Salih’in(as) devesi ve Yasin’in kanı

İnsanlık tarihinde nice katliamlar, vahşetler yaşanmıştır; ama herhalde en acı vahşetler iyilik yapanların katledilmesidir.

Bundan 6 yıl önce ellerinde poşetlerle “bir garibanın kursağına daha et girsin” diye evinden çıkanların evlerine paramparça bir şekilde getirileceğini kim tahmin edebilirdi ki!

Kim tahmin edebilirdi ki 16 yaşındaki bir çocuğun cesedinin başına akbabalar gibi üşüşeceklerini…

Kadınların zılgıt çekebileceğini..

Hem kim tahmin edebilirdi ki Kürdün evine sığınanın ihanete uğrayacağını. Az ya da çok her Kürd, Şeyh Said’in evine sığınanları nasıl koruduğunu bilirdi. Hem Kürdün töresiydi bu

Tüm bunlar bu topraklara yabancıydı ve PKK’nin Kürdü asimile etmesi ile töre de çiğnendi, kadın da vahşete zılgıt çekti.

Seyyid Rıza’nın 17 yaşındaki evladının asılmasına vahşet diyenler- ki elbette vahşettir- 16 yaşındaki çocuğa yaşattıkları vahşete uzun bir süre gerekçe uydurmaya çalıştı. Unutma! Unutursan tekrar yaşarsın! Unutma vahşetin ilk saatlerinde “Hizbullahçılar bir Kürt gencini evin çatısından attı” yalanını… Hem Yasin’i öldürüp hem de onun kanından rant elde etme çabalarını unutma!

Sonra unutma vahşetin ilk günlerinde katillere avukat tutmak için seferber olmuşları..

Sonra devletin çözüm süreci uykusunu, PKK’li çetelerin Vandalizm ile iç içe geçen kibrini.

Yasin Börü ve arkadaşları bir semboldür, bir sistematiğin bir dünya görüşünün sembolü... Onlar şehrin kıyısından koşaradım gelen ve “bu vahye teslim olun” diyen öncekiler gibi birer semboldür.

Bu vahşetin bir benzeyeni olarak Salih kavminin çetecilik faaliyetini örnek olarak verebiliriz

Yasin Börü ve arkadaşları şeklinde sembolize olan vahşet sürecinde yaşanan şey Hazreti Salih’in devesinin kesilmesi olayından çok mu farklıdır? Hayır!

Hz Salih’in devesi o kavme iyilik dağıtıyordu, şehrin süt ihtiyacını gideren bir hayvanı öldürmek normal bir mantığın alabileceği bir şey değildir.

Tıpkı Kürt coğrafyasında fakir Kürt ailelerine kurban eti dağıtanları öldürmek gibi mantıksız ve manasızdır.

Ama eğer Salih’in (as) devesi bir şeyi sembolize ediyorsa,

Eğer Yasin’in elindeki kurban poşeti bir şeyi sembolize ediyorsa,

İşte o zaman işler değişir.

Salih’in (as) devesi Allah’ı(cc) hatırlatıyordu, vahyi hatırlatıyordu, İslam’ı hayatın merkezine alan bir sistemi…

Yasin’in bayram günü elinde poşetle fakirlerin kapılarına gitmesi de o sistemi hatırlatıyordu.

Doğruhaber Gazetesi Yazarı Mustafa Karakaş'ın 6-8 Ekim saldırıları üzerine yazdığı, "Salih’in(as) devesi ve Yasin’in kanı" adlı yazısı:

6-8 Ekim bize her gün Yasin Börü ve arkadaşlarını hatırlatmalıdır ve hatırlatacaktır(inşallah).

Nasıl ki kesilen Salih’in devesi; ama saldırıya uğrayan Salih’in savunduğu sistemdi. 6-8 Ekimde de saldırıya uğrayan, kurban eti dağıtanlar değildi; bir sistemdi.

Bunu da unutma!