Prof. Dr. Selim Şeker: Radyo frekans dalgalarıyla dinleniyoruz

Prof. Dr. Selim Şeker: Radyo frekans dalgalarıyla dinleniyoruz
​Prof. Dr. Selim Şeker, elektronik cihazların sahip olduğu radyo frekans dalgalarıyla kişisel bilgilerin kayıt altına alındığını belirterek, bazı önlemlerle dinlemenin azaltılabileceğine dikkat çekti.

 

Üsküdar Universitesi Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Elektrik Elektronik Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Selim Şeker, radyo frekans dalgalarının dinleme özelliğine ilişkin değerlendirmede bulundu.

Prof. Dr. Selim Şeker: Radyo frekans dalgalarıyla dinleniyoruz

Selim Şeker

Radyo frekans dalgaları (RFD)  bölgesinin göz ve burun gibi 5 duyuyla hissedilemeyeceğini belirten Şeker, "RFD’nın etkilerinin bağlı olduğu parametreler; frekans, güç ve alan yoğunluğu, kaynak uzaklığı, maruziyet süresine ve etkilenenin ölçülerine ve elektriksel özeliklerine bağlıdır. İnsan anatomisinin her şeyi elektromanyetiktir. Beyin dalgaları, kalp atışları, hücre bölünmeleri, nöronların haberleşmesi hep elektrik enerjisiyle olur. Hormon ve enzimlerin faaliyetleri elektriksel olarak düzenlenmektedir. Yeni geliştirilen 5G ile insanlık ilk defa milimetrik dalgalara devamlı maruz olacaktır. 5G’nin sağlık etkileri milimetrik dalgaların yaydığı radyasyonun ısısal olmayan etkileri olacaktır. Standartların sadece ısısal etkilere göre hazırlandığını hatırlayalım." dedi.

Hayatımızı kolaylaştırıyorlar ama elektromanyetik radyasyon yayıyorlar

5G’nin nesnelerin internetine imkan tanıdığını kaydeden Prof. Dr. Şeker, "Nesnelerin İnterneti (IOT); nesneleri bağlayan iletişim ağı ve bilgisayar sistemlerinden oluşur. Güvenlik açısından zaman bombası olduğunu söyleyen pek çok uzman vardır. Zira kötü niyetli birileri, evin, tüm binanın veya şehrin kontrolünü ele geçirebilir. Halen ucuz olmayan IOT’in gelmesiyle milyarlarca yeni makinelerin, sensörlerin, güvenlik kameralarının, cihazların hatta beynimiz bağlanmasıyla siber güvenlik hemen hemen imkansız olacaktır ve sistemlere saldırılar artacaktır. Güvenliği günümüzde düşük seviyede olan IOT’e ayrıca yapay zeka, robotlar, sanal gerçeklik, mikroçipli insanları da dahil edebiliriz. Bazı IOT ürünleri halen üretilmektedir. Bunlar şoförsüz arabalar, kahve makineleri, elbiseler, akıllı sayaçlar, akıllı diş fırçaları, akıllı bebek bezi gibi yüzlerce ürün her gün listeye ekleniyor. IOT bunları yaparken çevreye zararlı elektromanyetik radyasyonu 7 gün 24 saat yayar." diye konuştu.

