Sabır Der: “Ramazan festival ve eğlence ayı değildir”
Ramazan'ın festival ve eğlence ayı olmadığını vurgulayan Van Sabır Der Başkanı Yusuf Türk, bazı belediyeler tarafından “Ramazan Şenliği” adı altında düzenlenen uygunsuz konserlere tepki gösterdi.
Ramazan ayına girilmesiyle beraber belediyeler tarafından başlatılan ve İslami hassasiyetlere de riayet edilmeden yapılan festival ve eğlencelerin Ramazan ayının manevi ruhuna aykırı olduğunu ifade eden Van Sabır Der Başkanı Yusuf Türk, Ramazan’ın festival ve eğlence ayı olmadığını söyleyerek, “Ramazan Şenliği” adı altında düzenlenen uygunsuz konserlere tepki gösterdi.
“Ramazan ayı başlayıp bitene kadar günahları bağışlanmayana lanet olsun”
Ramazan ayının hak ile batılı ayırt etme ayı olduğunu söyleyen Türk, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Ramazan ayı, Allah’ın (Celle Celaluhu) Kur’an-ı Kerim’de de buyurduğu gibi Ramazan ayı hak ile batılı ayırt eden Kur’an-ı Kerim’in indiği aydır. Ramazan ayı Kuran ayıdır, ibadet ayıdır. Ramazan ayı günahların af edilmesi için, mücadele edilmesi gereken bir aydır. Ramazan ayı eğlence ayı değildir. Bunun bilincinde olan bir Müslüman bu ayda Kur’an ile meşgul olmalı, Ahireti tefekkür etmeli, Ramazan ayı boyunca günahlarında azat olmak için çalışmalı eğlenceye, festivale zaman ayırmamalıdır. Resulullah (Aleyhisselam) bir gün hutbeye çıkarken; hutbeye başlamadan önce üç defa ‘lanet olsun’ diyor. Sahabe merak ediyor ve Resulullah’a (Aleyhisselam) bu şekilde söylemesinin hikmetini soruyorlar. Resulullah (Aleyhisselam) diyor ki; ‘Ramazan ayı başlayıp bitene kadar, günahları bağışlanmayana lanet olsun’. Demek ki Ramazan ayı Müslümanın bağışlanması için mücadele etmesi gereken bir aydır. Yine Resulullah (Aleyhisselam) ‘oruç kalkandır’ diye buyuruyor. Biz Ramazan’da oruç tutarken orucun bizi günahlara karşı koruyan bir kalkan olduğunu görüyoruz. Nasıl ki bir savaşçı kendini düşmanın darbelerinden korumak için kalkan kullanıyorsa Müslüman bir fertte bu ayda tuttuğu oruçla kendini kötülüklere teşvik eden insi ve cinsi şeytanlara karşı oruç kalkanıyla mücadele korunmalıdır.”
“Bu etkinlikler her şeyden önce israftır ve israf haramdır”
Bazı belediyeler tarafından “Ramazan şenlikleri” adı altında düzenlenen ve teravih saatine denk getirilerek insanların hem teravihten hem de ibadet etmekten alıkonulmasına vesile olan etkinlikler hakkında da konuşan Tür, Ramazan ayında, iftar vaktinde, tertip edilen eğlencelerin Ramazan ayının şanına ve anlamına uymayan etkinlikler olduğunu söyledi.
Türk, “Belediyelerin iftar vermeleri güzel bir haslettir, bir iyiliktir. Bir kişi bir Müslümanın iftar etmesine vesile olursa oruç tutanının ecrinin tamamı, iftar verene de gelir. Fakat verilen iftar ayrı iftardan sonra düzenlenen ve verilen iftarın da maneviyatına aykırı olarak düzenlenen, İslami hassasiyetlerin gözetilmediği programlar ayrı. Bu tarz programlar iftar programı düzenleyen belediyenin hayır adına işlediği programı da ifsat eder, hasenatını yok eder. Bununla beraber çağırılan sanatçılar, sanatçıların okumuş olduğu şarkılar ve takınılan tavırlar ibadet ayı Ramazan’a zıt olan uygulamalardır, her şeyden önce israftır ve israf haramdır.” ifadelerini kullandı.
“Yapılan etkinlikler toplumu ifsat etmemeli”
İslam beldelerinde Müslümanların zulüm gördüğü bir dönemde Türkiyeli Müslümanlar olarak ibadetlerini dahi eğlenceye çevirmeyi ve kardeşleri için bir duada bulunmaktan dahi gafil olunmasını doğru bulmadığını ifade eden Türk, “Müslüman coğrafyada Müslümanlar inim inim inliyorken biz Türkiye’deki Müslümanlar olarak acaba nasıl eğlenebilir ki? Hele ki bu eğlenceyi Ramazan ayında nasıl yaparız? Belediyelerimiz bir etkinlik yaptığı zaman bölgenin inancını, kültürünü, eğlence yaptığı zaman dilimini ve hassasiyetleri göz önünde bulundurmalıdır. Yapılan etkinlikler toplumu ifsat etmemeli, yozlaşmaya meydan vermemelidir. Oruç tutan bir Müslüman gün içinde kendini günahlardan uzaklaştırtmak için mücadele ederken belediyenin oluşturduğu bu tür ortamlara giderek günaha bulaşması belediye yöneticileri için de hayırlar işlemiş olmasına vesile olmayacaktır” dedi.
“Helal dairesi geniştir, keyfe kâfi gelir”
“Belediyelere çağrıda bulunuyoruz! İlle de bir etkinlik gerçekleştirecekseniz toplumun inancına, hassasiyetlerine uygun etkinlikler düzenleyin” diyen Türk, konuşmasına şöyle devam etti:
“Üstad Bediüzzaman’ın da buyurduğu gibi. ‘Helal dairesi geniştir, keyfe kâfi gelir’ evet ille de bir etkinlik yapacaksanız, Ramazan’ın ruhuna uygun birçok etkinlik yapabilirsiniz. Halkımızın da bu konuda bilinçli olması lazım. Bir işe kalkıştığı zaman fayda ve zararını göz ardı etmemesi lazım. ‘Bu ortamlara gidişim zarar mıdır kar mıdır’ diye düşünmelidir. Mesele sadece gidip birkaç lokma yemek değildir. Evet, iftar ibadettir ancak ibadet haramla karıştırılamaz. İftar, Ramazan’a uymayan muamele ve ortamlarla olmaz. Böyle bir durumda Müslümanlar yapmış oldukları bütün hayırları boşa çıkarmış olurlar. Bu konuda Müslüman halkın tavrını ortaya koyması gerekir.” (İLKHA)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.