Şahin: Tüm İslam ülkeleri, İsveç büyükelçilerini derhal topraklarından kovmalıdır
Kur'an Nesli Platformu öncülüğünde İstanbul'da, İsveç'te Kur'an-ı Kerim'i yakma küstahlığına karşı "Kur'an'a sahip çık" sloganıyla kitlesel basın açıklaması düzenlendi.
İstanbul'da bulunan İsveç Konsolosluğu'nda gerçekleştirilen kitlesel basın açıklamasına, HÜDA PAR Genel Başkan Yardımcıları ve parti yöneticileri, siyasi parti temsilcileri, sivil toplum kuruluşları ve yüzlerce duyarlı vatandaş katıldı.
Programda konuşan HÜDA PAR Genel Başkan Yardımcısı Mahmut Şahin, İsveç'teki Kur'an-ı Kerim düşmanlığına sert tepki gösterdi.
"Eylemin faili, bir numaralı sorumlusu İsveç devleti ve hükümetidir"
"Dün İsveç'te İslam düşmanı, insanlık düşmanı, ırkçı bir faşiste Türkiye'nin Stockholm Büyükelçisi önünde aziz kitabımız Kur'an-ı Kerim'i yakma izni verilmiş ve bu alçakça provokasyona karşı 'müdahale edilsin' çağrılarına rağmen bu eylem gerçekleştirilmiştir." şeklinde konuşan Şahin, "Bu eylem İsveç polisinin, İsveç güvenlik makamlarının onayı, teminatı ve güvencesi altında gerçekleşmiştir. Bu eylemin akabinde İsveç Dışişleri Bakanı yapmış olduğu açıklamada; eylemin 'ifade özgürlüğü' kapsamında olduğunu, İsveç'in ifade özgürlüğü kapsamının çok geniş olduğu ve bu eylemi yapmanın demokrasinin yani İsveç makamlarının ve İsveç'teki sistemin bir parçası olduğunu belirtmiştir. Bu ifade, net olarak şunu göstermiştir; eylemin faili, bir numaralı sorumlusu İsveç devleti ve İsveç hükümetidir. Bu eylemi gerçekleştiren ırkçı faşist, sadece bir figürandır ve rolünü oynamıştır. Allah'a, Peygamberine, aziz kitabımız Kur'an'a, İslam'a ve Müslümanlara yönelik pespaye, alçakça bir eylemdir. Düşünce ve ifade hürriyeti üzerinden meşrulaştırılmaya çalışılan bu eylem, İsveç ve Batı için tarihe geçmiş kara bir lekedir." dedi.
"Batı hiçbir zaman medeni olmamıştır"
Şahin, yapılan bu küstah eylemin; düşünce ve ifade hürriyeti değil, bizzat İslam'a ve tüm insani değerlere yapılmış bir saldırı, açık bir nefret suçu olduğunu belirtti.
Şahin, "İnsanlıktan, barıştan, huzurdan, birlikte yaşamaktan bahseden Batı; aslında bütün bunlarla o kara yüzünü, o İslam karşıtlığı üzerine kurulmuş olan kimliğini deşifre etmiştir. Aslında biz İsveç'in ve Batı'nın bu yüzünü Haçlı seferlerinden Endülüs'ten, Bosna'dan, Tunus'tan, Cezayir'den, Afganistan'dan, Irak'tan, Suriye'den biliriz. Nice katliamlar, nice namus kirletmeler ve nice kitaplar, kütüphaneler yakmaktan ibaret bir tarihi olan Batı; bugün bir kez daha bu yüzünü göstermiştir. Merhum Aliya İzzetbegoviç; Batının fikri, siyasi ve içtimai yönden İslam dünyasına olan saldırılarına karşılık Müslümanların nasıl karşılık vermesi gerektiğini çok canlı bir şekilde göstermiştir. Batının İslam karşıtlığı kimliğine karşı, İslam'a karşı hücumlarına karşı Aliya bizim için örnek bir şahsiyettir. Bu mücadelesiyle birlikte hepimiz için asla unutamayacağımız şu cümleyi bırakmıştır; 'Bunu hiç unutma evlat! Batı hiçbir zaman medeni olmamıştır ve bugünkü refahı, devam edegelen sömürgeciliği, döktüğü kan, akıttığı gözyaşı ve çektirdiği acılardan kuruludur.' Batı uygarlığının, demokrasi ve insan hakları üzerine kurulu olduğundan dem vuranlara şunu söylüyoruz; bu söz apaçık bir yalandır, palavradan ibarettir. Batı uygarlığının özü sömürgeciliktir. Tarih boyunca demokrasi ve insan hakları gibi süslü argümanlar üzerinden hedef milletleri daha da sömürmek için kullanmışlardır. Batı uygarlığı çökmüştür ve çökmeye da mahkumdur çünkü Batı uygarlığı beş temel esas üzerine bina edilmiştir. Birincisi güç-kuvvettir, ikincisi menfaat ve maddiyat, üçüncüsü savaştır, çatışmadır ötekileştirmedir; dördüncüsü ırkçılıktır, faşizmdir, beşincisi ise heva-heves, yani eğlencedir. Bu yüzden Batı zorbadır, gaddardır, zalimdir, ahlaksızdır ve ilkesizdir. Batı uygarlığını temsil eden devletlere baktığımızda aslında bütün bu vahşetleri görürüz. Ama İslam medeniyetini temsil eden devletlere baktığımızda, bir arada yaşamış olduğu topluluklara dil, din, kimlik ayrımı yapmadığını net olarak görebiliriz. İşte bugün İslam medeniyeti, medeniyetin güzellikleriyle buluştuğunda aslında bütün bu pisliklerden bu dünyayı temizlemeye kadirdir. İşte bütün bu çıplaklığıyla bunu gören Batı, son derece saldırgan olmuştur ve acziyetini bu saldırılarla göstermiştir. Bu saldırılar bariz bir şekilde acizliğin tezahürüdür." şeklinde konuştu.
"Başta Türkiye olmak üzere diğer İslam ülkelerinde bulunan İsveç büyükelçileri derhal ama derhal bu topraklardan kovulmalıdır"
Yapılan hadsizliğe tepki göstermenin; siyasi partisi, grubu, cemaati ve görüşü olmadığına dikkat çeken Şahin, "Gerek dünyada gerekse Türkiye'de ve Batıda da vicdanını kaybetmemiş olanlara sesleniyoruz.; tüm kesimler bu alçakça saldırıyı tel'in etmeli ve elindeki bütün imkanlarla inisiyatif almalıdır. İsveç'teki İslam ülkelerinin büyükelçileri derhal geri çağırılmalıdır ve başta Türkiye olmak üzere diğer İslam ülkelerinde bulunan İsveç büyükelçileri derhal ama derhal bu topraklardan kovulmalıdır. Bu alçakça eylem Batının ve batılın çöküşüdür. Doğan İslam güneşinden ve büyüyen İslam davasından korkan yarasaların çırpınışlarıdır. Bu çırpınışların hiçbir faydasını görmediniz ve görmeyeceksiniz çünkü Allah'a, Resulü'ne, Kur'an'a, Müslümanlara savaş açanlar hep kaybetmiştir ve kaybetmeye mahkumdurlar." ifadelerini kullandı. (İLKHA)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.