Pedallarını diyabet için çeviren bisikletçiler, dünya rekoru kırdı

Pedallarını diyabet için çeviren bisikletçiler, dünya rekoru kırdı
Türkiye Diyabet Vakfı, Lilly İlaç ve Işık Üniversitesi diyabete dikkat çekmek amacıyla kırılması zor bir dünya rekoruna imza attı.

Uzun hazırlıklar sonucu turbo trainer’lara bağlı 30 bisiklet ve 120 profesyonel ve amatör bisikletçinin katılımı ile başlayan 1 saatlik rekor denemesinde, sporcular büyük performans göstererek, 8503,2 watt’lık mekanik enerji üretimi ile 8362 watt’lık Guinness eski rekorunu geçti. Rekorun İngiltere'deki Guinness yetkililerince onaylandıktan sonra ilan edilecek.

 

Dünyada en yaygın kronik hastalıklarından biri olan diyabet, Türkiye’de de hızla yaygınlaşan bir sağlık sorunu haline geldi. Diyabetin 10 yıl içinde yüzde 100 arttığı Türkiye, Avrupa’da diyabet artış oranı açısından ilk sırada yer alıyor. Uluslararası Diyabet Federasyonu’nun 2016 Diyabet Atlası verilerine göre ülkemizde diyabet görülme sıklığı yüzde 14,5’e yükseldi.

 

Türkiye Diyabet Vakfı, Lilly İlaç ve Işık Üniversitesi bu önemli sağlık sorununa dikkat çekmek amacıyla çok önemli bir etkinlik gerçekleştirdi. Işık Üniversitesi Şile Kampüsünde gerçekleşen etkinliğe 30 bisiklet ve 120 profesyonel ve amatör bisikletçi katıldı. Uzun hazırlıklar sonucu pedallarını diyabet için çeviren bisikletçiler, 1 saatlik rekor denemesinde büyük performans göstererek 8503,2 watt’lık mekanik enerji üretimi ile 8362 watt’lık Guinness eski rekorunu geçti. Rekorun İngiltere'deki Guinness yetkililerince onaylandıktan sonra ilan edilecek.

 

Etkinlik, Şile Diyabetli Çocuklar Yaşam Köyü’nde düzenlenen farkındalık paneli ve ödül töreni ile son buldu.

 

“İyi tedavi edilen diyabet, hayatı etkilemez”

Türkiye Diyabet Vakfı Kurucu Başkanı Prof. Dr. M. Temel Yılmaz, Türkiye’deki diyabet artış hızının Avrupa’nın 4, dünya ortalamasının 2 katına ulaştığını belirterek, şunları söyledi:

“Tüm bu verilere karşın Türkiye henüz diyabetin farkında değil. Yapılan çalışmalara göre Türkiye’de diyabet farkındalık oranı %36 civarında. Halkın %64’ü diyabeti bilmiyor. Bu nedenle ciddiye almıyor. Dünyada 450 milyon diyabetli var ve 20 yıl sonra 800 milyona ulaşacağı tahmin ediliyor. Dünya Sağlık Örgütü, dünya tarihinde ilk kez bir sonraki kuşağın ömrünün önceki kuşaktan daha kısa olacağı konusunda uyarıyor. Bunun nedeni, yeni kuşağın hareketsiz bir yaşam sürerek, kötü beslenmesi.

 

Diyabet, iyi tedavi uygulanması durumunda yaşam süresini ve kalitesini etkilemeyen bir hastalıktır. İyi tedavi gören, kontrollü bir diyabet hastasının aktivite ve enerji açısından sağlıklı insanlardan farkı yoktur. Bisiklete de binebilir, hayatın her alanındaki aktivitelerde de yer alabilir.”

İyi tedavi edilmeyen diyabetin yol açabileceği riskler şunlar:

 

- Her 2 diyabet hastasından biri kalp hastalığı sebebiyle hayatını kaybediyor.
- Her 2 diyabet hastasından birinde sinir sisteminde hasar (nöropati) görülüyor.
- ABD’de son aşamaya gelmiş böbrek yetersizliği vakalarının yüzde 50’sinden sorumlu.
- Normal hastalara göre 15 kat daha fazla uzuv kaybı (ampütasyon) yaşanıyor.
- 20 yaş üstü körlük nedenlerinde birinci sırasında diyabet yer alıyor. Ciddi diyabetik retinopati gelişen hastaların yüzde 50’si tanıyı takip eden 5 yıl içinde kör olabiliyor.
- Depresyon, diyabet hastalarında 2 kat daha fazla.
- Tip 2 diyabet demans (hafıza kaybı) riskini 3 kat artırıyor.
- Diyabet hastalarının ölüm riski diyabet hastası olmayanlara göre 2 kat daha fazla.

“Toplumsal farkındalığı artırmalıyız”

Lilly İlaç Genel Müdürü Jose Daniel Lucas ise şöyle konuştu:

“Lilly İlaç, 1923 yılında ilk insülini geliştirerek, tıbbın ve diyabet hastalarının hizmetine sundu. O günden bu yana diyabet, Lilly için her zaman öncelikli alanlardan biri olmuştur ve bu hastalıkla mücadelede çok önemli çalışmalara imza atmıştır. Milyonları etkileyen bir sağlık sorununa çözüm sunmak, toplumsal bir sorumluluktur. Diyabetle mücadelede tıbbi tedavi kadar toplumsal farkındalık da büyük öneme sahiptir. Lilly İlaç olarak bu konuda bilincin artmasına katkı sağlayacak etkinliklere destek veriyoruz. Diyabet, sadece hastayı değil, ailesini, yakınlarını ve toplumu da etkiliyor. Bu nedenle biz de toplumsal bilinci artırmayı hedefleyen aktiviteleri çok önemsiyoruz.”

Kaynak:HÜR24 Haber

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.