Suriye'deki yetim ailelere yardım göndermek isterken haklarında tutuklama istendi
İdlib'teki yetim çocuklar için internette başlatılan yardım kampanyasına nakdi yardımda bulunanlardan biri olan Berivan Ateş, bu yardımdan 2 yıl sonra evine baskın yapıldığını, sonrasında ise hakkında 5 yıl tutuklama kararı verildiğini söyledi.
Kendisinin de yetim çocuğu olduğunu belirten Ateş, niyetinin tamamen kendi çocuğu gibi yetim olan çocuklara yardım etmek olduğunu ve kendisi gibi birçok kişinin farklı yardım kampanyalarıyla yardım gönderdiğini belirtti.
“9 gün gözaltında kaldım, itibarım zedelendi”
2017 yılında internet üzerinden Gazze ve İdlib'teki yetim çocuklar için yapılan yardım çağrılarına bir yetim annesi olarak duyarsız kalamayıp imkânı doğrultusunda Ziraat Bankası'na ait bir IBAN numarasına bir miktar nakdi yardım yatırdığını anlatan Ateş, şunları söyledi:
"Yardım gönderdiğim IBAN Ziraat Bankası'na ait legal bir hesaptı. Gönderdiğim bu yardımın yaklaşık 2 yıl sonra, yani 2019 yılı aralık ayında şafak operasyonuyla evimden alındım ve 9 günlük bir gözaltı süreci yaşadım. Maddi ve manevi birçok zarara uğradığımız gibi mahallede ve çevremde itibarım zedelendi. Bunlar yetmezmiş gibi şimdi de mahkeme kararıyla 5 yılık hapis cezasına çarptırıldım. İnsani bir duygu ve refleksle yaptığım bir amelin ardından beraat beklerken hapis cezasına çarptırılmamız çok üzücü."
"Biz sadece insani bir yardım yapmak istemiştik, hakkımızda verilen karar delilsiz olarak varsayımla verildi"
İllegal bir yapıya ya da örgüte değil tamamen insani duygularla yetim ailelere yardım yaptığını söyleyen Ateş, kendisi gibi birçok kişinin de aynı ithamlarla mağdur olduğunu belirterek şöyle devam etti:
"Biz mazlumun dinini hiçbir şekilde sormadan ve kimin ne görüşü var diye bakmadan sadece insan olduğu için bir miktar yardım yapmaya çalıştık. Şu an düştüğümüz durum akıl kârı değil. Bu duruma ailelerimiz ve çevremiz bayağı şaşırdık. İçine düştüğümüz durumun duyulması için gerekli mercilere ulaşmaya çalışıyoruz. Hakkımızda verilen bu kararı kanunen ve mantıken hiçbir şekilde doğru bulmuyoruz."
İçinde esnaf, diş hekimi, öğretmen, öğrenci olmak üzere toplamda 13 kişiye söz konusu yardımdan dolayı haklarında dosya açıldığını öğrendiğini belirten Ateş, şu ifadeleri kullandı:
“Biz sadece insanı bir yardım yaptık. Gönderdiğimiz meblağın açıklama kısmında 'Erzak yardımı, yetimlere yardım, çadır yardımı' gibi ifadeler yer alıyor. Tüm bunlara rağmen hâkim, bunun başka bir anlaşma şekli olduğunu düşündü ve tamamen bir varsayımla hüküm verdi. Bununla beraber 3 kişinin tutuklama haberini aldık. Bir buçuk yılık dava sürecinde her duruşmaya ve imzaya düzenli olarak katıldık. Tutuklanan 3 kişinin avukatlarının yaptığı savunmaya göre bu kişilerin suçlarının delillerle ispatlanmamış. Onların suçları ispatlanmamışken bizimde hiçbir suçumuz olmamasına rağmen 5 yıl ceza almamızı anlayamadık."
"Yaşadığımız süreç, maddi ve manevi olarak bizi yıprattı, yetkililerin sesimizi duymasını istiyoruz"
Haklarında verilen kararın yanlış ve kanuna aykırı olduğunu söyleyen Ateş, herhangi bir delil olmaksızın kendilerinin cezalandırıldığını vurgulayarak sözlerini şöyle sürdürdü:
"Avukatlarımız üst mahkemelere itiraz dilekçesini sundu. Karar istinafa taşındı, bu kararın bir an önce bozulmasını ve tekrar toplum içerisinde eski saygınlığımızı kazanmayı umuyoruz. Evlatlarımızla ayrılık durumunu yaşamamayı istiyoruz. Yaşadığımız süreç, maddi ve manevi olarak gerçekten bizi yıprattı, bu sürecin bir an önce bitmesini Rabbimizden temenni ediyoruz."
Son olarak yardım parası yatırdığı Ziraat Bankası hesabının Suriyeli bir kuyumcuya ait olduğunu ve bu işi belli bir komisyon karşılığında yaptığını söyleyen Ateş, "Şanlıurfa'da buna benzer birçok dükkân varmış. Sadece bizim para yatırdığımız hesap için böyle bir soruşturma başlatılmış. Bunun sebebi de bizimle tamamen alakası olmayan bir şahsın terörle alakası bulunduğu için bu hesabı hepimizin ortak kullanıldığı düşünüldü. Bu yüzden para yatırdığımız hesap gözetim altına alındı ve bu hesaba para gönderen herkes bu şekilde cezalandırıldı. Kesinlikle bizim o şahısla hiçbir alakamız yok, onu tanımıyoruz bile. Yetkililerin sesimizi duymasını istiyoruz." dedi. (İLKHA)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.