Önüne Gelen Müteahhit Olursa!
İnşaat Müteahhitleri Konfederasyonu (İMKON) Genel Başkanı ve Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) İnşaat Müteahhitleri Meclisi Başkanı Tahir Tellioğlu, 17 Ağustos Depremi’nin yıldönümü münasebetiyle bildiri yayımladı.
Tellioğlu yayımladığı bildiride, “1999 yılında 17 sene evvel 16 Ağustos'u 17 Ağustos'a bağlayan gece on binlerce yurttaşımızın yaşamını yitirmesine ve yaralanmasına yol açan 'Marmara Depremi', ulusumuzun yaşadığı en acı felaketlerden biridir. Beton yığınları altında yaşama tutunmuş bir eli tutma umudu ile 'Kimse Yok mu' diye sessizliği delen çağrılar hala kulaklarımızda çınlamaktadır. Marmara Depremi’nde hayatını kaybedenlere Allah’tan tekrar rahmet diliyorum” ifadelerine yer verdi.
TEMİZ VE LİYAKATLI MÜTEAHHİTLİK KADROSUİÇİN MÜTEAHHİTLİK HİZMET KANUNU ŞART
21 milyon yapı stokunun yaklaşık 7 milyonunun çürük ve niteliksiz olduğunu vurgulayan Tahir Tellioğlu, şunları kaydetti:
“Söz konusu durumu düzeltmek adına 2012 yılında her türlü siyasi ve iktisadi riski alan Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a rağmen,ülkemizde kentsel dönüşüm mücadelesi maalesef amacına uygun bir şekilde işletilememektedir. Bu anlamda Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın üstüne büyük görev düştüğünü söyleyebiliriz.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Müteahhitlik Hizmet Kanunu’nu bir an önce çıkartarak nitelikli, liyakatlı ve temiz bir müteahhit kadrosunun oluşumu için gerekli alt yapıyı sağlamalıdır. Bu noktada TOBB, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile İMKON olarak daha önce hazırladığımız Müteahhitlik Hizmet Kanunu’nun ele alınması ve yasalaşmasını Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki’ye tekrar hatırlatmayı önemli bir görev biliyoruz.
Yine kentsel dönüşümle ilgili parsel parsel dönüşümlerden ziyade ada ve mahalle bazında dönüşümlerin teşvik edilmesi gerektiğinin altını çiziyorum. Deprem riskine karşı dayanıklı bina yapmakla birlikte gelecek dönemlerde ihtiyaçlarını modern anlamda karşılayabilecek, modern altyapıların olduğu şehirlerin kurulması anlamında kentsel dönüşüm desteklenmeli ve korunmalıdır.6306 Sayılı Kentsel Dönüşüm Kanununun el verdiği birçok hak ve hukuka diğer kamu kuruluşları tarafından uyulmadığı bu Kanunun da sağlıklı işletilmediğini maalesef görmekteyiz.
17 Ağustos’ta insanlarımızsadece depremler neticesinde ölmedi, yapıları oluşturan sektör aktörlerinin de bunda büyük payları olduğunu üzülerek söylemek durumundayız. Bu durumda payı olan niteliksiz müteahhitler,belediyeler, sözde mühendisler, üst kamu idareleri, niteliksiz malzemeciler,mesleki yeterlilik belgesi olmayan ustalar, bilinçsiz vatandaşlarımız da bu yıkıcı sonuçtan maalesef sorumludur.
Bir daha bu tür acıları yaşamamak adına tüm bu alanların ıslah edilmesi gerektiğini yıllardır söylüyoruz. Alınan yol yeterli bir yol değildir. Yıkıcı faktörlerin kesinlikle ıslah edilmesi gerektiğini en başında da şu anda taslak olarak bekleyen Müteahhitlik Hizmet Kanunu’nun bir an önce çıkartılması gerektiğini bıkmadan söylemeye devam edeceğiz.”
ÖNÜNE GELEN MÜTEAHHİT OLURSA BİNALARIN NE ZAMAN YIKILACAĞI BELLİ OLMAZ
17 Ağustos’ta yaşanan deprem felaketinin üzerinden 17 yıl geçmesine rağmen yapı kalitesizliğini iyileştirme ve müteahhitlik mesleğini disiplinize etme anlamında hiç yol kat edilemediğinisöyleyen Tellioğlu, “Önüne gelen herkesin dilediğinde serbestçe, kuralsız bir şekilde yaptığı işten, inşaattan hayır gelmez. Önüne gelen müteahhit olursa önüne gelenin yaptığı binanın ne zaman yıkılacağı belli olmaz” dedi.
HERKES YAPI DENETÇİSİ OLAMAMALI
Tellioğlu, Türkiye'nin büyük bir bölümün deprem kuşağında olması nedeniyle yapı güvenliğinin ve bunun denetlenmesinin büyük bir öneme sahip olduğunu vurgulayarak, şunları savundu:
“Yapı denetim şirketlerine denetim hataları nedeniyle ağır yaptırım uygulanmalı. İnşaatla ilgili fakülteleri bitirenlere herkes denetçi olmamalı. Bu işi de bu alanda mesleki yeterliliğini kanıtlamış kişilerin yapması gerekir. Mesela Avrupa'da mühendislik fakültesinden mezun olan bir kişiye imza yetkisi 5 yıllık mesleki tecrübeden sonra veriliyor.
Bizde de yapı denetçisi olmak için tecrübe dönemi olmalı ve bu alana sınavla girilmeli, bu sınavda başarılı olanlar yapı denetçisi unvanını almalı. Kısacası mühendislik faaliyeti uzmanlık alanına göre projeci, uygulayıcı ve denetçi alanları gibi uzmanlık alanlarında yetiştirilerek, sahada gerçek denetim sağlanmalıdır.”
Kaynak:HÜR24 Haber
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.