Ramazan Sayfası: İbadet konusu

Ramazan Sayfası: İbadet konusu
İslam'da İbadet ve El-Melik ile ilgili açıklamalar...

 

RAMAZAN MANİSİ:

Deniz suyu serindir 
Damla gibi derindir 
Bir tek hurma da olsa 
Bir mümini sevindir.

 

İbadet konusu:

 

AYET:

-"Ey Adem Oğulları, ben size and vermedim mi ki: şeytana kulluk etmeyin, çünkü o, sizin için Apaçık bir düşmandır;" -Yasin Suresi: 60-

HADİS:

-“Allah katında amellerin en makbulü az da olsa devam üzere yapılanıdır.”  -Buhari, İman 32; Müslim, Müsafirin 215-218, Münafıkın, 78-

el-melik-001.png

El-MELİK

Bütün mahlûkatın hakikî sahibi ve mutlak hükümdarı...

Allah'ın, ne zatında ve ne de sıfatında hiçbir varlığa ihtiyacı yoktur. Bilakis her şey zatında, sıfatında, varlığında ve varlığının devamında O'na muhtaçtır. Bütün kâinatın hakikî sahibi, mutlak hükümdarıdır.

İBADET NEDIR?

İbadet, yüce Allah'a karşı gösterilecek saygı, tazim ve hürmet demektir. Buna kısaca kulluk da diyebiliriz. İnsan sadece Allah'ın kulu olduğunu idrak eder, yalnız ona ibadet eder ve yalnız ondan yardım isterse dünya ve ahiret saadetine kavuşur. İbadet, Allah'ın emirlerini yerine getirmek, yasakladığı bütün haramlardan uzaklaşmak manasındadır. Bu, Allah için cihad etmek, namaz kılmak, oruç tutmak yahut kâfirlere benzememek, içkiden, kumardan ve diğer kötülüklerden uzaklaşmak gibi neticeler doğurur.

İnsanlar Allah'a kulluk görevlerini yerine getirmek ve O'nun yüceliğine sarılmakla huzur bulurlar. Çekilen bela, sıkıntı ve musibetler ibadet sayesinde hafifler. Zaten mümin her türlü iyiliğin ve her türlü kötülüğün Allah'ın yaratmasıyla doğduğunu, yine her türlü nimetin insana Allah tarafından ihsan edildiğini bilerek ve Allah'a, onun gösterdiği şekilde ibadet edecektir. Bu ibadet Allah'a şükranın ve verdiği nimetlere hamd etmenin tezahürüdür.

Allah'a kulluk, yaratılışın en büyük gayesidir. Zira yüce Allah cinleri ve insanları ancak kendisine kulluk etsinler diye yarattığını bildirmiştir. Ayrıca içinde yaşadığımız dünya, ölüm ve hayat yine insanların bu kulluk görevlerini nasıl yapacakları belli olsun diye var edilmiştir.

İbadet yüce Allah'ın emri olduğu için onlardan vazgeçmek veya onları yerine getirmemek günahtır. Mükellef olan herkes sınırları İslamda belirtilmiş çeşitli ibadetlerle yükümlüdür.

İbadet, yaratılışın icabı, insan vicdanının sesi, insanın Allah’a sunduğu ubudiyetin ve kulun Allah’la sürekli irtibat hâlinde olmasının bir gereğidir.

İbadet, kulun, Allah’ın büyüklüğünü kavrayarak, O’nun rahmetinin genişliğinin bilinci içerisinde O’na karşı şükran duygularını ifade etmesidir.

İbadet, Allah’ın kullarına karşılıksız olarak verdiği her türlü nimetin ödenemeyecek karşılığını samimiyetle ödeme girişimidir.

İbadet, Allah’a kulluk etmek, O’na itaat etmek, O’nun karşısında her türlü inkâr ve isyandan sıyrılıp O’na teslimiyet göstermek ve O’na boyun eğmektir.

İbadet, kulun, kendisini Yaratan’a karşı saygı ve tazimidir.

Nihayet ibadet, kulun, kendisine Allah tarafından yüklenilmiş olan aslî görevidir.

İBADET ÇEŞİTLERİ

Yapılış itibariyle ibadetler üç çeşittir. Bunlar sırasıyla bedeni, mali, hem bedeni hem mali, ibadetlerdir.

Bedeni ibadet: Sadece vücut hareketleriyle yapılan ibadetlerdir. Nitekim namaz kılmak, oruç tutmak söylenir.

