştir. Bu rahatsızlık, bilinçli bir şekilde manipüle edilerek kamuoyunda farklı sunulmaya çalışılmıştır.
BurgerKing ve Starbucks gibi siyonizm destekçisi firmaların şubelerinde yapılan protesto gösterisi, hayat tarzına müdahale değil, soykırımcılara karşı bir tepkidir. "Kahrolsun İsrail" ve "Boykot hayat kurtarır" gibi slogan ve dövizlerle söz konusu firmaların şubelerinde yapılan gösteriler, 9 aylık bir birikimin sonucudur.
6-8 Ekim 2014'te Kobani bahanesiyle insanları sokaklara çağırıp; aylarca iş yerlerini kapattıran, yakan ve yağmalayan; bununla birlikte vandalizmin her türlüsünü yaşatanlara tepki göstermeyip; Diyarbakırlı duyarlı gençlerin beş dakikalık bu meşru eylemine karşı çıkan kişi ve kuruluşları da kınıyoruz. Bu İkiyüzlü yaklaşımlar İsrail’e desteğin göstergesi olduğunu kamuoyunun takdirine sunarak tarihe not düşüyoruz.
Siyonist rejime destek veren şirketlere karşı gösterilen tepkiler haklı olduğu kadar, bu tepkiyi gösterenlere de sahip çıkılmalıdır. Siyonist vahşeti besleyen şirketlerin zarara uğratılmasına yönelik protestolara destek verilmelidir.
Kahve keyfi bozulanların sosyal medya üzerinden yürüttüğü algı operasyonu ve linçe, vicdan sahibi kitleler ve Müslümanlar gençler asla boyun eğmemelidir. Hiç kimse kınayıcıların kınamasından da korkmamalıdır.
Gazze'deki acı tablonun, yaşanan büyük dramın sosyal bir yansımasının olduğu görülmelidir. Tel Aviv'in askerlerini besleyenler masum değildir. Bunlar pişkince faaliyetlerine devam etmemeli, şubeleri derhal kapatılmalı, soykırım suçu ile yargılanmalıdır. Ankara'nın, siyonist rejim ile ticari ilişkileri kesmesinin kapsamı genişletilmeli, soykırımcı işgalcilerle direk veya dolaylı ilişki içinde olanların da Türkiye'deki faaliyetleri durdurulmalıdır." (İLKHA)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.