Şangay İşbirliği Örgütü Astana Toplantısı'nın Tarihsel Önemi
Şangay İşbirliği Örgütü (SİÖ) 17. Liderler Konseyi Toplantısı 8-9 Haziran'da Astana'da yapıldı. Örgüt Sovyetler Birliği sonrası dönemde Amerika Birleşik Devletleri'nin tek egemen güç olarak kaldığı ortamda NATO'ya alternatif bir dış politika ve güvenlik örgütü olarak ortaya çıktı. SSCB'nin dağılmasından sonra Asya'da tek süper güç olmayı hedefleyen Rusya ile yükselen ekonomik güç olan Çin arasında, enerji güvenliği ve bölgede yaşanan sınır sorunlarına yönelik işbirliği çabaları artmıştı. Bu işbirliği arayışları sonucu 26 Nisan 1996 tarihinde Çin'in Şangay şehrinde Çin, Rusya, Kazakistan, Kırgızistan ve Tacikistan tarafından imzalanan anlaşma ile Şangay Beşlisi doğmuş, 15 Haziran 2001'de Özbekistan'ın katılımıyla ŞİÖ ortaya çıkmıştır. ŞİÖ başlangıçta üye ülkeler arasındaki sınır güvenliği sorunlarına odaklanırken zamanla çok taraflı bir yapıya doğru evrilerek ve bölgesel güç olmanın ötesine geçmiş ve küresel anlamda etkili bir örgütlenmeye dönüşmüştür. Buna ek olarak örgüt, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin veto hakkına sahip beş daimi üyesinden ikisini (Rusya ve Çin) içermektedir. Örgütün asıl üyeleri dışında diyalog ve gözlemci üyeleri de bulunmaktadır. Afganistan, İran, Belarus ve Moğolistan gözlemci, Türkiye, Azerbaycan, Ermenistan, Kamboçya, Nepal ve Sri Lanka diyalog üyesi ülkelerdir.
Güvenlik kaygıları ve sınır sorunlarına odaklanan örgüt içi ilişkiler zaman içerisinde siyasi ve ekonomik konuları içine alacak şekilde kurumsallaşmaya başlamıştır. Üye ülkelerin zengin yeraltı ve yer üstü kaynaklarına, belli düzeyde teknolojiye ve nitelikli insan gücüne sahip olması, ekonomik üretimde, tüketimde ve enerji alanında birbirini tamamlayıcı nitelikte olmalarını sağlamaktadır. Bu örgütsel sinerji, ABD eski güvenlik danışmanlarından Zbigniew Brzezinski'nin tanımlaması ile "dünya meselelerinin merkez arenası" olan Avrasya üzerinde ŞİÖ'nün kontrolünü de artırmaktadır. Brzezinski "Büyük Satranç Tahtası" isimli eserinde Avrasya'nın önemini şu şekilde açıklamaktaydı: "Avrasya yerkürenin en geniş kıtası ve jeopolitik olarak ekseni konumundadır. Avrasya'yı domine eden bir güç dünyanın en gelişmiş ve ekonomik anlamda en verimli üç bölgesinden ikisini kontrol edebilecektir. Dünya nüfusunu yaklaşık %75'i Avrasya da yaşamaktadır ve dünyanın fiziksel varlığının büyük bir kısmı da hem girişim olarak hem de yer altı zenginlikleri olarak burada bulunmaktadır." Bu nedenle Şangay İşbirliği Örgütü Astana zirvesi tarihsel bir öneme sahiptir. Bu zirvede Hindistan ve Pakistan'ın örgüte tam üye olmuş ve ŞİÖ kurulduğundan buyana ilk kez genişleme gitmiştir. ŞİÖ yeni katılımlarla dünya nüfusun yüzde 40'ını ve dünya GSMH'nın yüzde 20'sini barındıran bir küresel örgüte dönüşmüştür.Dönem başkanı Kazakistan'ın Cumhurbaşkanı Nursultan Nazarbayev'e göre Hindistan ve Pakistan'ın ŞİÖ üyesi olması, örgüt için çok önemli tarihsel gelişmeyi işaret etmektedir. Nazarbayev, Hindistan ile Pakistan'ın üye olmasıyla örgütün Sangay sekizlisi olarak kurumsal kalkınmasının yeni aşamasına geçtiğini belirtmiştir.
Dünyadaki güç merkezinin Euro-Atlantik ekseninden Asya-Pasifik eksenine kaydığı bir tarihsel uğrakta Çin'in ŞİÖ'nün 2017-2018 dönem başkalığını devralması örgütün dünya sorunlarında etkisini gelecek önümüzdeki dönemde daha da artırmasına neden olacaktır. ŞİÖ gerek bölgesel gerekse uluslararası güvenlik konularına daha fazla müdahale etmeye başlayacaktır.
Çin Cumhurbaşkanı Xi Jinping zirvede yaptığı konuşmada ŞİÖ içinde birlik ve karşılıklı güvenin artırılması, güvenlik, ekonomi ve kültür gibi alanlardaki işbirliğinin derinleştirilmesinin önemini vurgulayarak "Günümüzde uluslararası ve bölgesel durum derin ve karmaşık değişmelere maruz kalmaktadır. İstikrarı bozan faktörler ve belirsizlikler artıyor. Ancak, işbirliği yoluyla ülkeler, tehdit ve zorlukları doğru bir şekilde karşılayabilirler. Çin, ortak bir gelecek topluluğu duygusunu güçlendirmek ve ortak bir güvenlik, istikrar, kalkınma ve refah oluşturmak için tüm taraflarla birlikte çalışmaya hazırdır" dedi. Başkan Xi, ŞİÖ' ye üye devletlerin, Şangay Ruhuna bağlılık göstermek suretiyle, ortak bir geleceği oluşturma yolunda sağlam adımlarla ilerlediğini belirterek, örgütün kazan-kazan işbirliğine sahip yeni tür uluslararası ilişkilerin iyi bir örneğini oluşturduğunu söyledi.
Şangay İşbirliği Örgütü'nün dönem başkanlığının Çin'e geçmesi, özellikle Bir Kuşak Bir Yol Girişimi sayesinde bölge devletleri arasında ekonomik tamamlayıcılığın artacağı, üye devletler arasında siyasi uyumun daha da gelişeceği bir dönemin başlayacağını gösteriyor.
Kaynak:HÜR24 Haber
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.