Suriyeli aile yerde bulduğu 50 bin TL değerindeki altınları sahibine ulaştırdı

Suriyeli aile yerde bulduğu 50 bin TL değerindeki altınları sahibine ulaştırdı
Suriye'de yaşanan iç savaş sebebiyle Türkiye'ye 8 yıl önce göç etmek zorunda kalan El Betran ailesi, oturdukları mahallede buldukları 50 bin TL değerindeki altınları sahibine ulaştırarak büyük takdir topladı.

 

İstanbul'un Sultangazi ilçesi Malkoçoğlu Mahallesi'nde bir bodrum katta kirada kalan 12 çocuklu El Betran ailesi, yaptıkları güzel davranışla hem büyük takdir topladı hem de 'insanlık ölmemiş' dedirtti.

7'si kız 5'i erkek (3'ü evli) 12 çocuk babası olan Yusuf El Betran sağlık sorunları sebebiyle çalışamadığı için yetişkin yaşta olan çocukları çalışıp evin geçimine katkıda bulunuyorlar. Kıt kanaat geçinmelerine rağmen inançları sebebiyle hiçbir zaman harama tevessül etmeyen aile, içerisinde 50 bin TL değerinde altın ve bir miktar nakit para bulunan çantayı sahibine ulaştırdı.

Çantadaki altın ve paralara hiç dokunmayarak eksiksiz bir şekilde sahibine ulaştıran aile, yaptıklarıyla büyük takdir topladı.

Söz konusu çantanın sahiplerinin ise en küçük kardeşlerinin sözlenmesi nedeniyle Şanlıurfa'ya gittikleri ve İstanbul'a dönüşte oturdukları mahallede çantayı düşürdükleri öğrenildi.

Yaşananlarla ilgili İLKHA muhabirine konuşan Suriyeli aile ve çanta sahipleri, kendilerine yönelik ön yargının teniden gözden geçirilmesi gerektiğini vurguladılar.

Halit El Betran

"Çantanın sahibine ulaşmak için çok uğraştık"

Bir ayakkabı firmasında çalışan ve içerisinde altınların olduğu çantayı bulan 20 yaşındaki Halit El Betran "Ablamlara giderken çantayı bulduk. Eve getirdik. İçerisine baktık, kimlik falan var. Okuma yazmam da yok ama internetten okuttuk bir şekilde. Sosyal medyada akrabalarını veya altınların sahibini bulabilmek için çok uğraştım ama bulamadım. Çantanın içerisinde fatura bulduk ve üzerinde yazılı olan adrese gittik. Fatura sahibinin o adreste oturmadığını öğrendik. Altınların sahipleri mahallede sabah çantalarını arıyorlardı. Çantanın bizde olduğunu söyledik. Çantayı tarif ettiler ve biz de teslim ettik." dedi.

El Betran, "Zengin de değiliz fakir de değiliz. Hırsızlıklar oluyor ama İslam yani dinimiz bizlere bu tür kötülüklerden uzak duralım diye uyarılarda bulunuyor. Türkiye'de geçim zor ve bu altınları biriktirene kadar çok uğraşmışlardır. Altınların sahiplerine ulaşmasını istedik." diye konuştu. 

"Çocuklarıma 'haramdan uzak durun' diye tavsiyelerde bulunuyorum"

Çocuklarını İslami bir terbiye ile yetiştirdiğini dile getiren Halit'in babası Yusuf El Betran, "Eğer bir kırıntı dahi bulsalar o kırıntıyı sahibine ulaştırmaları konusunda kendilerini uyarıyorum. Ben hastayım, çalışamıyorum ama çocuklarım çalışıyor. Çok şükür geçiniyoruz. Allah'u Teâla bizleri haramdan uzak eylesin. Evimize haram malın girmesini istemiyoruz. 800 TL ev kirası veriyorum. Çocuklardan alıyorum, kiraya veriyorum. 7 tane kız 5 tane de erkek çocuğum var. 'İslam'ın şartlarını yerine getirin ve haramdan uzak olun.' diye uyarıyorum. Bir kırıntı dahi bulduğunuzda sahibine, camiye veya ihtiyaç sahibi olana verin ama bulduğunuz parayı eve getirmeyin diyorum. Çantayı bulup eve getirdiler. O gece yatamadık. 'Sahibini arayıp bulun.' dedim." şeklinde konuştu. 

