Peygamber Sevdalıları Vakfı: Yerel seçim atmosferinden dolayı Gazze unutulmaya terk edilmemelidir
7 ekimden bu yana Filistin meselesini gündeminden düşürmeyen Peygamber Sevdalıları Vakfı, her hafta düzenlediği Cuma namazı sonrası basın açıklamalarının bu günkü durağı Diyarbakır'da Bediüzzaman Camii oldu.
Merkez Kayapınar ilçesi Bediüzzaman Camii önünde yapılan basın açıklamasını Yetimler Vakfı Genel Koordinatörü Cemil Cahit Ünsal okudu.
siyonist işgal rejiminin yaklaşık 140 gündür Gazze'de zulüm ve katliamlarına devam ettiğini belirten Ünsal, Gazze'de 7 Ekim'den bu yana şehid edilen Filistinli Müslümanların sayısının 30 bine, yaralı sayısının ise 70 bine yaklaştığını ifade ederek tüm yaşanan bu vahşetle birlikte işgalci siyonistlerin engelinden dolayı hâlen enkaz altında ve yol kenarlarında katledilenlerin cenazelerine ulaşılamadığına vurgu yaptı.
"Bazı devletlerin siyonistlerle ilişkilerini devam etmeleri, Selahaddin-i Eyyubi'nin, Sultan Abdülhamit Han'ın kemiklerini sızlatmaktadır"
Dünyanın dört bir yanında vicdan sahibi halkların siyonist vahşete dur demek adına meydanlara akın etmekte olduğunu sözlerine ekleyen Ünsal, "Selahaddin-i Eyyubi'nin ve Sultan Abdülhamit Han'ın torunları olarak bizler de meydanlara akın etmeye devam edeceğiz. Halklar siyonist vahşete karşı her türlü fedakarlığı yapmaya devam etmektedir. Aynı şeklide devlet idarecileri de siyonist vahşete karşı somut adımlar atmalıdır. Bizlerin bir araya gelişi direnişe moral, siyonistlere korku, bu zulme sessiz kalan devlet liderlerine de cesaret kaynağı olmasını temenni ediyoruz." dedi.
Devletlerin ali menfaatleri mazlumların kanı üzerinden bina edilemeyeceğinin altını çizen Ünsal, "Dünyanın gözleri önünde işlenen bu vahşete, batılı devletlerin siyonistlere açık desteğine Müslüman devlet liderlerinin pratikte arka çıkması kabul edilebilir bir durum değildir. Modern çağın karanlık dönemini yaşamaktayız. İslam ülkelerinden bazı devletlerin siyonistlerle askeri, ticari ve diplomatik ilişkilerini devam etmeleri, Selahaddin-i Eyyubi'nin, Sultan Abdülhamit Han'ın kemiklerini sızlatmaktadır. Yaşanan bu vahşete karşın, Siyonistlere arka çıkanlar tarihin karanlık sayfalarında yerini almaktadırlar." ifadelerini kullandı.
"Seçimin ana konusu işgal rejiminin haritandan silinmesi olmalıdır"
siyonistlerle ticari ilişkilerin sürdürülmesine son verilmesi gerektiğine vurgu yapan Ünsal, siyonistlerle ticari ilişkilerin devam edilmesinin işlenen soykırıma ortak olmak kadar büyük bir vebali olduğunu kaydederek göz göre göre soykırım suçu işleyen bu terör şebekesine gıda, yaş sebze ve meyve, petrol, elektrik ile çelik satışının derhal durdurulması ve bu konuda somut adımlar atılması gerektiğine dikkat çekti.
Ünsal, "Yaşanan bunca vahşet ve dehşette rağmen hiçbir mazeret Gazze'yi ikinci plana atmamalıdır. Bizler hangi şart ve durumda olursak olalım, Gazze bizim ilk gündemimiz olmalıdır. Önümüzdeki yerel seçim atmosferinden dolayı Gazze unutulmaya terk edilmemelidir. Hatta bu seçimin ana konusu ve tüm partilerin gündemi siyonist işgal rejiminin haritandan silinmesi ve yaşanan bu soykırımın son bulması yönünde atılması gereken somut adımlar olmalıdır." ifadelerini kullandı.
