“Terör listelerinde zalimlerin ismini göremiyoruz”

Gaziantep’te Suriyeli gazeteciler ile sivil toplum kuruluşlarıyla iftarda bir araya gelen Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, burada yaptığı konuşmada, Dünya Müslüman Âlimler Birliği Başkanı Yusuf El-Karadavi'nin terör listesine alınmasına ilişkin “Mısırlı din kardeşim Yusuf El-Karadavi terör listesine alınıyor. Ancak bu terör listelerinde zalimlerin ismini göremiyoruz.”diyerek tepki gösterdi.

Gaziantep İl Müftülüğü tarafından özel bir otelde düzenlenen iftar programına, Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez’in yanı sıra, DİB Din İşleri Yüksek Kurulu Başkanı Ekrem Keleş ve üyeler, Gaziantep Valisi Ali Yerlikaya, İl Müftüsü Ahmet Çelik, Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, GAÜN Rektörü Ali Gür, Suriyeli gazeteciler, siyasi parti ve sivil toplum kuruluşu temsilcileri, kamu kurum müdürleri, âlimler ve davetliler katıldı.

İftar yemeğinin ardından konuşan Görmez, tüm katılımcıların Ramazan'ını tebrik ederek konuşmasına başladı.

“Terör listelerinde zalimlerin ismini göremiyoruz”

Bazı Körfez ülkeleri tarafından Dünya Müslüman Alimler Birliği Başkanı Yusuf El-Karadavi'nin terör listesine alınmasına tepki gösteren Görmez, “Mısırlı din kardeşim Yusuf El-Karadavi terör listesine alınıyor. Ama ancak bu terör listelerinde zalimlerin ismini göremiyoruz.”dedi.

Türkiye'nin Suriyeli sığınmacılara kucak açtığını ve Türkiye'de bulunan 3 milyon Suriyeliye ensar ve muhacir kapsamında yardımcı olunduğunu belirten Görmez, “Halep ve Gaziantep kıyamet gününe kadar kardeş kalacaklardır. Bu günleri, bu mübarek geceleri, Ramazan'ın özellikle son 10 gününde Allah'tan sizleri işlerinizde muvaffak kılmasını temenni ediyorum. Ülkelerinizden istemeyerek çıktınız. Siz Türkiye'desiniz. Emniyet ve güvenlik içindesiniz. İnşallah sizin hicretinizin ben Türkiye'ye mübarek olmasını temenni ediyorum.”dedi.

“Siyasetçiler ve âlimler bu imtihanı geçemediler”

Ensar ve muhacir kavramının ümmetin temellerinden olduğuna işaret eden Görmez, şunları söyledi: “Zorluklara rağmen biz üzüntü hissediyoruz. İslam âlemindeki bu durumlar, özellikle Suriye'de olan gelişmeleri üzüntüyle takip ediyoruz. Bu siyasetçiler ve âlimler bir şekildeki bu imtihanı geçemediler. Medyacılar da bu başarısızlığın bir parçasıydı. Suriye sorununda yüz binlerce insan öldürüldü ve aynı zamanda milyonlarca insan ülkesini, vatanlarını terk etti. Sadece Türkiye'de 3 milyon kardeşimiz var.”

Görmez, “Biz kusurumuzu itiraf etmemiz gerekiyor. Uluslararası ülkelerin bazıları Suriye'deki olayların bu noktaya ulaşmasını istemezdi. Çünkü bizim vacibimiz, bu kusuru, bu hatayı düzeltmektir ve bizim Allah'tan ümidimiz var. Allah diyor ki; 'Allah'ın rahmetinden hiç bir zaman için uzaklaşmayın.’ inşallah Gelecek günler inşallah daha iyi olacaktır.”ifadelerini kullandı.

“Osmanlı yıkıldıktan sonra İslam alemi parçalandı”

İslam tarihinde 3 büyük kriz yaşandığını ve Osmanlı'nın yıkılmasıyla da İslam aleminin parçalandığını dile getiren Görmez, “Biz İslam tarih medeniyetimize bakarsak büyük krizler göreceğiz ve çok büyük zorluklara şahit olacağız. Ben bunu dördüncü zor olarak görüyorum. Birinci dönem Hz Osman'ın (ra) öldürülmesiyle başladı. Fitnenin zuhuru açık olması, kardeşler arasında, hatta sahabeler arasında bu sıkıntılar oldu. Bu krizlerden büyük medeniyetler doğdu. Endülüs medeniyeti doğdu. İslami ilimler ve büyük âlimler doğdu. İkinci zor olan dönem ise Moğolların Haçlı Seferleri'yle beraber bütün İslam ülkelerine ve İslam âlemine karşı Fırat ve Dicle döneminde kanlar aktı ve kitap mürekkepleriyle de siyahlaştı. Bu büyük krizden de Osmanlı Devleti doğdu. Osmanlı da 6 asır boyunca İslam'a hâkim oldu. Üçüncü dönem ise, Osmanlı Devleti'nin yıkılmasıydı. Osmanlı yıkıldıktan sonra İslam âlemi parçalandı. Biz bu üçüncü dönemden de kurtulmak istiyorduk. Ama maalesef dördüncü krize ulaştık ve büyük bir ümidim var. Bu büyük krizden büyük bir İslam medeniyetinin doğduğunu göreceğiz.”diye konuştu.                      

“Suriyelilerle ilgili doğru bilgilere ihtiyacımız var” diyen Görmez, konuşmasını şu ifadelerle noktaladı:

 “Türkiye Devleti, Suriyelilere ve muhacirlere yeni bir bakışla bakmaktadır. Sosyal hayatıyla, ekonomik hayatıyla Türklerle eşit eğitim ve ticaret onlar için açıktır. Hatta bazılarına vatandaşlık bile verilmeye başlandı. Bizim sorumluluğumuz cehaletle ve bilinçsizlikle savaşmaktır. Onun için de bizim her zaman Suriyelilerle ilgili doğru bilgilere ihtiyacımız var. Bu noktada medyanın doğru bilgiyi araştırıp, bulup ve ulaştırmaları gerekiyor.”

Program Gaziantep İl Müftüsü Ahmet Çelik’in yaptığı dua ile sona erdi. (İLKHA)