“Siyonistlerle olan askeri ve ekonomik iş birliklerini sonlandırın”

“Siyonistlerle olan askeri ve ekonomik iş birliklerini sonlandırın”
Mustazaflar Cemiyeti Gaziantep Şubesi tarafından “Dünya Kudüs Günü” nedeniyle düzenlenen basın açıklamasında, Türkiye başta olmak üzere İslam ülkelerinin siyonistlerle olan askeri ve ekonomik iş birliklerini sonlandırmaları çağrısında bulunuldu.

Ramazan ayının son cuması olarak ilan edilen “Dünya Kudüs Günü” nedeniyle Mustazaflar Cemiyeti Gaziantep Şubesi tarafından bir basın açıklaması düzenlendi. Basın açıklamasında Kudüs'ün sadece Filistinlilerin değil, tüm dünya Müslümanlarının ortak derdi olduğu vurgulandı.

Mustazaflar Cemiyeti Gaziantep Şubesi tarafından düzenlenen kitlesel basın açıklamasına HÜDA PAR Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Ali Doyar, HÜDA PAR Gaziantep İl Başkanı Mehmet Nakşi Erat ve ilçe başkanları, HÜDA PAR Gaziantep milletvekili adayları ve STK temsilcileri ile çok sayıda vatandaş katıldı.

Ramazan ayının son cuma günü münasebetiyle cuma namazı sonrası Ulu Camii avlusunda düzenlenen kitlesel basın açıklaması Hamit Kaplan’ın Kur'an'ı Kerim tilavetiyle başladı. Kur’an tilavetinin ardından basın açıklamasını Mustazaflar Cemiyeti Gaziantep Şube Başkanı Ekrem Kaplan okudu.

"Bir gece, kendisine ayetlerimizden bir kısmını gösterelim diye kulunu (Muhammed'i) Mescid-i Haram’dan, çevresini mübarek kıldığımız Mescid-i Aksa’ya götüren Allah noksan sıfatlardan münezzehtir. O, gerçekten İşitendir, görendir." açıklamasına İsra Suresi'nin 1. ayet-i kerimesini hatırlatarak başlayan Kaplan, şöyle konuştu:

 “Bugün gündemimizde yine Kudüs var. Kudüs, sadece bugünün ve bizim değil, İslam tarihi boyunca tüm zamanların gündeminde olmuştur. Kudüs, vahye dayanan bütün zamanlar için de mukaddes bir şehirdir. Bunun en önemli sebebi ise Allah'ın (Celle Celaluhu) insanları doğru yola iletmeleri üzere görevlendirdiği peygamberlerin birçoğunun bu şehirde yaşamış veya en azından hayatlarının bir bölümünü bu şehirde geçirmiş olmalarıdır. Müslümanların ilk kıblesi olan Mescid-i Aksa'yı bağrında barındırması, Peygamberimizin İsrâ ve Miraç mucizesine şahit olması bu üstünlüğünün sebeplerinin başında gelir.”

İslam coğrafyasındaki acılar siyonist işgal sonlanmadıkça hiç dinmeyecektir

Kaplan, Mescid-i Aksa’nın, Mescid-i Haram ve Mescid-i Nebevi'den sonra yeryüzündeki en faziletli mescit olduğuna dikkat çekerek, “Evet, bugün günlerden Kudüs ve bugün Kudüs'ü konuşmamızın, gündemimizde tutmamızın tek bir sebebi var. Barbar siyonistlerin, mukaddes topraklarda işlediği katliamlar, vahşet ve süregelen işgal. İslam coğrafyasındaki acıların ana merkezi olan siyonist işgal sonlanmadıkça acılarımız hiç dinmeyecektir. Tefrika ve fitne son bulmayacaktır. Tarih boyu İslam milletlerine olmadık zulümler yapan, acılar yaşatan israiloğulları, bugün başta Kudüs olmak üzere coğrafyamızın hemen her yerinde akan kanın asıl müsebbibidir. Yaptıkları zulümden dolayı her defasında büyük belalara duçar olan israiloğulları, geçmişlerinden, atalarının akıbetinden ders almayarak insanlığı tehdit etmeye devam etmekteler.” dedi.

Kaplan, “Bugün günlerden Kudüs ve bizler unutmadık. Ne 1948'deki Deir Yasin katliamını ne 1981'de Beyrut ne 1982’deki Sabra-Şatilla katliamını ne 1994'teki El-Halil katliamını, ne Cenin, ne Gazze ve ne de Mavi Marmara katliamını unutmadık, unutmayacağız. Bugün günlerden Kudüs, bizler unutmadık ve tekrar hatırlatıyoruz. İhanetin bedelinin ödetildiği Hayber'i, 2006’daki 33 gün savaşını, 2009 Furkan savaşı zaferini unutmadık, unutmayacağız.” ifadelerini kullandı.

