Sabancı Üniversitesi’nde rektör değişimi

Sabancı Üniversitesi’nde rektör değişimi
Sabancı Üniversitesi’nin rektörlük değişimi, düzenlenen törenle gerçekleşti. Sabancı Üniversitesi’nin rektörlüğünü yürüten Prof. Dr. Ayşe Kadıoğlu, görevi Prof. Dr. Hasan Mandal’a devretti.

Sabancı Üniversitesi Rektör vekili Ayşe Kadıoğlu, rektörlük görevini Sabancı Üniversitesi Kurucu Mütevelli Heyeti Başkanı Güler Sabancı’nın ev sahipliğinde düzenlenen törenle Hasan Mandal’a teslim etti. Sabancı Üniversitesi’nin kurucu kadroları arasında yer alan Ayşe Kadıoğlu 20 yıldır Sabancı Üniversitesi’nde öğretim üyeliği, Sanat ve Sosyal Bilimler Fakültesi (SSBF) Dekanlığı ve son olarak Rektörlük görevlerinde bulundu. Ayşe Kadıoğlu SSBF Öğretim Üyesi olarak Sabancı Üniversitesi’nde ve aynı zamanda Harvard Üniversitesi Center for European Studies’de çalışmalarına devam edecek.

Genel Sekreter Haluk Bal’ın töreni başlatmasının ardından yapılan konuşmaların sonrasında Sabancı Üniversitesi Kurucu Mütevelli Heyeti Başkanı Güler Sabancı eşliğinde Prof. Dr. Ayşe Kadıoğlu, SSBF Görsel Sanatlar Stüdyo ve Atölyeler eski Sorumlusu sanatçı merhum Bayram Candan tarafından tasarlanan ve üzerinde “Sabancı Üniversitesi’nin Akademik Özgürlük Bildirisi” bulunan yazıtı yeni Rektör Prof. Dr. Hasan Mandal’a devretti. Devir Teslim Töreni, Prof. Dr. Ayşe Kadıoğlu adına hazırlanan tuğlanın Mezunlar Rıhtımı’na yerleştirilmesi ile sona erdi.

“Geldiğimiz yer başarılı bir yer. Ama başarı, hareketli bir hedeftir. Daha ilerilere gideceğiz. Dünya için parlak, yeni nesiller yetiştireceğimiz yeni bir döneme başladığımıza inanıyorum.”

Törenin ev sahipliğini yapan Kurucu Mütevelli Heyeti Başkanı Güler Sabancı, konuşmasında rektörlük seçim süreci hakkında bilgi verirken, bu sürece destek veren tüm akademik ve idari kadroya teşekkür etti.

Güler Sabancı törende yaptığı konuşmasında: “Yeni bir dönem başlıyor. Hep beraber, yeni bir etap koşacağız. Sizlerle beraber genç ve başarılı bir üniversite kurduk. Geldiğimiz yer başarılı bir yer. Ama başarı, hareketli bir hedeftir. Daha ilerilere gideceğiz. Birlikte yarattık ve birlikte geliştireceğiz” dedi.

Güler Sabancı: “Süreçlerimizde geleneklerin önemli bir yeri var. Daha 20 yaşımıza yeni giriyoruz. 2019 yılında eğitime başlamamızın 20. yılını dolduracağız. Bu dönemi yaşayanlara bu geleneği oluşturmamız için önemli roller düşüyor. Sabancı Üniversitesi Mütevelli Heyeti olarak ciddiye aldığımız bir uygulamamız var. Rektör arama ve seçme sürecimiz. Bu süreci aynen yaşadık ve Hasan Mandal da bu şekilde seçildi.

Yeni bir üniversiteyiz ama görüyorsunuz ki birlikte daha güçlüyüz. Sabancı Üniversitesini Sabancı Üniversitesi yapan bu beraberlik ve birlik, kurumu, üniversiteyi önde tutan, öncelikli tutan yaklaşımımızdır. Bu anlamda Ayşe Hocama çok teşekkür ediyorum. Ayşe Kadıoğlu’na üniversitemiz adına, üniversitemizin kurumsallaşması adına, kimliğin kendini koruması adına gösterdiği fedakarlık ve başarılı rektörlük süreci için özel şükranım var. Değerli bilim insanı Hasan Mandal’a da tekrar aramıza hoş geldiniz diyorum. Bizim için onun bugün burada olması, tekrar yuvamıza geri dönmesi anlamı taşır. Ben inanıyorum ki hepiniz Ayşe Hanıma gösterdiğiniz desteği Hasan Beye de göstereceksiniz. Yeni bir etabı Hasan Mandal’ın liderliğinde hep beraber koşacağız.

