Prof. Dr. Alexandr Dugin: Darbe Başarılı Olsaydı Türkiye’de İç Savaş Çıkardı

Türkiye Hukuk Platformu, Uluslararası Hukukçular Birliği, Anayasa Hukukçuları Derneği, Türkiye Adalet Akademisi, İBN Haldun Üniversitesi ve İstanbul Üniversitesi ortaklığında bu yıl ikincisi düzenlenen “Uluslararası Darbe İle Mücadele ve 15 Temmuz Sempozyumu, İstanbul Üniversitesi’nde gerçekleştirildi.

“Darbe Yargılaramaları” başlıklı oturumda konuşan Adalet Bakanlığı Müsteşar Yarıdmıcısı Ömer Faruk Aydıner, Fetö Terör Örgütü’nün örgütlenme açısından son 200 yılın en iyi projesi olduğunu belirterek, “Bu yüce millet fransız ihtilalinden daha kutsal bir mücadele vermiştir. Hukukun kutsal damarlarına giren bu örgütün üyelerinden 445 bin kişi hakkında işlem yapıldı. Yargıya bu süreçte ciddi bir yük düşüyor. Yargı bir yanlışlık yapmama adına elinden gelen gayreti göstermek zorundadır. Arkadaşlarımızda bu kaideye uyarak bugüne kadar geldi. 88 bin kişi ceza evine girdi. 180 bin kişi hakkında ise soruşturmalar devam ediyor” dedi.

Darbenin ilk adımları 2006 yılında atıldı

Av. Hüsnü Tuna ise darbelerden önce bir çok cinayetin işlendiğini, toplumsal olayların cereyan ettiğini, siyasetin itibarsızlaştırıldığını gördüklerini söyledi. 15 darbesinin ilk adımlarının 2006 yılında atılmaya başlandığını belirten Tuna, “Emniyet istihbarat, mali ve terör şube Fetö Terör Örgüt’ünün olmazsa olmazlarıydı. O dönem yaşadığımız bütün olaylar darbelerde malzeme olarak kullanıldı. Tehlike henüz geçmiş değildir. Mücadele son sürat davam etmelidir” dedi.

Hep güçle ittifak ettiler

Uluslararası Hukukcular Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Av. Yasin Şamlı ise milletimizin 15 Temmuz’da kendisine karşı 10 yılda bir yapılan darbelere “dur” değini belirtti. Fetö Terör Örgütünün emperyalist güçlerin emriyle çalıştığını belirten Şamlı, “Hep güçle ittifak yaptılar, yapmaya da devam ediyorlar. İstanbul genelinde 60 dava açıldı. 43’ü sonuçlandı. 17 dava devam ediyor. 2019 yılına birkaç dava kalır” dedi.

Av. Figen Şaştım da 28 Şubat darbesinde Fetö Terör Örgütü’nün parmağı olduğunu belirterek, “Başta yargı olmak üzere her kuruma sızmışlardır. MİT Tırları, balyoz, ergenokon gibi davaları açarak yargıyı itibarsızlaştırmaşlardır. TSK’nın yapısını değitirmişlerdir. Ayrıca medyayı kendi çıkarları doğrultusunda kullanmıştır. Bu süreçte bazı işadamları ve STK’lardan da çok büyük destek aldılar” dedi.

Dugin: Türkiye’de bir iç savaş çıkardı

Rus Filozaf Prof. Dr. Alexandr Dugin, 15 Temmuz gecesi Türk milletinin fedakarlığı olmasa şu anda Türkiye’nin bu durumda olamayacağını söyledi. Dugin, “Darbe girişimi başarılı olsaydı Tükiye yeni bir Irak, yeni bir Suriye olabilirdi. Bir iç savaş çıkardı. Çünkü Kuzey Irak’ta kürtler hazır olarak bekliyordu” dedi.

15 Temmuz darbe girişiminin daha önceki darbelerden çok farklı olduğunu belirten Dugin, şunları kaydetti: “Çünkü önceki darbeler Kemalist darbelerdi. Kemalist geleneğin bir uzantısı olarak yapılmışlardı. 15 Temmuz darbesinde de böyle bir beyanla ortaya çıktılar. Tamamen demokrasi karşıtı idiler. Bu darbeyi paralel devlet tertip etmişti. Türkiye’yi başarız bir devlet haline getirmek içindi bütün bunlar. Fetö yargıçları balyoz, ergenekon davasının yarıgıçları olmuştu. Fakat ardından bir ayrışma oldu. Erdoğan, daha özgür bir ülke, daha güçlü bir ülke inşa etmek istiyordu. Onların amacı da derin devleti yok edip yerine paralel bir devlet tesis etmekti. Erdoğan, Türk halkının gerçek bir oğluydu. Ve bu siyasi gölgeye karşı bir mücadele başlattı. Erdoğan’ı kontrol edemeyeceklerini anlayınca bir darbe teşebbüsünde bulundular.”

Avrasya Türkiye’nin yanında oldu

Dr. Ali Hüseynli, Avrasya bölgesindeki devletlerin ve milletlerin 15 Temmuz’da Türk halkı ile birlikte olduğunu belirterek, “Türkiye’de halk ve iktidar birliği oldu. Sayın Erdoğa’nın çağrısı ile yüzbinlerce insan meydanlara çıktı. 15 Temmuz Türk halkı için yeni bir dönemdir. Türk halkı tarihine sahip çıktı, dünyaya demokrasi dersi verdi” dedi.

Prof. Dr. İlber Ortaylı da Osmanlı’nın son döneminde yaşanan darbeler ve darbe teşebbüsleri hakkında katılımcıları bilgilendirdi.