Suriyeli âlimler: Selahaddin’i Eyyubi gibi Kudüs’ü özgürleştirmeliyiz
Müslümanların ilk kıblesi olan Mescid–i Aksa ve Kudüs’ün 1948 yılından bu yana siyonist rejimin işgali altında olduğuna dikkat çeken Suriyeli alimler, emperyalist ABD'nin ihanet ve şer planının Kudüs’ü tamamen işgal girişimi olduğunu söylediler.
İşgalci ABD'nin sözde "Yüzyılın Anlaşması" adıyla açıkladığı ihanet ve şer planına tepkiler her geçen gün artarak devam ediyor.
Emperyalist ABD ve siyonist terör çetesinin Filistin'i ve Kudüs’ü işgal planı ile ilgili İLKHA’ya konuşan Suriyeli alimler, tüm Müslümanlara “Selahaddin’i Eyyubi gibi Kudüs’ü özgürleştirmeliyiz” çağrısında bulundular.
Suriyeli alimler, işgal planına tepki göstermek için bu pazar İstanbul, Diyarbakır ve Sakarya'da düzenlenecek Kudüs'e sahip çıkma mitinglere de herkesin katılması gerektiğini söylediler.
Filistin'in başkenti olan Kudüs'ü siyonist işgalcilerin başkenti olarak ilan eden şer plana tepki gösteren alimler, Müslümanların Hazreti Ömer, Selahaddin Eyyubi ve Abdülhamit Han gibi Kudüs’e ve Filistin topraklarına sahip çıkmasını istediler.
“Müslümanların yöneticileri Kudüs’e ihanet ettikleri için Kudüs zor durumdadır”
Kudüs’ün özgürlüğünün Müslümanların vahdetinden geçtiğinin altını çizen Zehra Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Müslim, Müslümanların Kudüs davası için ayağa kalkmaları gerektiğini söyledi.
Kudüs’ün önemine değinen Müslim, “Kudüs’ün İslam’daki yeri bellidir. Kudüs Müslümanların namaz için yöneldiği ilk kıbledir. İslam tarihinde Beyt'ül Makdis’in özel bir önemi vardır. Düşmanlar Kudüs’ü Müslümanların ellerinden almak istiyordular. Hangi devlet gelmişse Kudüs’ü himayesi altına almış ve bazen de Kudüs düşmanların eline geçti. Arap ve Müslümanların yöneticileri Kudüs’e ihanet ettikleri için Kudüs zor durumdadır.” dedi.
“Kudüs’e sahip çıkmak Müslümanların üzerine farzdır”
İslam ülkeleri idarecilerine de çağrıda bulunan Müslim, “Eskiden Kudüs düşmanların eline geçtiğinde, Müslümanların askerleri Kudüs kendileri için öneme sahip olduğundan ihlaslarıyla asker toplayıp veya sulh yoluyla Kudüs’ü özgürleştirmek için çalışıyorlardı. Fakat şu anda Arapların yöneticileri, Kudüs’ü Müslümanların elinden alıp düşmanlara teslim etmek için Yahudilere ve düşmanlara yardım ediyorlar. Bu büyük bir ihanettir. Müslümanlar duyarlı olmalıdırlar ve Müslümanların kendi aralarında vahdeti sağlamaları ve bütün imkânlarını birleştirip bunu engellemeleri lazım. Hainlere ve düşmanlara fırsat vermemeleri lazım. Beyt'ül Makdis’imiz, Müslümanlar nezdinde çok büyük bir öneme sahiptir, düşmanların eline geçmesine izin verilmemelidir. Müslümanlar artık duyarlı olmalıdırlar ve bu fırsatı düşmanlara vermemeleri Müslümanların üzerine farzdır. Araplar, yöneticilerinin Yahudi ve Amerika ile birlik hareket edip Müslümanlara bu ihaneti etmelerine izin vermemelidir.” ifadelerini kullandı.
“Kudüs Müslümanlarındır”
Kudüs’e sahip çıkılması çağrısında bulunan Müslim, “Türkiye, Malezya ve Endonezya gibi güç sahibi ülkeler, ellerinden ne geliyorsa onu yapmalıdırlar. Amerika ve israilin planını bozmaları lazım. Bütün Müslümanlara sesleniyoruz; Kudüs’ü kurtarmak sizlerin üzerine bir farzdır. Yöneticilerinizin Kudüs’ten vazgeçmemeleri için baskı uygulayın. Kudüs Müslümanlarındır. Filistin halkı Müslüman’dır ve Kudüs’ü onların elinden alıp başka yerlerden gelen Yahudilere teslim etmek aklın, dinimizin ve adaletin kabul edeceği bir durum değildir. Aynı zamanda devletlerin siyasetleri de bunu kabul etmez. Müslümanlar, Kudüs konusunda ellerinden ne geliyorsa yapmaları lazım.” şeklinde konuştu.
Siyonizmin, Müslümanların ilk kıblesinin olduğu kutsal topraklar ve diğer İslam coğrafyalarında büyük bir barbarlık sergilediğine dikkat çeken Halep Dini Meclis Başkanı Doç. Dr. Abdullah Salkini de Müslümanların zulüm ve esaretten kurtarılması için İslam ülkelerinin bir araya gelmesi gerektiğini belirtti.
