Sağlam: Mültecilerin yaşadığı trajediye sessiz kalınmamalı yardımlar süratle yapılmalı

Sağlam: Mültecilerin yaşadığı trajediye sessiz kalınmamalı yardımlar süratle yapılmalı
​HÜDA PAR Genel Başkanı İshak Sağlam, 30 milyonu aşkın insanın açlıktan ölmekle karşı karşıya olduğuna dikkat çekerek "BM, uluslararası kuruluşlar ve zengin ülkeler bu trajediye sessiz kalmamalı ve gereken yardımlar süratle yapılmalıdır." dedi.

HÜDA PAR Genel Başkanı İshak Sağlam, yaptığı açıklamada; dünyada mültecilerin durumu ve yoksulluk, Balukhali mülteci kampında çıkan yangın ve Rohingyalı mültecilerin durumu ile mobil cihazlardan ahlaksız içeriklere erişim gibi dış gündemin öne çıkan konularını değerlendirdi.

Dünyada mültecilerin durumu ve yoksulluk

Dünyadaki mültecilerin yaşadığı zorluklara dikkat çeken Sağlam, zulüm ve sömürü nedeniyle dünya genelinde ortaya çıkan fakirliğin; insanları büyük bir trajediyle karşı karşıya bırakırken, sömürülen ve ezilen halkların sistematik olarak göç etmelerine neden olduğunu belirtti.

Sınırlarda biriken mültecilerin kaldığı kampların, yürekleri dağlayan hazin görüntüler içerdiğini belirten Sağlam, "BM’ye bağlı, Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) ile Dünya Gıda Programı (WFP) ilerleyen aylarda açlık tehlikesi yaşayacak ülkelerle ilgili yayınladığı son raporda; Yemen ve Güney Sudan’da halkın açlıkla mücadele ettiği vurgulanırken 20'den fazla ülkede tahminen 34 milyon insanın ise ‘açlıktan bir adım uzakta’ oldukları ifade edildi. Bununla birlikte ABD’nin Meksika sınırında gittikçe büyüyen bir insanlık dramı yaşanmaktadır. Çok zor şartlarda ve çadırlarda yaşamak zorunda kalan refakatsiz göçmen çocuk sayısının 15 bini geçtiği dile getirilmektedir. Kamplardaki durum, medyanın buraya sokulmaması nedeniyle tam olarak bilinmemektedir." dedi.

"Zengin ülkeler bu trajediye sessiz kalmamalı ve gereken yardımlar süratle yapılmalıdır"

Dünya kamuoyuna çağrıda bulunan Sağlam, "Dünya Gıda Programı yetkililerine göre 30 milyonu aşkın insanın açlıktan ölmesini engellemek için üç faktöre ihtiyaç vardır. Bunlar; savaşların durması, savunmasız topluluklara daha fazla erişim ve yoksul ülkelere yapılan bağışların yükselmesidir. Bu konuda BM, uluslararası kuruluşlar ve özellikle zengin ülkeler bu trajediye sessiz kalmamalı ve gereken yardımlar süratle yapılmalıdır." ifadelerini kullandı.

Balukhali mülteci kampında çıkan yangın ve Rohingyalı mültecilerin durumu

Bangladeş'te 3 bin 500 Rohingyalı Müslümanın kaldığı Balukhali mülteci kampında çıkan yangında en az 28 kişinin vefat ettiğini, yüzlerce kişiden ise halen haber alınamadığını hatırlatan Sağlam, 10 bin barınağın yangında kül olduğunu, 55 bin kişinin de felaketten olumsuz etkilendiğini kaydetti.

Sağlam, "Myanmar’da faşist yönetim ve Budist çeteler tarafından baskı ve zulme maruz kalan 1,2 milyon Rohingyalı, Bangladeş’e sığınarak zor şartlarda yaşam mücadelesi vermektedir. Bir kısmı Bhasan Char adasına hapsedilen mülteciler şimdi de yangın sebebiyle barınaksız kalmış ve yaşam şartları ağırlaşmıştır." ifadelerini kullandı.

"Rohingyalı Müslümanların temel hak ve hürriyetlerinin muhafazası uluslararası toplum tarafından garanti altına alınmalı"

Sağlam, değerlendirmesine şöyle devam etti:

"Bangladeş’e sığınmak zorunda kalan mültecilerin insani yaşam koşullarının iyileştirilmesi için ivedilikle harekete geçilmelidir. Adaya hapsedilen mültecilerin sosyal alana dönüşü sağlanmalı, temel ihtiyaçların karşılandığı güvenli kamp alanları inşa edilmelidir. Ardından Myanmar’dan etnik temizlik ve soykırım sebebiyle kaçmak zorunda kalan mültecilerin güvenli geri dönüşü sağlanmalıdır. Rohingyalı Müslümanların, etnik kimlik ve inançlarının, temel hak ve hürriyetlerinin muhafazası uluslararası toplum tarafından garanti altına alınmalı ve soykırım suçu işleyen yetkililerin cezalandırılması sağlanmalıdır."

Mobil cihazlardan ahlaksız içeriklere erişim engellensin

ABD'nin Utah eyaletinde, mobil cihazlardan ahlaksız içeriklere erişimin yasaklamasına işaret eden Sağlam, "Mobil cihazlara erişimin arttığı süreçte özellikle çocukların kasıtlı veya kasıtsız olarak uygunsuz içeriklere maruz kalmaması için alınan bu karar Türkiye için de örnek teşkil etmelidir. Pandemi süreciyle birlikte yüz yüze eğitim yerini uzaktan eğitime bırakmış, çocuk ve gençlerin mobil cihazlarla etkileşimi artmıştır. Bu sebeple çocuk ve gençlerin ahlaki gelişimini korumak, internetle olan etkileşimlerinin güvenli hale getirilmesi için bir düzenlemeye gidilmesi zorunludur." dedi.

Daha kapsamlı bir filtrelemenin yapılması gerektiğini söyleyen Sağlam, "Teknolojinin ilerlemesiyle birlikte faydalı içeriklerle beraber ahlaki gelişimi olumsuz yönde etkileyen içerikler de yaygınlaşmaktadır. Buna karşı alınan önlemlerin yeterli olmadığı görülmektedir. Daha kapsamlı bir filtreleme ve yasal önlemlerle internet, özellikle çocuk ve gençlerin gelişimini kötü yönde etkileyebilecek içeriklere karşı güvenli hale getirilmeli, özellikle mobil cihazlardan ahlaksız içeriklere erişim engellenmelidir." diye kaydetti. (İLKHA)

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.