Yaklaşık 4 buçuk aydan fazladır siyonist çetelerin pervasızca tüm dünyanın kınamalarına aldırış etmeksizin katliam, zulüm ve baskılarına devam ettiğini ifadelerine ekleyen Ünsal, "Bu da bize göstermektedir ki; siyonist çetelerin anlayacağı dil, kınama ve bürokratik dil değil, siyonistlerin anlayacağı dil, ansızın bir sabah gelebiliriz ve bu zulümlere son veririz dilidir. Hepimizin malumu Siyonistler ancak güçten anlar. Müslüman devletler bu gücünü göstermeli ve üzerlerine düşen sorumlulukları yerine getirmelidir." şeklinde konuştu.
"Refah'ta siyonistlerin yıkım ve katliamlarına müsaade edilmemeli, kardeşlerimiz yalnız bırakılmamalıdır"
"Dünya tarihinde bir ilk olarak tüm dünyanın gözleri önünde canlı yayınlarla servis edilen bu vahşete dünya ülkeleri sessizliklerini sürdürmemeli, somut adımlar atmalıdır." diyerek konuşmasını sürdüren Ünsal, şunları söyledi:
"Bir avuç siyonist koskoca iki buçuk milyar Müslüman nüfusun gözlerinin içine baka baka bu zulümleri yapmaya, cinayetleri işlemeye, sivil yerleşim yerlerini tahrip etmeye, cami, okul ve kamu kurumlarını yerle bir etmeye cesaret edebiliyorsa bu Müslüman liderlere ve halklarına büyük bir ayıp olarak yeter. Uluslararası Adalet Divanında soykırımla yargılanan israil, son saldırılarında kendi ürettiği ve ABD kaynaklı teknolojinin son ürünü yapay zekâ yazılımları, hava ve deniz sistemleri ile akıllı mühimmat kullanarak Gazze'yi adeta savaş test alanına dönüştürdü."
Ünsal, "Gazze halkı siyonitlerin saldırıları neticesinde tehcire zorlanarak Refah kentine sığınmak zorunda bırakıldı. Refah'ta trajik koşullar göz önüne alındığında, insanlar en temel ihtiyaç maddelerinden dahi yoksun olmaları nedeniyle son derece zor ve acımasız koşullarda yaşamaktadırlar. Tehcire zorlanan Gazzeli kardeşlerimiz Refah kentinde siyonistlerin saldırılarına maruz kalmaktadır. Bir buçuk milyon nüfusun birikmiş olduğu Refah'ta siyonistlerin yıkım ve katliamlarına müsaade edilmemeli ve kardeşlerimiz yalnız bırakılmamalıdır." diye belirtti.
"7 Ekim, 75 yıllık işgale karşı verilen kurtuluş hareketi veya mücadelesidir"
İslam coğrafyasının bağrına paslı bir hançer gibi saplanan siyonist işgal çetesinin sadece mazlum Filistin halkına değil, başta İslam Ümmeti olmak üzere tüm insanlığa savaş açtığını kaydeden Ünsal, "On yıllardan beri süregelen bu zulüm ve işgal furyası neticesinde sayısı yüzbinleri aşan kardeşimiz şehit edilmiş, toprakları gasp edilmiş ve milyonlarca Filistinli vatanlarından tehcir edilmiştir. İşgal rejiminin Gazze'deki saldırılar devam ederken, işgal altındaki Kudüs'te yeni bir yahudi işgal birimi kurmayı planlamaktadır. siyonistlerin sinsi planlarına karşı somut adımlar atılmalıdır." dedi.
Müslüman liderler başta olmak üzere tüm dünya liderlerine, halklarına ve uluslararası kamuoyuna seslenen Ünsal, "7 Ekim operasyonu 75 yıllık işgal, katliam, soykırım ve yayılma politikasına karşı verilen kurtuluş hareketi veya mücadelesidir. Bu kalkışma durup dururken olmuş bir mesele değildir. Bu anlamda Filistinlilerin birikmiş öfke ve işgalden kurtuluş arzularının baş aktörü ve temsilcisi HAMAS olmuştur. Gazze'nin meşru hükümeti olan HAMAS'ın yer almadığı ve rızasının olmadığı hiçbir anlaşmanın meşruluğu yoktur. HAMAS'ın siyonist işgal çetelerinin mazlum Gazze halkına yönelik saldırılarının durdurulmasına yönelik talep ve istekleri yerine getirilmelidir."
