Savaşın gölgesinde bilim yapmak

Savaşın gölgesinde bilim yapmak
Savaştan kaçarak Türkiye’ye sığınan Suriyeli akademisyenlerin sorunları Boğaziçi Üniversitesi’nde düzenlenen toplantıda ele alındı.

Boğaziçi Üniversitesi, Risk Altındaki Akademisyenler Konseyi CARA, İstanbul İsveç Başkonsolosluğu, İstanbul İsveç Araştırma Enstitüsü ve Norveç Büyükelçiliği ile işbirliği kapsamında Suriyeli akademisyenlerin sorunlarının tartışıldığı bir yuvarlak masa toplantısı düzenlendi. Boğaziçi Üniversitesi’nin ev sahibi olduğu, "Suriye’nin Entelektüel Sermayesinin Ayakta Tutulması: Değişimin Aktörleri Olarak Akademisyenler" konulu toplantıya 30’ya yakın Suriyeli akademisyen katıldı.

Boğaziçi Üniversitesi Rektörlük Konferans Salonu’nda gerçekleşen toplantının açılışını Prof. Dr. Taner Bilgiç ve Risk Altındaki Akademisyenler Konseyi CARA‘nın Ortadoğu Danışmanı Kate Robertson gerçekleştirdi. Robertson, CARA Suriye Programı’nın genel amacını, bölgede sürgün edilmiş, Suriye'nin geleceği için hayati önem teşkil eden Suriyeli akademisyenleri korumak, güçlendirmek ve iletişimde kalmalarını sağlamak şeklinde özetledi.

Boğaziçi Üniversitesi Uluslararası İlişkilerden Sorumlu Akademik Koordinatörü Prof. Dr. Taner Bilgiç toplantının amacının Suriye’den ayrılmak zorunda kalan ve halen Suriye’de olan akademisyenleri tanımak, karşılaştıkları engelleri ve zorlukları ele almak olduğunu belirtti. Bilgiç şöyle devam etti: ‘’Suriyeli akademisyenler ile bölgedeki/uluslararası meslektaşlarından oluşan bir grup, yuvarlak masada bir araya gelerek akademik çalışmaların ve katkıların sürgündeyken sürdürülebilmesini kolaylaştıracak pratik stratejiler üzerine odaklandık. Ayrıca, bölgesel ve uluslararası yükseköğretim kurumlarının Suriye'de yükseköğrenimin devam ettirilmesindeki rolü de masaya yatırılan konular arasında yer aldı”.

Özgür Suriye Akademisyenler Birliği (UFSA) Direktörü Dr. Ammar Al İbrahim, Suriye Bilimsel Araştırma Topluluğu’ndan (SSSR) Dr. Abdulhafez Abdulhafez, Hacettepe Üniversitesi Göç ve Siyaset Araştırmaları Merkezi ve ‘YÖK Online Portal Başvuruları’ Direktörü Doç. Dr. Murat Erdoğan ve ‘Sürgündeki Suriyeli Akademisyenler’ grubundanAyman Khosruf‘un yer aldığı oturumda Türkiye'de sürgünde olan Suriyeli akademisyenlerin sayıları, profilleri ve disiplin kümeleri dâhil olmak üzere çarpıcı veriler ortaya konuldu.

Türkiye’de kayıt altındaki Suriyeli sığınmacı sayısı 2,7 milyonu aştı

UFSA, YÖK, CARA ve SSSR veri tabanlarından yola çıkarak verilen bilgilere göre Türkiye’de kayıt altına alınmış 2.733.284 Suriyeli sığınmacı bulunuyor. Bu sayının yaklaşık % 10’u değişik illere dağılmış 26 barınma merkezinde misafir ediliyor. 2.460.614 kişi ise 81 ilin tamamına değişik sayılarda dağılmış durumda. En fazla sığınmacı barındıran ilk dört ilimiz; Şanlıurfa(399.481), İstanbul(391.698), Hatay(386.313) ve Gaziantep(324.827) olarak sıralanıyor Bu dört ilin haricinde Adana(148.788), Mersin(137.407) ve Kilis(128.539) 100 binin üzerinde sığınmacı barınıyor.

Doç. Dr. Murat Erdoğan; sığınmacı nüfusun entegrasyonu açısından Türkiye’de mevcut Suriyeli akademisyenlerin son derece önemli roller üstelenebileceklerine işaret etti. Türkiye’de sığınmacı konumunda olan Suriyeci akademisyen sayısı ‘YÖK Online Portal Başvuruları’ portalindeki rakamlara göre 285 olarak belirtildi. Buna göre Mühendislik, Siyasal Bilimler, Ekonomi ve Arap Dil ve Edebiyatı bölümlerine başvurular öne çıkıyor. 2011 yılından bu yana 500 ile 700 arası Suriyeli akademisyenin Türkiye’de mevcut olduğuna değinen Erdoğan, 328’ine çalışma izni verildiğini belirterek; portalin açıldığı günden bu yana 1667 başvurunun yapıldığını, niteliklilik anlamında bu rakamın 1286’ya indiğini; kalan 285 rakamına bakıldığında; Türkiye’nin kaymak tabakayı kaybettiğini ifade etti.

Sığınmacı Suriyeli akademisyenlerin temel sorunları tartışıldı

Özgür Suriye Akademisyenler Birliği (UFSA) Direktörü Dr. Ammar Al İbrahim, gerek yeni Suriye’nin geleceğinin inşası gerekse Türkiye’de mevcut sığınmacıların entegrasyonu anlamında sürgündeki Suriyeli akademisyenlerin hak ve özgürlüklerinin korunmasının öncelikli konu olduğunu belirtti. Suriyeli akademisyenler karşılaştıkları engel ve güçlükler arasında vasıfların tanınması ve denklik, beceri farkları, dil engelleri, "yabancılar" için kariyer sınırlamalarının başı çektiğini belirttiler.

Suriyeli akademisyenlerin Türkiye’deki mesleki sorunlarını gidermeye yönelik somut önerilerin masaya yatırıldığı toplantıda uzmanlaşma konularına göre haberleşme ve ortak eylem gruplarının kurulması, Türkiye’deki meslek örgütleriyle bağlantıya geçilmesi ve TÜBİTAK gibi kurumlardan yararlanma imkânlarının araştırılması gündeme geldi. Suriyeli akademisyenler arasında mevcut iş ve araştırma imkânlarına dair bilgilendirme kanallarının çoğaltılması ve erişimlerinin artırılması da gelen öneriler arasındaydı.

 

Kaynak:HÜR24 Haber

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.