“Milyonlarca Müslüman kanının akmasında direk ve dolaylı olarak pay sahibi olan siyonist teröristler şunu bilsin ki, akıbetleri geçmişlerinden farklı olmayacaktır. İşledikleri her cürmün hesabını ise hem dünyada hem ahirette ödeyecek, akıttıkları kanda boğulacaktır.” diyen Kaplan, şöyle konuştu:

Selahaddin'in torunları olarak bu meydandan bütün İslam ümmetine de sesleniyoruz

“Bizler Selahaddin'in torunları olarak bu meydandan bütün İslam ümmetine de sesleniyoruz. Karanlık, şafağın sökmesiyle yok olacaktır. Zulüm hak güçlenince bitecektir. Müslümanlar, kardeş olduklarının farkına vardığında, birbirini ötekileştirici ve aynı zamanda da çatışmacı dili bıraktığında ve namluların yönünü değiştirdiğinde küfür karşımızda mağlup olacaktır. Müslümanların ilk kıblesi Mescid-i Aksa'nın işgalden kurtulmasını, siyonist esaretin sonlanmasını istiyorsak ilk hedefimiz vahdet olmalıdır. Kudüs bizim birleşmemizi, bütünleşmememizi beklemektedir.  Biz kendi aramızda birlik kuramazsak bu zillet hali, yaşadığımız bu acılar katmerlenerek sürecektir.”

Ramazan ayının Müslümanlara birçok sorumluluğunu hatırlattığını belirten Kaplan, “Her şeyden önce insan ve hayat ile dünya ve ahret ilişkisini öne çıkarır. Müslümanların aslında nasıl olması gerektiği, bu anlamdaki hukuka ilişkin hatırlatmalarda ve uyarılarda bulunur. İçerisinde bulunduğumuz bu mübarek ay dolayısıyla, hele şu tekli geceleri yaşadığımız bu günlerde artık daha derin düşünmeli, ferasetle ve basiretle hareket etmeliyiz.”şeklinde konuştu.

“İslam beldelerinin, kutsallarımızın çiğnendiği artık yetmez mi?” diye soran Kaplan, şunları söyledi:

“Toprağı bedenlerimizle doyurduğumuz artık yetmez mi? Bütün bir suskunluk neden? Olup biten mezalimi sadece izlemek neden? Çocukların-kadınların çığlıklarına duyarsız kalmak neden? Artık silkinmenin vakti gelmedi mi? Birlik olmanın ve küfrün tüm şubelerine karşı tek cephede mücadele etmenin vakti gelmedi mi? Hazreti Muhammed'in ümmeti olan bizler, zillet içerisinde yaşayamayız. Başta Kudüs ve Mescid-i Aksa olmak üzere tüm mukaddes beldelerimiz ile işgal altındaki coğrafyamız için direnmeliyiz. Bugün yürüttüğümüz mücadelemiz günden güne büyüyecektir, sömürgeci ABD ile siyonistleri bozguna uğratacaktır. Allah'a (Celle Celaluhu) gerçek manada iman edenler bu kâinata meydan okurlar. Bugün bu meydanda tüm benliğimizle zalimlere ve onların yerli işbirlikçilerine meydan okuyoruz. Sakın bizi bir tek bu meydandan ibaret sanmayın. Derinden gelen çığlığımızın kulaklarınızda yankılanacağı günler uzak değildir.”

Neden müntesibi olduğunuz İslam'ın izzetine göre hareket etmiyorsunuz?

İslam ülkelerinin idarecilerine çağrıda bulunan Kaplan, “Nedir bu zillet haliniz? Artık prangalarınızdan ne zaman kurtulacaksınız? Esareti bu kadar mı kabullendiniz? Neden idare ettiğiniz toplumların sesini duymuyorsunuz? Neden müntesibi olduğunuz İslam'ın izzetine göre hareket etmiyorsunuz ve neden halen siyonistlerle, topraklarımızdaki uzantılarıyla askeri ve iktisadi iş birlikleri yapıyorsunuz?”diye sordu.

Daha önce de İslam ülkelerinin yöneticilerine yaptıkları çağrıyı yinelediklerini vurgulayan Kaplan, şunları söyledi:

"-Siyonistlerle olan askeri ve ekonomik iş birliklerini sonlandırın.

-Kudüs'ü bir bütün olarak Filistin'in başkenti ilan edin ve buna ilişkin pratik adımlar atın.

-Yıllardır büyük sıkıntılar çeken, saldırılara uğrayan Gazze'nin üzerindeki ablukanın kalkması için her türlü baskıyı oluşturun.

-Siyonist sermayenin ülkenizde ticaret yapmasına izin vermeyin.

-Filistin topraklarını işgal altında tutan siyonistlerin meşru olmayan rejimini tanımaktan da vazgeçin."

Kaplan, “Kudüs, Mescid-i Aksa'nın özgür kalmasında samimi olanlar, bu pratik adımları atmalıdırlar. Şikâyet ve sitem, hamaset, icra makamında olanların işi değildir. Hükümet edenler bunun gereğini yapmakla mükelleftir. Yoksa bu mazlum halkın eli hem dünyada ve hem de ahrette siz yöneticilerin yakasında olacaktır. Son olarak, mübarek Ramazan'ın bu son cuma gününde mukaddes Kudüs ve Mescid-i aksa için ellerimizi semaya kaldırıp hürriyet ile buluşmayı temenni ediyoruz.”diye belirtti.

Basın açıklaması Mustafa Karakurt’un yaptığı dua ile sona erdi. (İLKHA) 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.