"siyonistlere her türlü maddi desteği veren ülkeleri kınıyoruz"
Ünsal, "Deniz yoluyla siyonist işgalcilere ürün gitmesine engel olan Yemen'i takdir ediyoruz. Deniz yolundan siyonistlere ürün gitmeyince siyonistler kara yolunu devreye soktu. Hindistan'dan siyonistlere gelen ürünler Birleşik Arap Emirlikleri, Suudi Krallığı ve Ürdün'den kara yoluyla ulaşmaktadır. siyonistlere her türlü maddi desteği veren ülkeleri kınıyoruz. Bu ülkelerin Arap halklarından siyonistlere giden bu yardımları durdurmalarını ve bu yolu kesmeleri için harekete geçmeye çağırıyoruz.
Kudüs'ün özgürlüğüne kavuşması ve Gazze'deki soykırıma son vermek isteyen hareket, cemaat ve halklara koridor açılması yönünde çağrıda bulunan Ünsal, "İslam ülkeleri siyonist işgale son verecek adımları atamaktan acizse, kapıları açın halklar siyonistlere gereken dersleri verecek cesaret ve kudrete sahiptir. Türkiye'nin başını çektiği bir yardım koridoru veya deniz filosu yola çıkarılmalıdır. Sadece İslam ülkeleri değil, duyarlı ve vicdan ehli hangi ülke varsa katılımları sağlanmalıdır. Bu filonun güvenliği de alınarak direk Gazze'ye gidilmelidir." ifadelerine yer verdi.
"Filistin direnişine maddi desteğe aralıksız devam edilmelidir"
Güney Afrika Cumhuriyeti'nin asil duruşunu, Filistin halkına verdiği desteği, Gazze'ye yönelik saldırıyı püskürtmek için gösterdiği samimi çabayı ve israilin vahşi suçlarına karşı adımlarını takdir etiklerini sözlerine ekleyen Ünsal, konuşmasını şu ifadeler ile sürdürdü:
"Bu asil insani harekete destek veren tüm ülkelere teşekkürlerimizi iletiyoruz. Türkiye'deki havalimanları ve deniz limanları siyonistlerin her türlü gemi ve uçaklarına kapatılmalıdır. Buradan oraya ticari veya askeri bir mal gidiş veya gelişi durdurulmalı, Gazze halkını açlık, susuzluk ve ilaçsızlığa mahkûm eden siyonistlerin erzaklarının ülkemizden gitmesi ayıbından kurtulmalıdır. Türkiye, işgal devam ettiği sürece siyonistlerle bütün ilişkilerini askıya almalıdır. Yaptığı bütün anlaşmalarını da feshetmelidir. Daha sonra ise ilişkileri tamamıyla kesip Siyonist işgalci İsrail'i devlet olarak tanımaktan vazgeçmelidir. Meydanlar boş bırakılmamalıdır. Siyonistlerin ve destekçilerinin mallarına süresiz bir şekilde boykota devam edilmelidir. Filistin direnişine maddi desteğe aralıksız devam edilmelidir. Gazze'deki çocukların, kadınların, yaşlıların ve savunmasız insanların feryatları duyulmalı, bu konuda çözüm odaklı çalışmalar derhal başlatılmalıdır. Hastanelerde tedavi olmayı bekleyen; bebek, çocuk, kadın, yaşlı ve savunmasız insanlara tıbbi ve insani yardımların ulaştırılması için acilen insani yardım koridoru açılmalıdır. Hastanelere ve sivil yerleşim yerlerine siyonist saldırıların durdurulması için gerekli adımlar atılmalıdır."
Ünsal, "Peygamber Sevdalıları olarak bir kez daha en yüksek sesle haykırıyoruz ve diyoruz ki; Filistin'in ve Mescid-i Aksa'nın özgürlüğüne giden her meşru eylemin yanındayız ve destekçisiyiz. Canımızla, kanımızla, malımızla ve evlad u iyalimizle ilk kıblemiz Mescid-i Aksa'nın ve Müslüman kardeşlerimizin yanındayız. Bu yolda üzerimize düşen her türlü fedakarlığı yapmaya hazırız." dedi. (İLKHA)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.