"Planın arkasında Filistin’i tamamen işgal etme var"

Memur-Sen Diyarbakır Şubesi, emperyalist ABD'nin Başkanı Donald Trump'ın Kudüs'ü, işgalci Siyonist terör şebekesinin başkenti olarak tanımaya yönelik şer planına tepki gösterdi.

Emperyalist ABD'nin Başkanı Donald Trump'ın, Kudüs'ü işgalci Siyonistlerin başkenti olarak tanımaya yönelik şer planına tepki gösteren Diyarbakır Memur-Sen tarafından düzenlenen basın açıklamasıyla ABD'nin Kudüs’ü başkent yapma gibi bir hataya düşmemesi ve terör şebekesinin Washington olduğu belirtildi.

Basın açıklamasında sık sık, "Katil ABD Ortadoğu'dan defol", "Kahrolsun İsrail ve işbirlikçi ABD", "Kudüs’e selam direnişe devam" sloganları atıldı.

Basın açıklamasını okuyan Diyarbakır Memur-Sen İl Başkanı Yunus Memiş, ABD’nin diplomatik ve ekonomik zeminde devam eden örtülü üçüncü dünya savaşının ateşli bölümünün İslam coğrafyası üzerinden gerçekleşmesini istediğine işaret etti.

"Planın arkasında Filistin’i tamamen işgal etme var"

Memiş, planın arkasında Filistin’in tamamıyla işgal etmek olduğuna işaret ederek, "ABD’nin Kudüs'ü İsrail in başkenti olarak tanıma" ve ‘Amerikan Büyükelçiliğinin Kudüs'e taşınmasına yönelik söyleminin fiiliyata geçirmeyi amaçlayan ABD ve Başkanı Trump ihtarımızın öncelikli muhataplarıdır. Arkasına ABD’yi alan Siyonizm, nihai hedefine doğru adım adım ilerlediğini zannediyor. Yüzyıllarca yaşadığı gettolarda oluşturduğu kin dolu ideolojisiyle kurduğu devletinin büyük hedeflerini, yani Büyük İsrail Projesini gerçekleştirmek için Allah'ın bize emanet ettiği ve ebedi hakikatin tapusu olan Mescid-i Aksa'yı ortadan kaldırmak ve Kudüs'ü genelde de Filistin'i tamamen işgal etmek için tezgâh kurdu." açıklamasında bulundu.

"Planla Kudüs’ü savaş gerekçesine dönüştürmek istiyorlar"

"ABD'nin bu hamlesi, insanlık için manevi ve tarihi kıymete sahip, bu yönüyle de dünyanın barış adası olmuş Kudüs’ü savaş gerekçesine dönüştürmek amacı taşımaktadır.’ diyen Memiş açıklamanın devamında şunları söyledi:

"ABD bu yolla, diplomatik ve ekonomik zeminde devam eden örtülü üçüncü dünya savaşının ateşli bölümünün İslam coğrafyası üzerinden gerçekleşmesini istemektedir. Oysa Kudüs, bütün inançlar için ortak tarih, ortak coğrafya, ortak kültür ve hepsinden öte ortak kader ve birlikte yaşamak demektir. Kudüs'ün bu vasıflarının yok edilmesine izin vermeyiz. Kudüs’ün insanlığın ortak mirası olması gerçeğine ihanet ettirmeyiz. ABD-İsrail ortak yapımı bu kirli strateji, şiddet ve krizlerle kavrulan bütün insanlık için eğer engellenmezse daha da büyür ve sorunların kapısını aralayacaktır. Tam da bu yüzden dünyanın bütün iyi insanları barışı geliştirme ve barış adası Kudüs’ü koruma noktasında çağrımızın muhatabıdır. Buradan diyoruz ki, korsan İsrail Kudüs'ü başkent yapmak gibi bir hataya düşmemeli, ABD İsrail in başkentinin Washington olduğunu idrak etmeli."

"Kudüs İsrail’in işgalinden tamamen kurtulmazsa, insanlık daha büyük bir felakete uğrayacaktır"

Memiş, Kudüs’ün; çökmekte olan köhne dünya düzeninin merkezindeki ABD oligarşisinin yaşadığı iktidar çatışmasını gizleme aparatı olarak seçildiğini söyleyerek, bu yönüyle de çağrılarının bir diğer muhatabı Siyonizm’e ve Filistin işgaline karşı çıkan samimi Yahudiler olduğunu açıkladı.

Kararlığın fiiliyata dökme vaktinin olduğunu açıklamasına ekleyen Memiş, "Kudüs'ün Siyonizm’e başkent yapılmasını engellemek için harekete geçmek birlikte ses vermek ve insanlığın beklediği o sözü söylemek için buradayız. Başta Kudüs olmak üzere, bütün İslam coğrafyasında barışın ve adaletin hâkim olması gerekir. Kaos ortamı dünyayı bir felakete sürükleyecek. Bizim mücadelemiz, sadece bizim için değil, insanlık içindir. Eğer Kudüs ile ilgili karar uygulanırsa ve Kudüs İsrail'in işgalinden tamamen kurtulmazsa, korkarız ki emperyalizmin oluşturduğu kaostan dolayı yorulan insanlık, daha büyük felakete uğrayacaktır." ifadelerini kullandı.

"Siyonistler sadece ve sadece ümmetten, Müslümanların öfkesinden çekiniyor"

ABD’nin verdiği karar hakkında bütün insanlığa çağrıda bulunduklarını ifade eden Memiş, son olarak şunları kaydetti:

"ABD’nin keskin inançları, ırkçı politikaları stratejik bir araç olmanın ötesinde farklı bir anlam taşıyor. ABD'nin kararlarının sadece politik değil, İslam dünyasına olan düşmanlığının açık ilanı ve Müslümanlara açık gözdağıdır. Başkent hayali, onların mitolojik inançlarının bir yansımasıdır. Bu yüzden bütün insanlığa çağrıda bulunuyoruz. Tüm dünyanın, ABD'nin bu provokatif tutumuna karşı ortak tepki göstermesi gerekir Daha fazla geç olmadan provokatif; ABD ve işgalci katil İsrail durdurulmalı, Kudüs ve Mescid-ı Aksa özgürleştirilmelidir O yüzden buradan tüm dünyaya haykırıyoruz! Siyonist destekçisi ABD ve işgalci Siyonist İsrail Kudüs'ü ve Mescidi Aksa'yı temellük etmesine izin vermeyeceğiz! Kudüs ve Aksa işgalinin nereye varacağından gafil olanlar, Sabra, Şatilla, Cenin, El Halil gibi katliamlara baksınlar. Biliyoruz ki, Siyonistler uluslararası toplumdan, uluslararası hukuktan değil, sadece ve sadece ümmetten, Müslümanların öfkesinden çekiniyor. Ayağa kalktığımızda zalimlerin nasıl diz çökeceğini Temmuz'da gösterdi, Bugün de Aksa için ayağa kalkma günüdür," (İLKHA)