Safitürk Davası 6'ncı kez ertelendi
Derik Kaymakamı Muhammed Fatih Safitürk'ün katledilmesine ilişkin 15 sanığın yargılandığı davanın duruşması 6'ncı kez ertelendi. Bir sonraki duruşma 26 Şubat'ta görülecek.
Mardin'de Derik Kaymakamı Muhammed Fatih Safitürk'ün katledilmesine ilişkin açılan davanın 6'ncı duruşması bugün saat 10.30'da başladı. 15 sanığın yargılandığı davada, mahkeme bir sonraki duruşmayı 26 Şubat'a erteledi.
Mardin 3. Ağır Ceza Mahkemesindeki ilk duruşmada tutuksuz sanıklar Abdülkadir Deniz, Mehmet Ali Yazıl, Saime Ateş Mesutoğlu ve Hüseyin İzci hazır bulundu.
Kimlik tespiti ve iddianamenin okunmasının ardından sanıkların savunmaları alındı.
Duruşmayı kaymakamın babası Asım Safitürk, ağabeyi Ali Haydar Safitürk, ablası Zeynep Bakırkaya'nın yanı sıra AK Parti Genel Merkez İnsan Hakları Başkan Yardımcısı ve Konya Milletvekili Dr. Hüsnüye Erdoğan, Trabzon Milletvekili Salih Cora da izledi.
Tutuklu ve tutuksuz yargılanan sanıklar, savunmalarında Kaymakam Muhammed Fatih Safitürk olayı ile ilgili hiçbir ilgilerinin olmadıklarını iddia ederek, patlamada kendilerinin de yaralandıklarını söylediler. Suçlamaları reddeden tutuklu sanıkların tahliyelerini, tutuksuz sanıkların ise beraatlarını talep etti.
Duruşma 26 Şubat'a ertelendi
İçişleri Bakanlığı ve Mardin Valiliği ile müşteki avukatları, tutuklu sanıkların mevcut halinin devamını talep etti. Mahkeme heyeti, tutuklu sanıkların mevcut halinin devamına karar vererek duruşmayı 26 Şubat'a ertelendi.
"Hâkimler 'Adalet mülkün temelidir' yazısına bağlı kalmalı"
Duruşma çıkışında bir açıklama yapan Kaymakamın babası Asım Safitürk, adaletin yerine gelmesini istedi. Hâkimlerden arkalarında yazılı bulunan "Adalet mülkün temelidir" yazısına bağlı kalmalarını da isteyen Safitürk, öyle inanmak istediğini belirtti.
Baba Safitürk, sözlerine şöyle devam etti: "Bugün her günden daha önemli bir şekilde birlik ve beraberliğe ihtiyacımız var. Eğer birlik ve beraberlik içerisinde olsaydık ne devlet adamlarımız katledilirdi, ne askerimiz ne polisimiz şehit olurdu, ne de vatandaşımız eğer suçsuzsa cezaevinde senelerce kalmazdı. Aklımızı başımıza alalım. Dışarıdakiler çalıp oynuyorlar. Biz kendi kendimizle birbirimizle uğraşıyoruz. Benim çocuğum bu memlekete hizmet etmiyor muydu? Derik halkına hizmet etmiyor muydu? Onlara kardeşim demiyor muydu? Nasıl katledildi? Kim yaptı? Uzaydan mı geldi biri orada bombaları patlattı. Herkesin düşünmesi lazımdır. Ben burada daha fazla konuşamayacağım adaletin yerine gelmesini, yerini bulmasını inanmak istiyorum. Hâkimlerden arkalarında yazılı bulunan 'Adalet mülkün temelidir' yazısına bağlı kalmalarını istiyorum. Öyle inanmak istiyorum. Daha doğrusu ben buradan 80 milyona sesleniyorum."