“Yahudiler dünyayı hâkimiyetleri altına almak istiyor”
Yahudilerin uzun bir süredir tüm halkları kendi hâkimiyetleri altına almak için çabaladıklarını söyleyen Salkani, bu durumun halen devam ettiğini belirterek, “Şu an Batı ülkelerinde ve Amerika’da birçok kişi, Yahudilerin kendilerini zorla hâkimiyetleri altına aldıklarını, evlatlarının Yahudiler için canlarını verdiklerini ve paralarının Yahudi bankalarına aktığının farkına vardılar. Ancak hiç kimse bunu engel olamamaktadır. Çünkü kendi kanunlarında da açıkça Yahudi aleyhtarlığı yapanların cezalandırılacağı yazmaktadır. Bunun dışında da Yahudiler kendi karşılarına çıkıp onların planlarını ortaya çıkaranları suikastlarla öldürüyor ya da deli oldukları gerekçesiyle de deliler hastanesine attırıyor, mallarını talan ediyorlar. Tüm bunların delili bizlerin öncelikle Filistin’de daha sonra Suriye’de belalara maruz kalıp imtihana tabi tutulmamızdır.” dedi.
“Tüm dünyayı siyonizme karşı uyarıyoruz”
Salkani, “Yahudilerin barış, özgürlük ve hürriyet diye konuştukları şeylerin hepsi yalandır ve bunların hiçbiri uygulanmamaktadır. Dünyanın her yerinde kanlar akmakta, evler ev halkının başına yıkılmakta ve insanlar evlerinde ölmeseler bile açıkta, açlıktan ölsünler diye ev veya ülkelerinden edilmekteler. Hıristiyanlıktan eser taşımayan bu batı ülkelerinin burada üzerimize çullanmalarındaki amaçları nedir acaba? Tabi ki bunların hepsini Yahudiler için yapmaktalar. Tüm dünya halkları, Avrupa, Amerika ve Rusya, bu Yahudi tehlikesine dikkat etmezlerse ve kendilerine gelmezlerse başlarına öyle musibetler gelecek ki feryatları fayda etmeyecektir.” ifadelerini kullandı.
“Bu anlaşma arsızlık anlaşmasıdır”
Müslümanların kendi özlerine dönmesi ve Kudüs’e sahip çıkmaları gerektiğini belirten Suriye Hayra Davet Derneği Başkanı Osman Kadri Mekansi ise, “Bu anlaşma Kudüs’ün anlaşması, yüzyılın anlaşması değil, bilakis arsızlık anlaşmasıdır. Bu mücrimler, kendilerinin olmayan toprakların üzerinde inisiyatif kullanmaktalar. Sultan Abdulhamid onlara, ‘ben hayatta olduğum sürece sizler Beyt'ül Makdis’e ayak basamayacaksınız. Ben Kudüs’ü ailemden, halkımdan ve Müslümanlardan güç ve silahla alarak miras aldım ve Kudüs’ü size ancak bu şekilde veririm’ demişti. Ancak Müslümanlar zayıfladıktan, İslam’dan ve imandan uzaklaştıktan sonra güçlerini yitirmişlerdir. Hazreti Ömer, ‘biz Allah tarafından İslam ile yüceltilmiş bir kavimiz. Her kim ki izzeti İslam dışında ararsa Allah-u Teâlâ onu zelil bir hale düşürür’ demişti. İşte yaşadıklarımız tam olarak böyledir.” diye konuştu.
“Bizler Allah’ın dinine yardım edersek Allah’ta bize yardım edecektir”
İslam ümmetinin ve Müslümanlara vahdet çağrısında bulunan Mekansi, “Eğer dinimize ve Rabbimize tekrar dönersek, İslam şeriatı ve peygamberin sünneti etrafında tekrar toplanırsak gücümüze ve güçlü halimize tekrar kavuşuruz. Eğer bunları hakkıyla yapabilirsek, bu önümüze çıkanlar tıpkı selefleri gibi karşımızda duramayacak ve önümüzde diz çökeceklerdir. Ancak zayıf bir duruma düştüğümüzde ise bilmeliyiz ki bu zayıflığın müsebbipleri bizleriz. Bizim hakkımızda inisiyatif belirleme hakkını onlara biz dünya liderliğini bırakarak kendimiz onların eline verdik. İslam’a dönüş güce dönüşür ve imana dönüş huzura dönüşür. Eğer bizler Allah’ın dinine yardım edersek Allah’ta bize yardım edecektir. Bu gerçeği Rabbimiz Kur’an-ı Kerim’de bize bildirmektedir. Dilerim ki Rabbim bizi güzel bir şekilde tekrar bu dinimize döndürür, bizlere şeytanlara, nefislerimize ve düşmanlara karşı yardım eder.” ifadelerini kullandı.
“Selahaddin’i Eyyubi gibi Kudüs’ü özgürleştirmeliyiz”
Humus Alimler Heyeti Başkanı Abdulaziz Bekkur da “Yüzyılın anlaşması düşmanlarımızın uzun bir süredir üzerinde çalıştıkları planlarıdır. Ancak melun Trump’ın da dediği gibi uzun süredir liderlerin elinde dolaşan ve ertelenmeye çalışılan bu planı kendisi ortaya çıkararak küstah bir şekilde ortaya koymuştur. Tüm dünya Müslümanları bir zaaf içindeler. Dünyadaki tüm Müslümanların ayaklanması ile umarız ki Müslümanlar birbirlerini severek bir araya gelirler. Türkiye başta olmak üzere dünyadaki tüm Müslümanların bu anlaşmaya müdahale etmelerini, hastalanan ancak kesinlikle hiç ölmeyen bu İslam davasının tekrar dirilmesine katkıda bulunmalıyız. Bu anlaşmayı ortadan kaldırıp Selahaddin’i Eyyubi gibi insanların Kudüs’ten ümitlerini kestikleri dönemde mübarek Kudüs’ü özgürleştirmeliyiz.” şeklinde konuştu. (İLKHA)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.