Global Risk Raporu dünyayı uyarmıştı

Dünya Ekonomik Forum’un Global Risk Raporu 2018’de siber güvenliğin, doğal afetler ve aşırı hava koşullarından sonra dünyanın en büyük üçüncü riski ilan edildiğini kaydeden Şeker, "Rapor dünyayı uyarıyor. IOT marketinin büyümesiyle hedeflere saldırı eksponansiyel artacaktır. IOT’den önce saldırılar bilgi çalma kişisel bilgiler kredi kartı ve benzeri konulardır. IOT ile saldırılar çok daha fazla etkili ve yıkıcı olabilir. Örnek verecek olursak uçak düşürme, arabaları durdurmak veya çalıştırmak, seçim sonuçlarını değiştirmek, tıbbi cihazları uzaktan etkileyerek cinayet işlemek gibi sonsuz ihtimaller vardır. IOT düşünemeyeceğimiz saldırılara imkan vermektedir. 2017’de 35 ülkeden 180 bilim insanı ve doktorlar yayınladıkları bildiriyle 5G ile ilgili çalışmaların, bilhassa çocuklar ve hamile kadınlar için güvenli olduğu ispat edilene kadar durdurulmasını istemişlerdir." diye konuştu.

Prof. Dr. Selim Şeker, nesnelerin algılayıcılar ve elektronik devreler ile donatıldığında insanlarla iletişime geçerek durum bilgilerini güncelleyebilecek yetenekler kazandıklarını belirterek, "Mobil ağlar ve internetin gelişimiyle birlikte bu nesnelerin kişiler ile iletişim kurmaları kolaylaştı ve insanlar da onları her yerden, her zaman gözlemleme ve kontrol etme şansına sahip oldu." dedi.

Elektrikli cihazlar bizi gözetliyor

Şeker, insanoğlunun elektronik cihazlar tarafından gözetlendiğini belirterek, "Dünyada hakim güç olmak için teknolojik, ekonomik yarış, savaş mevcuttur. Gözetlenmek, dinlemek en çok gerekli olan husustur. Unutmamak gerekir ki gözetlenme ve dinlenme operasyonlarının, suçluları, teröristleri, kayıp, aranan kişileri bulma gibi durumlarda yararları tartışılamaz. Evet kesinlikle bazı istihbaratlar tarafından dinleniyoruz, kayıt ediliyoruz. Cep telefonu ve yeni elektronik cihazlar, oyuncakların içindeki sensörler ile yapılmaktadır. İnsanların büyük bir çoğunluğu her zaman cep telefonlarıyla beraber. Akıllı telefonlar, akıllı evler, akıllı sayaçlar ve cihazlar, dinleyerek yerinizi tespit ederek ve kişisel bilgileri elde ederek sizi zor durumda bırakabilir." diye konuştu.

Akıllı cihazlar binlerce işlemi kaydediyor

"Apple ve Google, Alexa ve Siri’nin insanları dinlediklerini kabul etmiştir." diyen Prof. Dr. Selim Şeker, şunları söyledi:

"İşverenlerin çalışanlarını dinlediği, gözlediği herkes tarafından bilinmektedir. GPS’iniz çalışmasa bile yerimizi cep telefonu ile bulabilirler. Akıllı telefonlar ve diğer akıllı cihazlar her gün binlerce işlemleri topluyor, analiz ediyor ve kayıt ediyor. Bu bilgiler talep olursa satılıyor. Tatilde olduğunuzu telefonunuz sayesinde öğrenen hırsızlar evinizi kolaylıkla soyabilir, isterlerse banka, sosyal medya ve hükümetin bilgi sistemlerindeki hesaplarına girerek çok zararlı işler yapabilir. Akıllı telefon veya akıllı cihaz aldığınızda kişisel bilgilerinizi kullanma hakkını firmalara vermiş oluyorsunuz. Bu izin çok ufak yazılan zor okunan servis anlaşmalarınızda yer almaktadır. 5G ve Nesnelerin İnterneti (IOT) bu işi çok daha yaygın, kolay ve geniş alanlara örneğin şehir veya ülke bazında yaymakla firmalara, hükümete bilgi toplama, analiz ve arşivlemesini kolaylaştırıyor. 2018’de sadece ABD firmaları 19 milyar dolardan fazla bir parayı müşteri bilgilerini toplamak, analiz etmek için harcamışlardır. Çin akıllı telefon ve diğer akıllı cihazları kullanarak vatandaşların tamamını gözetlemekte ve dinlemektedir."

