Öcalan'ın mektubu ve sonrasında yapılan açıklamalar
İmralı cezaevinde bulunan Abdullah Öcalan, HDP'ye İstanbul seçimleri için "tarafsızlık" çağrısında bulundu. Mektup sonrası Öcalan'ın avukatları ve HDP'nin yaptığı açıklamalar dikkat çekerken, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da "Öcalan-Demirtaş-Kandil-Avrupa arasında bir iktidar mücadelesine" işaret etti.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli de "Teröristbaşının mektubu HDP’nin vahim sapmasına, Zillet İttifakı’na verdiği rezil desteğine itirazın, tepkinin ve bundan duyduğu rahatsızlığın eseri ve sonucudur." yorumunda bulundu.
İmralı Cezaevi'nde bulunan PKK yöneticisi Abdullah Öcalan'ın, HDP'ye İstanbul seçimleri için tarafsızlık çağrısında bulunduğu mektup paylaşıldı.
Mektup sonrası açıklama yapan avukatları, Öcalan'ın, HDP'ye "üçüncü yolu esas alması" gerektiğini ifade ettiğini belirtirken HDP'nin eş başkanları Pervin Buldan ile Sezai Temelli, "HDP'nin İstanbul seçimlerine yönelik seçim stratejisinde bir değişiklik olmadığını" açıkladı.
Mektubu, İmralı'da Öcalan'la görüşen Doç. Dr. Ali Kemal Özcan okudu.
Doç. Dr. Ali Kemal Özcan, dün basın mensuplarına yaptığı açıklamada, "Abdullah Öcalan'ın kendisinin iki avukatına el yazısıyla bir sayfalık açıklama vermiş olduğunu öğrendik. Bugün uzun bir değerlendirme yaptık Abdullah Öcalan'la İmralı hapishanesinde. Görüşme esnasında söz açıklamaya geldiğinde o açıklandığını sanmaktaydı fakat bizden öğrenmiş oldu ki 18 Haziran 2019 tarihinde avukatlara savcılık üzerinden teslim edilmiş olan açıklama henüz yayınlanmamış. Abdullah Öcalan bunu öğrendiğinde tepki gösterdi." dedi.
Öcalan'ın kendisine avukatlarına atfen bir not verdiğini dile getiren Özcan, avukatlarının telefonlara cevap vermediğini söyledi. Özcan, bu sebeple avukatlarıyla birlikte yapılması planlanan açıklamayı tek başına yapmak durumunda kaldığını aktardı.
Akşam 17.00 sıralarında İmralı'dan ayrıldığını ve Öcalan'ın avukatlarını telefonla aramaya başladığını söyleyen Özcan, saat 21.00'e kadar kimsenin cevap vermediğini ifade etti.
SMS ve WhatsApp üzerinden avukatlara mesaj attığını hatta içlerinden birinin WhatsApp mesajını okuduğuna dair bildirimi gördüğünü aktaran Özcan, bunun üzerine açıklamayı tek başına yapmak zorunda kaldığını belirtti.
Özcan, açıklamasında "Kendilerinin gelmemesi sonucu benim bugünkü bu konuşmam, bu açıklamam aslında halkımızın o derin kültüründen beslenen bir deyimiyle ifade edilebilir, ben bir emaneti açıklıyorum. Kim olursa olsun emanete ihanet edilmez. Sadece avukatlar değil, hiç kimse emanete ihanet edemez. Emanet kutsaldır." dedi.