Hasan Beye hoş geldiniz derken Sabancı Üniversitesi için bu yeni dönemde yeni ve öncü zirvelere ulaşacağımıza, yeni yarışları beraber kazanacağımıza inanıyorum. Dünya için parlak yeni nesiller yetiştireceğimiz yeni bir döneme başladığımıza inanıyorum. Hepimize hayırlı uğurlu olsun, yolumuz açık olsun” dedi.

“Sabancı Üniversitesi olarak üniversitede yaptığımız iyi işler ile şaşırmaya ve şaşırtmaya devam edeceğiz, buna şüphem yok.”

Rektör Vekili olarak görev yaptığı dönemde birlikte çalıştığı yöneticilerden çok şey öğrendiğini söyleyen Ayşe Kadıoğlu, ilk olarak samimiyetin, açıklığın her sorunu çözmenin anahtarı olduğunu öğrendiğini ve bu konuda Kurucu Mütevelli Heyet Başkanı Güler Sabancı’yı izlemenin kendisi için çok önemli bir deneyim olduğunun altını çizdi. Bir soruna samimiyetle ve en temel soruları sorarak yaklaşmanın da ne kadar önemli olduğunu öğrendiğini ifade eden Prof. Kadıoğlu, Sabancı Üniversitesi Mütevelli Heyetinin kendisine hep güvendiğini hissettirdiğini vurguladı. Ayşe Kadıoğlu sözlerine şöyle devam etti: “Mütevelli Heyeti Onursal Başkanımız rahmetli Sakıp Sabancı, Sabancı Üniversitesi’nin diğer tüm Sabancı kuruluşlarını taçlandıracağını söylemişti. Gerçekten de bir taç gibi görüldüğümüzü, üzerimize titrendiğini yakından gördüm. Bunu gördükçe kendimi daha da sorumlu hissettim.”

Ayşe Kadıoğlu, Hasan Mandal’ın tüm Sabancı Üniversitesi mensuplarının zaten tanıdığı bildiği bir kişi olduğunu belirterek: “Biz Hasan hoca ile epeydir zaten birlikte çalışıyoruz-tam bir geçiş dönemi yaşadık-bunun bilincinde olduk. Kendisi benim akademik hayatımı da çok olumlu etkilemiştir- Hasan hoca, size farkettirmeden iyiliğinizi gözetir.” dedi.

Yöneticilerin “ben yapmadım o yaptı” diyemediğini, her durumda sorumluluğu üstlenmeleri gerektiğini vurgulayan Ayşe Kadıoğlu, Sabancı Üniversitesi Genel Sekreteri Haluk Bal için birlikte akıl yürüttük çoğu kez sorumluluğu hep birlikte üstlendik. Sorumluluk almak konusunda bir an bile tereddüt etmeyen, örnek alınası bir yol arkadaşı oldu bana” dedi.

“Üniversitelerin temel varlık nedeni bilgi üretmek ve yaygınlaştırmaktır”

Ayşe Kadıoğlu konuşmasında törene katılan Sabancı Üniversitesi Öğretim Üyelerine de seslenerek; “Akademisyen arkadaşlarım, üniversitenin temel varlık nedeni sizlerin bilgi üretmeniz ve bilgiyi yaygınlaştırmanızdır. Bunlar özgür bir ortam olmadan yapılabilecek işler değil. Üniversitemizin bu konuda sağlam bir temeli olduğu, daha ilk yıllarında Akademik Özgürlükler Metni hazırlaması ve bunu dünyaya web sitesinden duyurmasından dolayı zaten bellidir. Bu yükümlülük/sorumluluk çok önemli, dedi.

Prof. Dr. Ayşe Kadıoğlu sözlerini şöyle tamamladı: “Biz üniversitede yaptığımız işler ile şaşırmaya ve şaşırtmaya devam etmeliyiz. Sabancı Üniversitesi olarak zor zamanlarda bile yaptığımız işi iyi yaparak kendimizi ve dünyayı şaşırtmaya devam edeceğiz, buna şüphem yok. Yolumuz açık olsun.”

“Üniversitemizin insan kaynağı, altyapı ve paydaşlarından oluşan tüm entelektüel varlıkları, uluslararası rekabet gücü yüksek standartlardadır.

