Şanlıurfa Valisi Abdullah Erin, Haliliye mahalle muhtarlarıyla elektrik kesintileri konusunda bir toplantı gerçekleştirdi. Toplantıda muhtarların dile getirdiği elektrik ve sulamada yaşanan sorunlar hakkında konuşan Vali Erin, kaçak elektriğin bahane edilerek iki milyona yaklaşan nüfusun mağdur edilmesinin kabul edilemez olduğunu söyledi.
Özelleştirmeden sonra elektrik kesintileriyle ilgili şikâyetlerin artığının farkında olduklarını belirten Erin, “Bakanlarımız, milletvekillerimiz ile bu sorun için toplandı. Belli başlı sorunlarımızın başında DEDAŞ problemi geliyor. Bugün öğleden sonra elektrikle ilgili tüm tarafları davet ettim. Hepsini dinleyeceğiz. Haksız, adaletsiz, vatandaşı mağdur edecek hiçbir uygulamaya tahammülümüz olmadığını ifade edeceğiz. Onları da dinleyeceğiz. Neden bu kadar problem yaşanıyor? Hadi kaçaklar var, bu aslında Şanlıurfa’ya yakışmayan bir tablodur. Ama bunun sebepleri neler, bahsedilen yüzde 65-70 kaçak neden var?” diye konuştu.
Bu sorunun çok ciddi bir problem olduğuna dikkat çeken Erin, “Kaçak miktarının ve oranının Şanlıurfa merkez ve ilçelerindeki normal tüketimden kaynaklandığını zaten değerlendirmiyoruz. Normal ev tüketiminden kaynaklanan bir kaçağın eskiyle kıyaslandığında neredeyse yok denecek seviyeye ulaştığını biliyoruz. Bu sulamadan mı kaynaklanıyor büyük ölçüde, sulamadan kaynaklanan izinsiz ve ruhsatsız kaçak kullanımla ilgili. Geçmiş dönemde düşünülen çözümler vardı. Ama onların bugün itibariyle çözüm olmadığını görüyoruz. Bu ciddi bir problem ama böyle devamına da müsaade etmeyeceğiz. Elimizden gelen gayreti, çabayı hem buradaki DEDAŞ yetkilileriyle hem de Bakanımıza doğru bilgi vermek suretiyle Ankara’da bulabileceğimiz çözümlerin hayata geçirilmesini sağlayacağız” dedi.
“Günde üç beş defa elektrik kesilmesi kabul edilemez”
Toplumun bir kısmının yaptığı bir yanlışın maliyetinin iki milyona yüklenmesinin doğru olmadığını belirten Erin, “Toplumun bir kısmının yaptığı bir yanlışın maliyetinin iki milyona yaklaşan nüfusa yüklenmesinin doğru olmadığını izah ediyoruz. Onun için doğru tespitler yapmalıyız. Bu kaçak nereden ve neden kaynaklanıyor? Ve kim kullanıyor? Ben Şanlıurfalı bir vatandaş olarak kullandığım enerjinin bedelini fazlasıyla ödüyorum. Ödediğim bu bedelin karşılığının bana eksiksiz ve noksansız bir şekilde iletilmesini talep etmem en doğal hakkımdır. Başkasının yaptığı yanlışın benim sırtıma bir maliyet olarak geri dönmesini kabul edemem. Şanlıurfa merkezde esnaf olarak veya vatandaş olarak bütün sorumluluklarımı yerine getiriyorken, günde üç beş defa elektriğimin kesilmesine rıza gösteremem. Ama öbür taraftan bizi bu zorlukla karşı karşıya bırakan ve yoğun kaçak kullananlarla da mücadele etmemiz lazım” şeklinde konuştu.
“Dayatmalara biz boyun eğemeyiz”
Muhtarların sulama düzeninde yaşadıkları sıkıntıları dile getirmesi üzerine de görüşlerini açıklayan Erin, şunları söyledi:
“Şu 20-25 gün içerisinde Harran Ovasındaki, Akçakale’deki, Suruç’taki ovalarımızda aynı sıkıntılarla karşı karşıyayız. 'Ben suyu alayım başkası ne olursa olsun' diye bir anlayışı kabul edemeyiz. Birisi arkasına beş on adamı almak suretiyle devletin kurmuş olduğu, yatırım yapmış olduğu o büyük kanallardaki sulama rejimini bozmasına müsaade edemeyiz. Dayatmalara biz boyun eğemeyiz. Bizler devletiz ve devlet olarak koyduğumuz kurallara bu memleketteki herkes riayet edecek. Kimsenin zorbalıkla, güç kullanmak suretiyle devletin bu düzenini bozmasına kesinlikle müsaade etmeyeceğiz. Yoksa devleti yönetemeyiz. Ne ben Valilik yapabilirim, ne Kaymakam görev yapabilir. Suyun, en adil ve en düzenli bir şekilde bütün çiftçilerimize ulaşmasını sağlayacak önerilerin ve tekliflerin hepsini dinleriz ve bunun sonucunda bir plan oluştururuz, bir sulama rejimi oluştururuz. Bu sulama rejimine, memleketteki en küçük çiftçiden en büyüğüne kadar herkes riayet eder. Kimsenin kendi kafasından bu sistemi bozacak bir müdahalede bulunmasına kesinlikle rıza gösteremez, göz yumamayız.” şeklinde konuştu. (İLKHA)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.