Mektubun içeriği
Doç. Dr. Özcan'ın, Öcalan'ın 18 Haziran'da avukatlarına teslim ettiği mektubun içeriği şöyleydi:
"Son ölüm oruçları ve açlık grevlerinin sona ermesi vesilesiyle kullanmak durumunda kaldığım şahsi inisiyatifim konusunda, olası gelişmeleri de dikkate alarak bu açıklamayı yapma ihtiyacı duydum. Çözüm sürecine ilişkin daha derinleştirilmiş ve netleşmiş bir tutumdan bahsettim. Mevcut gelişmelere de bu perspektiften baktım. Çözüm süreci sonrasına damgasını vuran ve Türkiye'nin geleneksel ikilemini aşmayan, dolayısıyla sürekli çatışmacı ve kutuplaştırıcı üslubun başta Kürt sorunu olmak üzere tüm toplumsal sorunları ağırlaştırdığı ortaya çıkmış bir sonuçtur. Cumhur ve Millet ittifaklarının bu gerçekliğine karşılık HDP'de ifadesini bulan demokratik ittifak ve bağlantılı demokratik müzakere opsiyonu çözüm odaklı olmayı esas almıştır.
"Demokratik ittifak anlayışı güncel seçim tartışmalarına taraf yapılmamalıdır"
Önümüzdeki dönemde gerek iç toplumsal, gerek bölgesel ve küresel sorunların daha da ağırlaşacağını göz önünde bulundurarak bu üçüncü yol tavrının korunması büyük bir önem ve anlam ifade etmektedir. Bu çerçevede HDP'de vücut bulan demokratik ittifak anlayışı güncel seçim tartışmalarına taraf ve payanda yapılmamalıdır. Demokratik ittifakın önemi ve tarihsel anlamı mevcut ikilemlere kendini angaje etmemesi ve şimdiye kadar olduğu gibi seçimlerdeki tarafsız çizgisinde ısrar etmesidir. Demokratik uzlaşı, özgür siyaset ve evrensel hukuk üçlü sacayağına dayalı çizgi en doğru ve sonuç üretici siyasi platform durumundadır. İlgili tüm çevreleri bu temelde duyarlı olmaya çağırıyorum."
Özcan ayrıca, Öcalan'ın avukatlarına, "Ben sizden sonra Ali Kemal Özcan hocayla da görüştüm. Kendisine özgü geniş bir literatürü vardır. Umarım paylaşırsınız. Bildiriyi kendisine de okudum. Nasıl açıklanıp değerlendirileceğini tartıştım. Birlikte bildiriyi özüne uygun biçimde toplantı veya toplantılarda açıklayıp yorumlamanızın da yararlı olacağı kanısındayım." notunu ilettiğini bildirdi.
Özcan'ın, mektubu paylaşmasının ardından önce Öcalan'ın avukatları, ardından da HDP'nin eş başkanları Pervin Buldan ile Sezai Temelli'den açıklamalar geldi.
Öcalan'ın avukatları: HDP üçüncü yolu esas alsın
Öcalan'ın avukatları tarafından yapılan açıklamada şunlar kaydedildi:
"Öcalan, güncel tartışmalar bağlamında demokrasi ittifakının ikilemlere taraf ve payanda yapılmaması gerektiğini belirtirken HDP'nin üçüncü yolu esas alarak bunu koruması gerektiğini ifade etmiştir. Öcalan, HDP'de vücut bulan demokratik ittifak anlayışının güncel seçim tartışmalarına taraf ve payanda yapılmaması gerektiğini ifade ederken toplumsal uzlaşıyı kastettiğini, kutuplaştırmaya ikili duruma tuz biber olunmaması gerektiğini söylemiştir. Öcalan, kutuplaşma siyasetinin, hakaret söylemleri ve demagoji ile bir çatışma ve savaş siyaseti olduğunu aktardı. HDP'nin kendi yolunu koruması gerektiğini, HDP'nin çalışmalarını kendisinin yaptığını ve kararlarını HDP'nin vereceğini söyledi."
