Prof. Dr. Ebu Zeyd: Batı'yı Kur'an'ı tanımaya ve Allah Resulüne iman etmeye davet ediyoruz

Prof. Dr. Ebu Zeyd: Batı'yı Kur'an'ı tanımaya ve Allah Resulüne iman etmeye davet ediyoruz
Dünya Müslüman Alimler Birliği Mütevelli Heyeti Üyesi Prof. Dr. Vasfi Aşur Ebu Zeyd, Diyarbakır'daki Kur'an'a Saygı Mitingine gönderdiği mesajda, Kur'an'a saldırmakla Batı'nın hiçbir şey elde edemeyeceğine dikkat çekti.

Dünya Müslüman Alimler Birliği Mütevelli Heyeti Üyesi Prof. Dr. Vasfi Aşur Ebu Zeyd, Diyarbakır'daki Kur'an'a Saygı Mitingine gönderdiği mesajda, Kur'an'a saldırmakla Batı'nın hiçbir şey elde edemeyeceğine dikkat çekerek, "Onları Kur'an'ı okumaya ve Kur'an'a tanımaya ve Allah'ın Resulü (as)'a iman etmeye davet ediyoruz." dedi.

Peygamber Sevdalıları Vakfı, Kur'an-ı Kerim'e yönelik saldırıları telin etmek amacıyla Diyarbakır'da İstasyon Meydanında Kur'an'a Saygı Mitingi düzenledi.

Mitinge Mısırlı alim Dünya Müslüman Alimler Birliği Mütevelli Heyeti Üyesi Prof. Dr. Vasfi Aşur Ebu Zeyd de videolu bir mesaj gönderdi.

Mesajına Besmele ve hamd ile başlayan Ebu Zeyd, katılımcıları selamladı.

Kur'an-ı Kerim'e hakaret etmenin, bütün peygamberlere ve geçmiş bütün semavi kitaplara hakaret etme anlamına geldiğini belirten Ebu Zeyd, "Çünkü Kur'an-ı Kerim'de diğer peygamberler de zikredilmiştir ve İslam, bütün peygamberlere iman etmeyi imanın bir parçası ve imanın bir hakikati olarak kabul eder. İslam akidemize göre de her kim ki bir peygamberi inkar ederse, bizim milletimizden çıkmış addedilir." dedi.

Ebu Zeyd, "Kur'an-ı Kerim Hazreti Meryem'e bir sure tahsis etti. Ali İmran'ın büyük ailesine ve İsa aleyhisselama bir sure tahsis etti. İşte Kur'an-ı Kerim'deki tüm sureler ve peygamberimizin hadisleri bu şekilde diğer peygamberler, önceki kitaplar ve eski kavimler hakkında uzun uzun bilgi vermişlerdir. Öyleyse Kur'an-ı Kerim'e hakaret etmek bütün kutsal kitaplara, bütün peygamberlere ve bütün kavimlere hakaret etmektir." diye konuştu.

"Birincisi, Kur'an-ı Kerim'e hakaret edenlere karşı her Müslümanın bir tutumu olmalıdır"

Müslümanların, Allah'ın indirdiği İncil'e veya Allah'ın indirdiği Tevrat'a, Hazreti Musa'ya veya Hazreti İsa'ya hakaret etmesini kabul etmediğini ifade eden Ebu Zeyd, şöyle devam etti:

"Biz vâris olan ümmetiz. Hâkim olan ümmetiz. Bu kutsal kitap aracılığıyla vahyin kaynağına ulaşan ümmetiz.

Şu durumda her Müslüman iki şeyle yükümlüdür: Birincisi, Kur'an-ı Kerim'e hakaret edenlere karşı her Müslümanın bir tutumu olmalıdır. İkincisi ise, Her Müslümanın Kur'an'a olan ilgisini ve sevgisini yansıtan pratik bir tutumu olmalıdır.

Kur'an'ı okumalı, okumasını güzelleştirmeli, Kur'an'ı anlamalı ve tefekkür etmeli ve Kur'an'ı tartışmalı, tefekkür etmeli, şifa bulmalı, hidayet bulmalı, hükmetmeli, öğretmeli, öğretmeli, mesajını yaymalı ve Kur'an'ın hidayetlerini herkese ulaştırmalıdır.

İşte, Kur'an-ı Kerim'e ve Resulümüze hakaret edenlere karşı gerçek ve pratik cevap bu olmalıdır. Onun hayatını yayarak, sünnetini tartışarak, sözlerini ve hidayetlerini öğreterek olmalıdır. Ancak Kur'an'a hakaret edenlere gelince, Allah'a yemin olsun ki biz onlara acırız. Bunlar ancak kendilerine kötülük ederler."

"Avrupalı toplum arasında güvensiz bir ortamın oluşmasına razı olamayız"

Avrupa ve Batı ülkelerinin özellikle Kur'an-ı Kerim'e yönelik bu hakaretlerinin, o ülkedeki toplumların kendi güvenliğine karşı bir tehdit olduğunu ifade eden Ebu Zeyd, "Ve bizler bu Avrupalı toplum arasında güvensiz bir ortamın oluşmasına razı olamayız. Çünkü onların arasında Müslümanlar, farklı toplumlar, çeşitli mezhepler ve milletler var. Bu toplumlarda barışın, sükunetin ve sosyal güvenliğin yayılması bütün görüşlerin ve bütün milletlerin insani bir talebidir. Şu anda olan şey hiç kimsenin yararına ve faydasına değildir. Ve siz ey Avrupalılar, kutsallarınıza hakaret edilseydi, bu sizin hiç hoşunuza gitmezdi. Hatta Avrupa liderlerinden birine hakaret edilse bile, tüm kanun harekete geçer ve hakaret edene ceza vermek için yasal araçlar hemen devreye sokulurdu. Peki ya Müslümanların kutsal kitabı olan ve tarihteki vahyin hidayetlerini içeren yüce kitabına karşı bu yapılanlara ne demeli?" şeklinde konuştu.

Ebu Zeyd, "Özellikle Müslümanların kutsallarına yönelik ilişkilerde rüşdümüze karşı rüşdünüz, aklımıza karşı akılınız ve hikmetimize karşı hikmetiniz ile hareket edin. Allah Teala'nın bu insanlığı doğru yola iletmesini, onlara hayır ihsan etmesini ve Kur'an-ı Kerim'in değerini bilmeyen bu insanlara hidayet etmesini diliyoruz.  Bu vesile ve münasebetle onları Kur'an'ı okumaya ve Kur'an'ı tanımaya ve Allah'ın Resulüne iman etmeye davet ediyoruz. Bu sözlerimin ardından  Allah'tan sığınır ve Rabbimden kendim ve sizler için bağışlanma diliyorum. Allah'ın rahmeti ve bereketi üzerinize olsun." ifadeleriyle konuşmasına son verdi. (İLKHA)

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.