"Suriyeliler hakkındaki ön yargı ve kötü düşünceler benim için anlamsızdır"

Halkın Suriyelilere karşı ön yargılarından kurtulmaları gerektiğini ve ihtiyaç sahibi olmalarına rağmen başkasının malına tevessül etmeyen bu ailenin örneklik teşkil ettiğini vurgulayan çanta sahibi Sevim Olgun ise şu ifadeleri kullandı:

"Kardeşimin sözü için memlekete gitmiştik. İstanbul'a geri geldiğimizde kardeşim fırından bize yemek getirdi ve o esnada çanta arabadan düştü sanırım. Eve geldik, eşarbımızı falan değiştirdik. Çantanın evde olmadığını fark edip kardeşime arabaya bakmasını istedim. Çanta arabada yoktu. Her yeri aradık, taradık, çanta ortalarda yok. Az bir miktar da değil 2-3 yıllık sermayemizdir. Kardeşim mahalleye sormak için gitti. Hani belki gören veya bulan olmuşsa onlarla iletişime geçeyim dedi. Allah razı olsun bu aileden. Allah korkusu olmasa yapmazlardı. Hatta altınları bulduklarını muhtarlığa not bırakarak ulaştırmak istemişler. Ertesi gün muhtarlıkta herhangi bir gelişme oldu mu diye baktıklarında notun rüzgârdan uçtuğunu görmüşler. İnternetten, faturadaki adresten ulaşmaya çalışmışlar ama bir türlü ulaşamamışlar. Ben altınları bulanların Suriyeli olmalarından mutluluk duyuyorum. Çünkü Suriyeli kardeşlerimiz hakkında kötü konuşmalar vardı. Şimdi bakın Suriyeliler ne güzel insanlar işte görün. Hangi babayiğit fakir olduğu halde bulduğu parayı sahibine teslim eder? Allah korkusu olduğu için bunu yapmışlar. Altınları bulan aile bize ulaşmak için çok mücadele etmiş. Çanta evlerinde diye gece uykuları kaçmış, hatta 'çantanın sahibinin başına bir iş mi geldi' diye korkmuşlar. Allah Teâla kendilerinden binlerce kez razı olsun. Suriyeliler hakkında yapılan ön yargı ve kötü düşünceler benim için anlamsızdır."

"Bozuk paralara dahi dokunmamışlar"

Mahallede fırıncılık yapan Sevim Olgun'un kardeşi İbrahim Çınar da ailenin tavrı karşısında mahcup olduklarını, yaptıkları davranışın takdire şayan olduğunu söyledi.

Çınar, "Ablamlar kardeşimin sözüne gitmişlerdi. Geri geldiklerinde ise kendilerine yemek yaptık fırında. Biz yemeği teslim ederken çanta kapının kenarından düşmüş. Tabi çantanın düştüğünü fark edememişler. Eve vardıklarında çantanın düştüğünü fark ettiler. Hemen muhtarlığa ve karakola haber verdik. Kamera kayıtlarına bakmak istedik ama anlık çekim yaptıklarını ve kayıt bulunmadığı söylendi. Hadise dün gece 23.30'da yaşandı. Biz de sabah mahalleyi dolaştık. Tedirgin olduğunu gören kardeşlerimiz, 'Hayırdır bir şey mi kaybettiniz?' diye sordu. Bizler de çantamızın kaybolduğunu söyledik. Çantamızı kendilerinin bulduğunu söylediler. Evlerine geldik, çanta buradaydı. Bozuk paralarımıza kadar hepsi içerisindeydi. Çantamızı bulan kişiler Suriyeli bir aile. Açıkçası muhtaç oldukları halde paralarımızı bizlere eksiksiz teslim ettiler." dedi.

"Mal sahibi ben olmama rağmen kardeşlerimizin tavrı beni utandırdı"

Suriyelilere karşı ön yargının artık kırılması gerektiğini vurgulayan Çınar, son olarak şu ifadeleri kullandı:

"Ülkemizde Suriyelilere karşı bakış açısı çok kötü. Neden mi? İslam'ı sevmeyen insanların oluşturduğu algıdan dolayıdır. İşte 'Biz Suriyelileri istemiyoruz' diyorlar. Aslında onların istemediği Suriyeli babanın sakallı, annenin ise çarşaflı olması ve çocuklarının İslam terbiyesi ile büyütülmeleridir. Suriyelileri istemeyenlerin asıl istemedikleri İslam'dır. Ailemiz İslam'a olan bağlılığından dolayı bu güzel davranışta bulunduklarını söylediler. Hiç kimsenin Suriyeliler ile ilgili yanlış bir düşünceye kapılmasını istemiyorum. Mal sahibi ben olmama rağmen şu an bu kardeşlerimiz güzel davranışları ile bizi ezdiler. Rabbim kendilerine mükâfatlarını versin ve kötü insanlar ile karşılaştırmasın." diye konuştu. (İLKHA)

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.