Yetkililere teknoloji tepkisi
Baba Safitürk, yetkililerden oğluna ait cep telefonundaki konuşmaların dökümünü istedi. Duruşmayı takip ederken sanıkların hal ve hareketlerini izlediğini belirten Safitürk, "Hepsi sorulan suallere yemin ederek, Allah'tan bahsediyorlar. Bence belediye çalışanları, kaymakamlık çalışanları olsun kendi inancıma göre konuşuyorum yüzde seksen hepsinin haberi vardı. Ama kim bombayı koymuş, kim patlatmış bilmiyorum. Ama ben hâkime diyorum, oğlumun çocuğumun telefonunu konuştursunlar ama bunları konuşturmaya gerek yok. Çocuğumun telefonunu konuşturmaktan bu kadar aciz midir? Teknoloji uzaya çıkmış hani nerde bizim teknoloji? Bir telefonu bile daha konuşturamıyorsun. O telefon konuşsaydı çok şey söyleyecekti. Buradaki işlere de gerek yoktu. İlgililere sesleniyorum; o telefonu konuşturun o telefonu bulun. Her şey çok güzel tıpış tıpış çözülecek. Varsa suçsuz biri veya yapmayanlar da hiç boşuna içeride yatmasınlar. Ben hepsi masumdur demiyorum. Mesela yazı işleri müdürü o var ya o hiç rahat etmeyecek bir de belediyeden birkaç kişi daha var. Ben onların ismini bilmiyorum. Onlar kendileri düşünsün bilesiniz ki bir amiri öldürmek araştırırsanız en yakınındakinden habersiz bir şey yapamazlar. Ben evlat acısıyla yanıp tutuşurken neyi düşünüyorum biliyor musun? Peygamberimizin göz nuru olan torununu katledenler, onun katilleri cezaevine girmedi ve nasıl dışarıda kaldıklarını düşünüyorum. Onlar cezaevine girmemişlerdir onlar adaleti ilahiye de cehennemlik olacaklar. Hiçbir suçu yoktu evladımın hiçbir haberi yoktu. Vatan sevgisi ile doluydu. Vatan, memleket, devlet kaynaklarını peşkeş çekmediği için ondan onay almadıkları imza vermediği için benim çocuğum katledildi." dedi.
"Sanıklar körebe oynuyorlar"
AK Parti Genel Merkez İnsan Hakları Başkan Yardımcısı ve Konya Milletvekili Dr. Hüsnüye Erdoğan da sonuna kadar davanın takipçisi olacaklarını söyledi.
Trabzon Milletvekili Salih Cora ise "Yargılanma sürecinde sanıklar adeta körebe oyunu oynuyorlar. Dolayısıyla herkes birbirinin ne yaptığını çok iyi biliyor ama ismini zikretmek konusunda geri adım atıyorlar." diye konuştu.
İstenilen ceza
İddianamede, Kaymakam Muhammet Fatih Safitürk'ün katledilmesi ile ilgili 15 şüpheli hakkında 3'er kez ağırlaştırılmış müebbet ve 54 yıla kadar hapis cezası isteniyor.
İddianamede yer alan "önemli tespitler" kısmında, "Olay yerinde yapılan incelemelerde Safitürk'ün makamının karşısında bulunan tuvalet giderinde 10 santimetre altta ışığı yanar vaziyette dışarıdan çok düğmeli olduğu görülen kumanda (verici) olduğu değerlendirilen antenli cihaz bulunmuştur. Güvenlik kameraları görüntülerinde yapılan incelemede binanın arka kısmını çeken kameranın güncel saatten 4 dakika kadar geri olduğu tespit edilmiştir. Makam odasının bulunduğu katın tuvaletinden patlamadan yaklaşık 10 saniye sonra bir çift eldivenin atıldığı görülmüştür. Suikast eylemini gerçekleştiren kişi veya kişilerin saldırının hemen sonrasında tuvaletin camından attıkları eldivenler incelenmek üzere Adli Tıp Kurumuna gönderilmiştir." ifadeleri yer aldı.
PKK adına asıl üst kontrol görevini zabıta görevlisi Vedat Erol'un yaptığı ifade edilen iddianamede, saldırıya ilişkin şüphelilerin birbirini psikolojik olarak motive ettiği vurgulandı. (İLKHA)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.