SDE Başkanı Alpar "Karabağ Anlaşmasını" değerlendirdi
Tarihi süreçte Rusya'nın Karabağ'daki nüfus yapısını aşama aşama değiştirdiğini, 1993'ten sonra da Ermeni nüfusunu belli bölgelerde arttırdığını aktaran Alpar, varılan süreçte 2 ülke arasında imzalanan "Karabağ Anlaşmasını" İLKHA'ya değerlendirdi.
Ermenistan'ın, Rusların yardımıyla Azerbaycan'a ait Dağlık Karabağ bölgesini ele geçirdiğini dile getiren Alpar, "Bunun sonucunda buradaki insanlara büyük zulümler ve işkenceler yapıldı. Çocuklar, kadınlar ve siviller öldürüldü. Bir milyona aşkın insan bu bölgeden göç etmek zorunda kaldı. 28 yıl boyunca bunun çözümüne yönelik uluslararası çalışmalar yapıldı. 1993 yılında Birleşmiş Milletler'in almış olduğu 4 tane kararı var. Ermenistan'a açık olarak 'İşgal ettiğin toprakları terk et!' diyordu. Ancak Rusya, Fransa ve ABD soruna yol açan ülkeler olduğu için bölgede çözüm istemediler. İsteselerdi, çözebilirlerdi." dedi.
Alpar, gelinen süreçte, Azerbaycan'ın Türkiye ile iş birliği yaparak bu bölgede bir harekâta giriştiğini belirten, "Azerbaycan ordusu gerçekten de çok başarılı bir harekât ile önce kuzeyden sonra güneyden ilerleyerek Ermenistan ordusunu kıskaç altına aldı. Şuşa'nın bu hafta ele geçirilmesiyle Ermenistan'ın Laçin koridoru kontrol altına alındı. 12 bine yakın Ermeni askeri hayatını kaybetti. Bir o kadar hatta daha fazlası da yaralandı. Ermenistan gibi küçük bir devlet için bu büyük bir kayıp. Bunun dışında da 3 milyar dolara yakın malzemesini kaybetti." ifadelerini kullandı.
"Ermenistan bu barışı yapmasaydı yok olacaktı"
Harekâtın Ermenileri barışa zorladığını ifade eden Alpar, "Ermenistan barış yapmak zorunda kaldı, çünkü tamamen yok olacaklardı. Şu anda Ermenistan'da anlaşma nedeniyle bazı karışıklıklar var. Bu anlaşmayı kabul etmeleri zor ama kabul etmekten başka şansları yok. Çünkü bu topraklar Azerbaycan'a ait. Ermenilerin, dış güçlerin etkisiyle hiç ele geçiremeyecekleri ve gücünün çok ötesinde harekâta girişmeleri yanlıştı. Bu açıdan Ermeniler bu olaydan ders almalıdır. Bu kayıp onlar için ileride bir kazanca dönüşebilir. Ermenistan bundan sonraki süreçte Azerbaycan ve Türkiye ile barış içerisinde yaşamayı kabul ederse ve başka ülkelerin telkinleri ile hareket etmekten vazgeçerlerse bu barış ortamından Ermeniler de istifade edip bölgelerinde daha iyi şartlar altında yaşama şansı elde ederler. Azerbaycan'ın, Ermenistan ile savaşındaki birinci amacı; Ermenistan'ın azmini kırmaktı ve etkisiz hale getirmekti. Bu da yapıldı. Ermenistan'ın uzun süre kendine gelmesi mümkün değildir. Azerbaycan bu savaş esnasında milli birliğini sağlamıştır. Bütün dünyadaki Azerbaycanlılar bir araya gelip tek vücut olmuştur." dedi.
"Bu anlaşmayla Türkiye, karadan Nahçıvan üzerinden Azerbaycan'a bağlanacak"
Yapılan anlaşma ile Türkiye, Rusya, Azerbaycan, Pakistan, Afganistan, İran ve Ermenistan'ın bir araya gelip bölgeye bir şeyler katması gerektiğini dile getiren Alpar, şöyle konuştu:
"Kafkasya bölgesine veya Asya'nın geri kalan bölgesine yönelik bir model geliştirebilirler. Uluslararası sistemin bu bölgede yıllardır uyguladığı birbirine düşürme politikasını, bölge halkları bir araya gelerek bozabilirler. Böyle bir oluşumun bu harekâttan sonra gerçekleşebileceğini düşünüyorum. Yapılan anlaşmanın maddeleri uygundur. Anlaşma, Azerbaycan açısından tam bir kazançtır. Azerbaycan'ın işgal edilen toprakları terk edilecek. Rusya bu bölgede sürekli değil de 5 yıl süre ile kalacak. Türkiye'den Azerbaycan'a bir koridor açılacak ancak bunun Rusya kontrolünde olacağı belirtiliyor. Umarım Rusya bunu bir egemenlik bölgesi olarak algılamaz. Eğer öyle bir algıya kapılırsa bu ileride çok olumsuz etkiler yapar. Rusya gerçekten bunu bölgenin bir kalkınması gibi görürse ve egemenlik bölgesi olarak algılamazsa Türkiye karadan, Azerbaycan'a Nahçıvan üzerinden bağlanmış olacak. Bu bağlantı gerçekten çok anlamlıdır."
"Umarım Ermeni aydınları bu olayları değerlendirir ve tarihten ders çıkarırlar"
Yapılan anlaşma ile bölgede ticaretin canlanacağını belirten Alpar, "Ermenistan dışarıdan yönetilen bir devlet. Bir türlü Ermeniler iradelerini kendi kontrolleri altına alamıyorlar. Hep başkalarının çıkarları için faaliyetler yapıyorlar. Umarım Ermeni aydınları bu olayları değerlendirir ve tarihten ders çıkarırlar. Tarihten ders çıkarırlarsa Ermenistan'ın faydasına olacaktır. Ancak bu bölgede barışı sabote etmek isteyen ve Ermenistan'ı zor duruma sokacak bazı çıkar grupları çıkabilir. Genel itibari ile Ermenistan orta ve uzun vadede bu olayların değerlendirmesini yapıp özellikle Türkiye ve Azerbaycan ile iyi ilişkiler geliştirmeli. Bu olay Azerbaycan hatta Türkiye için de tarihi bir başarıdır. Bu başarı provoke edilmezse Rusya'nın da rolü çok önemlidir. İran bu harekât başladığı zaman Azerbaycan'ın yanında net olarak yer almamıştır. İran'ın bu politikalarını değiştirmesi gerektiğini düşünüyorum. İran'da Azerbaycan ile çok iyi kültürel ilişkisi olan 30 milyonu aşkın insan yaşamaktadır. İran bu iradeye karşı hareket edemez. İran'ın da bu oluşum içerisinde yer alması ve bu bölgedeki kültürel ve ekonomik iş birliğine katkıda bulunması gerektiğini düşünüyorum." şeklinde konuştu. (İLKHA)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.