Siyonistlerle normalleşme hem dini hem de hukuki açıdan suçtur
Dünya Kudüs Haftası" kapsamında İLKHA muhabirine konuşan Dünya Müslüman Âlimler Birliği Mütevelli Heyeti Üyesi Dr. Vasfi Aşur Ebu Zeyd, Kudüs'ün önemi, normalleşme adımları hakkında önemli değerlendirmelerde bulundu.
"Ümmet, Kudüs'ü ihmal ettiğinde hemen durumunu gözden geçirmeli"
Kudüs'ün sadece bir şehirden ibaret olmadığını, bir inanç meselesi olduğunu belirten Ebu Zeyd, "Kudüs, ilahi mesajların iniş yeri, enbiya ve resullerin yurdudur. Kudüs, ümmetin termometresidir. Ümmet, Kudüs ile birlikte olduğunda iyi olmuştur. Ümmet, Kudüs'ü ihmal ettiğinde hemen durumunu gözden geçirmeli ve Kudüs davasını yeniden ele almalıdır. Müslümanlar da önceliklerini değiştirmelidirler." dedi.
"Normalleşme, işgalcilerin Filistin topraklarındaki varlığını uzatır"
Ebu Zeyd, "Siyonistlerle normalleşme bir suçtur. Hem dinen hem de kanunen yasal olmayan, haram olan bir iştir. Normalleşme, anlamları tersine çevirir. Dostları düşman, düşmanları da dost yapar. Normalleşme, dostluk anlayışını tersine çevirmektedir ki bu durum, direk Allah için sevmek, Allah için buğzetmek akidesi ile ilişkilidir. Normalleşme, gerçekleri değiştirmekte, ahlakta bir değişim ve darbe meydana getirmekte, gerçekleri çarpıtmakta, kavramları, olguları ve ıstılahları değiştirmektedir. Normalleşme genel manasıyla, düşmanı dost, dostu da düşman yapar. Normalleşme, işgalcileri, Arap ve İslami varlığın ayrılmaz bir parçası haline getirerek onların Filistin topraklarındaki varlığını uzatır. Bu ise fıtrata aykırıdır. Fıtrat, hangi düşman veya hangi işgalci olursa olsun, tümüyle düşmanı kovana, toprağı, namusu ve mukaddesatları temizleyene, esirleri, Aksa'yı, Kudüs'ü ve Filistin'i özgürleştirene kadar düşmanla ilişkinin sadece direniş ve savunma olması gerektiğini söylüyor." dedi.
"Normalleşme, şer'i açıdan haram olan bir iş, normalleşen kişiler için de sonsuza kadar taşıyacakları utanç verici bir suçtur"
Normalleşme, her düzeyde, her türlü mantığın, temiz fıtratın, sağlam zihinlerin ve sağduyunun gereği olarak reddedilmektedir." Diyen Ebu Zeyd, "Normalleşmek için acele eden ve düşmana doğru koşanlara gelince, bunların, birden fazla konuda kendilerini gözden geçirmeleri gerekir. İnançlarını ve Allah için sevip Allah için buğzetme akidelerini gözden geçirmeleri gerekiyor. Bunlar, şer'i kavramlara yüklenen manaları, din ve şer'i bakıştan uzak ve tarafsız bir şekilde güzellik ve çirkinlik ölçülerini dahi tedavi etmeleri gerekiyor. Ayrıca bunların pusulalarını, sahte olmayan gerçek güzelliklere, yanıltıcı olmayan gerçek çirkinliklere yönlendirmeleri ve bunlara olan bakışlarını düzeltmeleri gerekiyor. Normalleşme, şer'i açıdan haram olan bir iş, normalleşen kişiler için de sonsuza kadar taşıyacakları utanç verici bir suçtur. Normalleşme, Filistin davasındaki gayeye aykırıdır. Bizler, Filistin'in, mukaddesatın ve esirlerin özgürleşmesini istiyoruz. Ancak normalleşme, tüm bunlara karşı yapılan bir iştir. Normalleşme, Filistin meselesindeki tüm gayelerimize karşı olumsuz bir mesajdır. Dolayısıyla bu normalleştirmeyi reddetmeli ve bu normalleşmenin, her düzeyde insanlığa, fıtrata, temiz ahlaka, şerefli dine, İslam inancına ve insani olan her şeye karşı işlenen bir suç olduğunu tüm gücümüzle ilan etmeliyiz. Çünkü işgalciyle ya da işgalciye karşı olması gereken pozisyon sadece direniş ve direniştir." şeklinde konuştu. (İLKHA)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.