Dinlenmeyi azaltabilecek tavsiyeler

Şeker, elektronik cihazlar tarafından yapılan dinlemenin azaltılabilmesi için önerilerini şöyle sıraladı:

"Cihazları yapabildiğiniz miktarda, kullanmadığınızda kapatınız.

Cihazlarınızı tanıyınız. WiFi olmayan eski modelleri kullanın veya WiFi’lı cihazların bu özeliğini kapatınız.

Cihazların varsa uçak modunda kullanınız ve WiFi ile Bluetooth’u kapatın. Faraday kılıfları telefonunuz için kullanabilirsiniz.

Kablolu telefon ve cihazları tercih ediniz.

İnternette dinlemenizi önleyen cihazlar, web cam ve mikrofon bloke eden yazılımlar vardır.

Sosyal medyada gizlilik opsiyonunu kullanınız.

Bütün cihazlar özellikle bilgisayarınız, faresi ve yazıcı kablo ile bağlantılı olmalıdır.

Bütün cihazlarınızda virüs önleyici sistemler olmalıdır.

Akıllı cihazlar ve telefonların dinleme fonksiyonunu iptal ettiriniz."

 Neler yapabiliriz?

Şeker, elektronik cihazlar tarafından yapılan dinlemenin azaltılabilmesi için yapılabilecekleri de şöyle sıraladı:

"Belediyeler kurulan sistemlerin güvenli olduğunun ispatını şirketlerden istemelidir. Şimdiye kadar bu hiç yapılmamıştır.

Şirketlerin ileri sürdüğü radyasyon seviyelerinin standart değerlerin altında olduğu güvenli olduğu anlamına gelmez.

Hiçbir bölge, belediye, şehir şirketler tarafından korkutularak kullanılmalarına müsaade etmemelidir.

Belediyeler, kanunların sağladığı güç ve yetkilerini bu konuda halkın yararına kullanmalıdır.

Bilimsel planlama iyi bir korunma yöntemi olabilir.

Devamlı olarak Avrupa’da olduğu gibi 7/24 radyasyon seviyeleri kontrol edilmelidir ve web sayfasında halka duyurulmalıdır. Bu işlemler bağımsız elektrik mühendisleri tarafından yapılmalı, masraflar şirketler tarafından karşılanmalıdır.

BTK’nın baz istasyonları ve özelliklerini belediyelerin web sitelerinden yayınlaması gerekir.

Broadcast antenlerinden 3.5 km ve baz istasyonları ev ortamlarından en az 500 metre (bu değer bilim insanları tarafından tespit edilmeli ve gerektiğinde yükseltilmelidir) bir mesafede olmalıdır. Bu değer topografi, diğer RF kaynaklarına göre değişebilir.

Sistemin, baz istasyonların yerlerini bilgisayar modelleri yardımıyla tespit etmesi gerekir. Firmalar bu konuda istenen bilgileri vermekle sorumludur.

Konunun önemi ve bilgilendirmeler halka devamlı internetten, TV, radyo gibi yollarla yapılmalıdır.

Sadece mevcut iletişim için kapsama ve kapasiteye müsaade edilmemelidir. Gelecekteki ihtiyaçlara müsaade edilmemelidir.

BTK yüzde 100 değil, ABD’de olduğu gibi cep telefonları için yaklaşık yüzde 75’lik kapsama alanı şirketlerden istemelidir.

Mevcut bütün uygulamalar ve düzenlemeler için bağımsız mühendislik kontrolü talep edilmelidir. Firmalar düzensiz ve keyfi uygulamalarını yenilemelidir.

Cep telefon servisini ağırlıklı olarak uydu tabanlı (Globalstar ve Teledesic gibi) yönlendirerek baz istasyonu sayısı azaltılmalıdır.

Konu ile ilgili bütün tarafların kanuni sorumluluk yüklenmeleri sağlanmalıdır." (İLKHA)

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.