Mali ibadet: mal ile yapılan ibadettir. Zekât vermek, sadaka vermek gibi…

Hem mali hem bedeni ibadet: vücut hareketleri ve mal ile yapılan ibadetlerdir. Buna en güzel cihadı örnek gösterebiliriz. Zira cihad, yeryüzünde Allah'ın hâkimiyetini tesis için mallarımız ve canlarımızla savaşmak, çalışıp çabalamak demektir. Hacc da hem mali hem bedeni ibadetler arasındadır.

AYETLER:

-"Ey Âdem Oğulları, ben size and vermedim mi ki: şeytana kulluk etmeyin, çünkü o, sizin için Apaçık bir düşmandır;" -Yasin Suresi: 60-

-"Bana kulluk edin, doğru yol budur." -Yasin Suresi:61-

 -“Ben cinleri ve insanları yalnızca bana ibadet etsinler diye yarattım.” -Zariyat Suresi:56-

-“O, amel (davranış ve eylem) bakımından hanginizin daha iyi (ve güzel) olacağını denemek için ölümü ve hayatı yarattı. O, üstün ve güçlü olandır, çok bağışlayandır.” -Mülk Suresi:2-

 HADİSLER:

-“Hz. Peygambere(S.A.V)’e: ‘Hangi amel Allah’a daha çok sevimlidir?’ diye soruldu: ‘Az da olsa, devamlı olanıdır’ buyurdu” -Buhari:Hz. Aişe (R.A)’dan rivayetle-

-“Din kolaylıktır, dinde aşırı gidipte dinin aciz bırakmadığı hiçbir kimse yoktur.(Amellerinizde) orta yollu olunuz, aşırı gitmeyiniz, müjde ile sevininiz. Sabah akşam, birazda gecenin sonunda (Allah’tan) yardım isteyiniz.” -Buhari:Ebu Hureyre’den rivayetle-

 

CENNETLİK ADAM

Hz.Enes (R.A) anlatıyor:

-Biz bir gün Resulullah (S.A.V.)’in huzurunda oturmuş bulunuyorduk. Kendileri buyurdu:

-Şimdi şu yoldan cennet ehlinden bir kişi çıkıp yanımıza gelecektir. Hz.Enes dedi ki:

-Biraz sonra Ensar-ı Kiram’dan bir kişi çıkageldi. Mübarek sakalından abdest suyu dökülüyordu. Nalinlerini (ayakkabılarını) sol eline almıştı. Bize selam verdi. Ertesi günü, yine ALLAH’ın Resulu aynı şeyi söyleyince yine aynı kişi çıkıp geldi. Bu hal üçüncü gün de tekrar etti. Hz.Resulullah (S.A.V.) meclisten kalkınca,  Abdullah bin Amr bin As, o kişiyi ardından takip etti. Ve dedi ki:

-Ben babamla bir hususta mücadele ettim. Üç gün babamın evine gitmemek için yemin ettim. Eğer bu üç gün bitinceye kadar beni misafir ederseniz size misafir olurum.

-Evet, misafir ederim, dedi o kişi. Abdullah bu kişinin geceleyin kalkıp namaz kıldığını görmedi. Ancak kişi yattığında kıvrandığı zaman Cenab-ı Hakk’ı andı. Sabah namazına kalkıncaya kadar yatardı. Abdullah der ki:

Üç gün geçtikten sonra nerdeyse onun amelini az görerek ona dedim ki:

-Ey ALLAH’ın kulu! Benimle babam arasında herhangi bir öfke ve küsme yok. Fakat ben, Resulullah’ın şöyle şöyle söylediğini dinledim. Bundan dolayı senin amelini bilmek için bunu yaptım. Hâlbuki senin fazla ibadet ettiğini görmedim. Acaba seni bu mertebeye getiren nedir?

O zat:

-Senin gördüğünden başka bir amelim yok, diye cevap verdi.

Abdullah devamla der ki:

-Ben ayrılırken o kişi beni çağırdı ve:

-Senin gördüğünden başka bir şey yok, dedi. Ancak ben nefsimde herhangi bir Müslüman’a karşı, ALLAH’ın kendisine verdiğinden dolayı hile ve hased taşımamaktayım.

Ben ona:

-“İşte seni bu mertebeye getiren ve bizimde gücümüzün yetmediği haslet o …” dedim.

HAZIRLAYAN: VEYSİ DEMİR HÜR24 HABER

Kaynak:HÜR24 Haber

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.