Skandal başörtüsü kararının ardından ilk yasak geldi!
AB Adalet Divanının, işverenlerin çalışanların başörtüsü takmasını yasaklamaya hakkı ve yetkisi olabileceği yönündeki kararının ardından Graz kentinde faaliyet gösteren BFI adlı özel eğitim kurumu, çalışanlarına kılık kıyafet düzenlemesi getirdi.
BFI yöneticisi Wilhelm Techt, Kleinzeitung gazetesine yaptığı açıklamada, kurumun görünen her türlü dini sembolü yasakladığını açıkladı.
Kurumlarında bine yakın sığınmacının eğitim aldığını anlatan Techt, "Yanlış anlaşılmaya mahal vermeden Batı kültürünü ve değerlerini aktarmamız gerekiyor. Bundan dolayı eğitimcilerin Batılı kıyafetlerle çalışması gerekiyor." diye konuştu.
Techt, eğitimcilerini "rol model" olarak konumlandırdıklarını belirterek düzenlemenin de onların görev tanımları içinde yer aldığını kaydetti.
"İSLAMFOBİNİN NETİCESİ"
Uygulamaya ilişkin AA muhabirinin sorularını yanıtlayan Avusturya İslam Toplumu (İGGÖ) Başkanı İbrahim Olgun, AB Adalet Divanının aldığı kararın kedilerini hayal kırıklığına uğrattığını belirterek "Bu kararın, Avrupa'da artan İslamofobinin neticesi olduğunu düşünüyoruz." dedi.
Başörtüsünün İslam dininin en önemli unsurlarından biri olduğunu, farklı dini sembollerle kıyaslanamayacağını belirten Olgun, "AB Adalet Divanının yanlış bir kıyasla böyle bir karara vardığını düşünüyoruz ve bu kararı eleştiriyor, kınıyoruz." ifadesini kullandı.
Kararın Müslüman kadınları iş alanlarından uzaklaştıracağına dikkati çeken Olgun, "Müslüman kadınlara ciddi manada bir ayrımcılık yapılmış olacak. Bunun yansımalarını Avusturya'daki BFI örneğinde ne yazık ki görüyoruz. Bu karar başörtülü kadınlarımızı toplumun dışına itecek. Bu konuda ciddi manada endişeliyiz." değerlendirmesinde bulundu.
Avusturya, geçen aylarda da burka ve kısmi başörtüsü yasağıyla gündeme gelmişti. Avusturya'da eğitim veren özel bir kurumda bu kararın alınması, yasağın devlet kurumlarını da kapsayacak şekilde ülke geneline yayılabileceği yorumlarına yol açtı.
Merkezi Lüksemburg'da bulunan AB Adalet Divanı, iş yerlerinde çalışanların "görünür bir biçimde dini, siyasi, felsefi sembolleri taşımaları" hakkında Belçika ve Fransa'dan yapılan iki başvuruyu karara bağlamıştı.
Mahkeme, "işverenlerin, çalışanların iş yerlerinde iç kurallar gereği herhangi bir siyasi, felsefi veya dini sembolün görünür kullanımını yasaklamasının doğrudan ayrımcılık teşkil etmediğine" hükmetmişti.
Kaynak:Vatan
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.