"O kiralık eşkıyalar o toplantılara giremeyecekler"

"O kiralık eşkıyalar o toplantılara giremeyecekler"
Muş'ta toplu açılış töreninde konuşan Başbakan Ahmet Davutoğlu, Anayasa Komisyonu'nda çıkan kavga hakkında önemli açıklamalarda bulundu.

Başbakan Ahmet Davutoğlu Muş'un düşman işgalinin 99. Kurtuluş günü ve Toplu açılış töreninde halka seslendi.

Başkbakanın açıklamaları şöyle:

AK Parti'yle vesayet rejimi bitti. Özgürlükleri halkımızdan esirgeyen ne kadar yasak varsa hepsini kaldırdık. Biz daima adaletin, demokrasinin, özgürlüklerin yanında olduk her türlü yasakla mücadele ettik. 

Bugün artık devlet milletin hizmetindedir. Millet ne derse o olur.

Biz buradayız ve ebediyete kadar buradayız.Türkiye ne zaman ayağa kalksa önümüze set çekmeye başlarlar. 

Cuma namazı kılınan ülkeler hürdür. Halep'e bomba yağdıranlar, Moskova'da oturanlara soruyorum: Ne yaptı size enkazın altındaki küçük kız?

Dün Halep'te cuma namazı kılınamadı. camilere gidilemedi, hutbe okunamadı. Halep'i esir edenler, bilsin ki Muş gibi bir gün özgür olacak. Rus uçakları, hain uçaklar, işgalci uçaklar sivil, çocuk, kadın demeden hastanenin üzerine bombalar yağdırdı. Moskova'da oturanlara soruyorum, size ne yaptı Suriye halkı? Niçin bombalar yağdırırsınız? O mazlumların elleri yakalarında olacak. Anadolu insanı o mazlumların yanında olacak.      

Biz gücümüzü Kut'ül Amare'den alıyoruz. Bağdat'ı savunmak için işgalci güçlere karşı verilen direniş bugün Halep'tedir. 100 yıl önce bölgemizi parçalamayı hedefleyenlere karşı Kut'ül Amare zaferine ulaşmıştır. Bugün bölgemizi daha da bölmek isteyen Sykes–Picot takipçileri çıkıyor. Bu terör örgütü Suriye'de yaşananları bize yaşatmak istiyorlar. Al bayrak yerine bazı paçavralar getirmek istiyorlar. Bu memleketin istiklalinin sembolu al bayrak ve cuma namazında okunan hutbedir. Yeni Sykes–Picot peşinde olanlar bölgeyi bölmeye çalışıyor. Onun için buradayız. 

Dün Kut'ül Amare'de işgalcilere diz çöktürenlerin evlatları, yani bizler Halep'te yaşananlara izin vermeyeceğiz, ülkemizin bölünmesine izin vermeyeceğiz. Ne yaparsanız yapın Ortadoğu'yu kardeşlikten mahrum edemeyeceksiniz. Bu zulümlerin adı savaş bile değil. Bugünün Halep'i bombalayanlar da onur ve haysiyet yok.

Bunun bir örneğini de Afrin'de gördük. İş makineleri üzerine cesetleri tehşir eden PKK'yı gördük. Terör örgütü oradan çıkacak kardeşlerimizle birlikte yaşayacağız. Adaletten, özgürlükten bahsediyorlar ama vahşetin en adisini yapıyorlar. 

Dün Kut'ül Amare'de gösterilen direniş yakında Halep'te olacak. Al bayrağımız yerine paçavra asmak istiyorlar. Dün Kut'ül Amare'de diz çöktürdüğümüz düşman bize bugün Sykes Picot'u dayatmak istiyorlar.

İster PKK isterse DHKP-C olsun hepsini kirli odaklarına kahretmeye devam edeceğiz. Bu ülke insan canını savunuyoruz diyip şov yaptılar. 

Utanmasalar Anayasa komisyonun önüne hendek açacaklar. Millet iradesinden ve adaletin elinden kaçış yok.

Terör destekçisi malum partinin sırtını dayadığı teröristlere fırsat vermeyeceğiz. Sizlerden oy isterken özgürlük, eşitlik dediler, sonra sırtlarını teröristlere dayadılar. Biz sırtımızı sizlere dayadık, biz sırtımızı Muş'a dayadık. Bu teröristlere arabalarıyla silah taşıdılar. Kendi dokunulmazlıklarının kaldırılmasını istediler, şov yapmak istediler. Biz dedik ki hodri meydan. Tüm dokunulmazlıklar kaldırılacak. Birden paçaları tutuştu. Hani hesap vermekten korkmuyordunuz. İşte biz buradayız. Bu nasıl ikiyüzlülük, bu nasıl sahtekarlıktır. Şimdi de dağdaki terörü Meclis'e taşıyorlar. Ellerinde gelse Anayasa Komisyonu'na çukurlar kazacaklar, barikatlar kuracaklar. Komisyona paralı adamlarını soktular. Hepsi vandallar. O çukurlarını kapattık, o şiddeti Meclis'e getirmenize izin verir miyiz? 

Teröre bulaşanları görüyoruz ki, bunlar iflah olmuyor. Biz buna asla fırsat vermeyiz. Bu vatan evlatlarını birbirine kırdırımaya izin vermeyiz. O toplantılara giremeyecekler. O salonlara kiralık eşkıyalar giremeyecek. O kiralık provakatörler için yargı süreci başlayacak. Meclis'in kapısının önünden geçemeyecekler. 

 Donulmazlıklar konusu CHP için de büyük bir sınav olacak. Bu ülkenin her meselesi siyasetin meselesidir.  Biz gençlerimizi dağlarda meşhul bir gelecek peşinde değil spor salonlarında, kütüphanelerde görmek istiyoruz.

Kaynak:Haber7

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.