Bireysel mükemmellikten, birlikte başarmaya uzanan bu yolculuğun sizlerle birlikte bir parçası olmaktan dolayı çok mutluyum”

Daha sonra söz alan Prof. Dr. Hasan Mandal, “tekrar aranızda olmaktan, evime dönmekten dolayı çok heyecanlı ve mutlu olduğumu bildirmek istiyorum. Bundan 7 yıl önce, Mart 2011’de Sabancı Üniversitesi’ne katıldığımda ilk aşamada hissettiğim heyecanla birlikte çekingenlik, sonrasında çalıştığım arkadaşlarımın ve sizlerin samimi yaklaşımı ve katkıları ile bağlılığa, hep daha iyisi için birlikte çalışma ve üretme azmine dönüştü. Bunun sonucunda da üniversitemizin ulusal ve uluslararası düzeyde başarı odaklı tanınırlığı arttı.

Önümüzdeki yeni dönemde, Üniversitemizin var olma sebebi olan “birlikte yaratmak ve geliştirmek” misyonumuza daha fazla sarılarak, ortak hedeflerimiz için üniversitemizin üç fakültesindeki tüm programlarımızda, merkezlerimizde ve forumlarımızda çalışmalarımızı geliştireceğiz. Üniversitemizin en güçlü yönlerinin başında işbirliği geliştirme ve sürdürme potansiyeli gelmektedir. Girişimci ve Yenilikçi Üniversite Endeksi sıralamasında 6 yıl üst üste İşbirliği ve Etkileşim boyutundan tam puan olan 25 puanı almamız bunun en somut örneklerinden biridir.

2017-2022 yıllarını kapsayan stratejik planımız için vizyonumuz; “Sabancı Üniversitesi, lider ve yenilikçi konumunu, toplum üzerinde dönüştürücü etkileri olan araştırmalar yürüterek ve geleceği tasarlayacak bireyler yetiştirerek, ileriye taşıyacaktır.” Sabancı Üniversitesi Markasını güçlendirmek için belirlenen hedeflerimiz ise;

Sabancı Üniversitesi’nin eğitimdeki öncü rolünü sürdürmek
Nitelikli araştırma hacmimizi arttırmak
Yüksek nitelikli insan kaynağını çekmek ve korumak
Üniversitenin finansal sürekliliğini sağlamak
Yenilikçilik ve girişimcilikteki liderliğimizi sürdürmek
Uluslararasılaşma düzeyimizi geliştirmektir.

2017-2022 yıllarını kapsayan stratejik planımızı, performans göstergelerimizi belirleyerek her birimize düşen sorumluluklarımız bazında izleyecek, değerlendirecek ve sürekli gelişim odağı ile daha da iyileştireceğiz ve geliştireceğiz. Bunun için de önceliğimiz, kurumsal şeffaf bir yapı içerisinde öğrencilerimize, öğretim üyelerimize, araştırmacılarımıza, idari personelimize, iç ve dış kurullarımıza ve tüm dış paydaşlarımıza karşı şeffaflık ilkesine bağlı hareket etmek ve bunu sağlamak için ihtiyaç duyulan tüm yapısal süreçleri gerçekleştirmektir.

Üniversitemizin insan kaynağı, altyapı ve paydaşlarından oluşan tüm entelektüel varlıkları; uluslararası rekabet gücü yüksek standartlardadır. Bu varlıkları en etkin şekilde geliştirmenin yolu da işbirliği zemini üzerinden stratejilerini geliştirmesine ve dinamik, esnek, hızlı karar alan ve sonuca giden bir süreç oluşturmasına dayanmaktadır. Bu kapsamda kurum içi ve kurum dışı işbirliği anlayışımızı bir adım öteye götürecek yapısal düzenlemeler ve teşvik edici yeni unsurlar üzerine çalışmamız önem kazanacaktır.

“Birlikte yaratmak ve geliştirmek” misyonu her söylediğimde ve duyduğumda beni çok heyecanlandırıyor. Birlikte olmak, önce “bir”in mükemmelliğinde olmayı,; aynı zamanda hemen devamında “bir arada” olma, birlik halini anlatıyor. Bireysel mükemmellikten, birlikte tasarlamaya, üretmeye, geliştirmeye ve en önemlisi başarmaya kadar uzanan bir yolculuk olarak görüyorum bunu. Sizlerle birlikte bu yolculuğun bir parçası olmaktan ve her biriniz ile yolumuzun kesişmesinden dolayı çok mutluyum, dedi.

Kaynak:HÜR24 Haber

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.