"Said-i Nursi'nin naaşı ile ilgili arşivler açılmalıdır"

"Said-i Nursi'nin naaşı ile ilgili arşivler açılmalıdır"
Şanlıurfa Medya Yazarlar Derneği, Üstad Bediüzzaman Said-i Nursi'nin naaşı ile ilgili Balıklıgöl Yerleşkesinde basın açıklamasında, arşivlerin açılması istendi.

Şanlıurfa'da düzenlenen basın açıklamasında, Said-i Nursi'nin naaşı ile ilgili arşivlerin açılması istendi.

Şanlıurfa Medya Yazarlar Derneği, Üstad Bediüzzaman Said-i Nursi'nin naaşı ile ilgili Balıklıgöl Yerleşkesinde basın açıklaması düzenledi. Basın açıklamasını dernek adına Medya Yazarlar Derneği Başkanı Abdulkadir İkbal, okudu. İkbal, Üstad Bediüzzaman ile ilgili Devlet arşivlerinin bir an önce açılması, mezar yerinin tespit edilmesi ve naaşının ilk mezar yerine defnedilmesi gerektiğini kaydetti.

Üstad'ın mezar yerini, daha önceki yaptığı açıklamasında tespit ettiklerini belirten İkbal, Üstad'ın naaşının ilk defnedildiği Balıklıgöl Dergâh Camii yanına nakledilmesini talep etti.

Vefatından önce Şanlıurfa'yı tercih eden Bediüzzaman'a sahip çıkmanın Şanlıurfalıların vaz geçilmez bir görevi haline geldiğini söyleyen İkbal, "Büyük İslam âlimi Bediüzzaman Said Nursi Hazretleri vefatından evvel Urfa'da vefat etmeyi tercih etmiş. Urfa'ya geldikten üç gün sonra 23 Mart 1960 tarihinde İpek Palas Oteli'nde Rahmeti Rahmana kavuşmuş ve cenazesi Hazreti İbrahim'in makamı olan Dergâh Camii'ne defnedilmiştir. Ancak merhumun vefatından 111 gün sonra Devletin eliyle ve öncülüğünde Bediüzzaman'ın naaşı Dergâh Camii'nin kıble tarafında bulunan meftun olduğu kabri kırılarak çıkarılmış ve naaşının başka bir yere defnedildiğine dair haberler yayınlanmıştır." dedi.

Üstad'ın bir eserinde mezarının yıkılacağını yazdığına dikkat çeken İkbal, "Bediüzzaman'ın naaşının Urfa Dergâh Camii'nden alınarak, Urfa'da Bediüzzaman mezarlığının bitişiğindeki Askeri Şehitlik Mezarlığı'na defnedildiğini daha evvel yapmış olduğumuz çalışma ve basın toplantısı ile kamuoyuna duyurmuştuk. Bediüzzaman'ın vefatından evvel yazmış olduğu, 'Yıkılmış bir mezarım ki yığılmıştır içinde.' diye başlayan şiirinden anlaşılacağı üzere mezarının yıkılacağının ve Urfa'da olacağının mesajını Allah'ın izni ile vermiştir. Vefatından evvel Urfa'yı tercih eden Bediüzzaman'a sahip çıkmak Urfalıların vazgeçilmez bir görevi haline gelmiştir." ifadelerini kullandı.

Şanlıurfa Barosunun Bediüzzaman'ın naaşı ile ilgili çalışmaları takdirle karşılığını dile getiren İkbal, "Bütün Urfalılar namına böyle bir çalışma ve üstün gayret, büyük bir mesuliyeti de ortadan kaldırmakta, bu durumdan mustarip ve gerek ülke çapında gerekse ülke dışında birçok insanımızın talebini dile getirmektedir." diye konuştu.

"Bu insanlık suçu sona ermelidir"

Açıklamasının sonunda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a seslenen İkbal, şunları söyledi:

"Komünist olduğu söylenen ve Rusya'da vefat eden Nazım Hikmetin naaşı Devlet tarafından Türkiye'ye getirildi. 1960 ihtilalinde idam edilen merhum Başbakan Adnan Menderes ve arkadaşlarının da naaşları Yassı Ada'dan getirilerek bir anıt mezar yapıldı. Onun için haykırarak diyoruz ki, bir an evvel gerek Genelkurmay'ın ve gerekse Urfa arşivlerinin açılarak büyük İslam Âlimi Said Nursi’nin naaşının yeri tespit edilmeli, ilk defnedildiği asıl mezarı olan Dergâh Camii'ne nakledilmelidir. Bu insanlık suçunun artık sona ermesini 'Taşıyla toprağıyla Urfa mübarektir.' diyen ve bütün Urfalılara selam söyleyen bu büyük İslam kahramanına yapılan ihanetin ve tarihte eşine az rastlanan bu zulmün bir an evvel son bulmasını başta Sayın Reisi Cumhur Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere tüm yetkililerden talep ediyoruz." (İLKHA)





HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.