HDP: İstanbul seçimlerine yönelik seçim stratejisinde bir değişiklik söz konusu değil
HDP'nin eş başkanları Pervin Buldan ile Sezai Temelli'den yapılan ortak açıklamada ise şu ifadelere yer verildi:
"Öcalan’ın yaptığı açıklamanın geniş siyasal perspektifi son derece nettir ve 'üçüncü yol sizsiniz' demiştir. Öcalan da HDP de demokratik siyaset tarzında ısrarcıdır ve Türkiye’nin siyasi ve toplumsal sorunlarının çözümünü güncel bir gelişme olan sadece İstanbul seçimlerine indirgenmeyecek tarzda ele alınmasını önermektedir. İki tarihsel blok arasında taraf olmamaya ve üçüncü yol stratejisini kararlı ve ısrarlı bir şekilde sürdürmeye dayalı olarak, HDP’nin İstanbul seçimlerine yönelik seçim stratejisinde ve taktik adımlarında bir değişiklik söz konusu değildir."
Cumhurbaşkanı Erdoğan: Öcalan-Demirtaş-Kandil-Avrupa arasında iktidar mücadelesi var
Cumhurbaşkanı Erdoğan da dün katıldığı bir TV programında Öcalan'ın mektubunu değerlendirmiş ve "Öcalan ile Demirtaş arasında bir iktidar mücadelesi" olduğuna işaret etmişti.
Erdoğan, şunları kaydetmişti. “Bizim derdimiz o değil çünkü oralardan ne gelir ne gelmez az çok kestiriyoruz. Burada aslında bir iktidar mücadelesi var. Bu iktidar savaşında tabii HDP-PKK kanadında yaşanan bu savaş, tabii Öcalan ve Demirtaş noktasında da ciddi bir iktidar mücadelesine doğru bir kayma gösteriyor. Hatta daha ileri dağ da bu mücadelenin içerisinde. Ben bunu biraz daha ileri taşıyorum, Avrupa da. Öcalan, iktidarını bunların hiçbirine kaçırmak istemiyor. Bununla ilgili de çok sert açıklamaları var.
Demirtaş’a hesap sormaktan tutun da dağa hesap sormaya varıncaya kadar. Yani onların kendisine ihanet ettiği inancında. Ve bu ihaneti sebebiyle onlara kesin tavırları var. Yaptığı açıklamada, ‘Eğer siz beni destekliyorsanız, eğer benim arkamda olan bir partiyseniz, ben sizin ne oraya ne şuraya değil, siz kendi gücünüzü ortaya koymalısınız ve burada bunların herhangi birinden yana değil, kendi tarafsızlığınızı ortaya koymalısınız.’ gibi bir hava içinde. Burada bir liderlik mücadelesi var. Öcalan, Demirtaş’a ve dağa böyle mesaj veriyor."
MHP Genel Başkanı Bahçeli: Öcalan'ın mektubu HDP’ye tepkidir
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli de Öcalan'ın HDP'ye yaptığı belirtilen İstanbul seçimlerinde tarafsız kalma çağrısını "İmralı’da ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasını çeken teröristbaşı anlaşılan odur ki, HDP’nin istismarına müdahale etmek, hatta önüne geçmek maksadıyla tarafsızlık çağrısı yapmıştır." sözleriyle yorumladı.
Yazılı bir açıklama yapan Bahçeli, "Teröristbaşının mektubu HDP’nin vahim sapmasına, Zillet İttifakı’na verdiği rezil desteğine itirazın, tepkinin ve bundan duyduğu rahatsızlığın eseri ve sonucudur." dedi.
HDP'yi "PKK’nın siyaset acentesi" diye tanımlayan Bahçeli, "Teröristbaşının uyarısına rağmen marazi ve mahsurlu stratejisinde bir değişikliğe gitmeme iradesi ise 23 Haziran üzerinde oynanan ahlaksız oyunu iyice gözler önüne sermiş olacaktır." ifadelerini kullandı.
"HDP-PKK-teröristbaşı ve terörist Demirtaş arasındaki derin çatlakların çok boyutlu analiz ve yorumu elbette yapılacak" diyen Bahçeli, "Nihai olarak İstanbul'un içine çekilmek istenen girdaptan 23 Haziran’da tamamıyla kurtulacağını" kaydetti. (İLKHA)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.