"Türkiye olarak sağduyuyu elden bırakmayacağız"

"Türkiye olarak sağduyuyu elden bırakmayacağız"
​Türkiye ile ABD'nin vize işlemlerini karşılıklı askıya almasına değinen Başbakan Yıldırım, " Bölgesel ve küresel gerilimlerin tırmanmakta olduğu bu süreçte Türkiye olarak sağduyuyu elden bırakmayacağız." dedi.

Başbakan Yıldırım, Çankaya Köşkü'nde düzenlenen Valiler Toplantısı'na katılarak bir konuşma yaptı.

Yıldırım yaptığı konuşmada, Irak Kürdistan Bölgesin'nde gerçekleşen referanduma değindi

Yıldırım, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Irak'taki bölgesel yönetimin bir oldubittiyle, anlamsız bir şekilde attığı bu adım, Irak'ın mevcut statüsünü, toprak bütünlüğünü bozmakta, aynı zamanda da ulusal güvenliğimiz için bir tehlike oluşturmakta, bölgesel barışı da tehdit etmektedir. Bu terör oluşumlarıyla kol kola girenler, Irak'ın tüm kazanımlarını kaybetme olasılığını iyi hesap etmeliler. Biz bölgede yaşayan, farklı dini ve etnik gruplara ait insanların hukukunu geçmişte koruduğumuz gibi bundan sonra korumaya özen göstereceğiz."

Türkiye ile ABD'nin vize işlemlerini karşılıklı askıya almasına da değinen Yıldırım, son günlerde Amerika ile yaşanan vize krizinin gündemin sıcak konularından birini oluşturduğunu dile getirdi.

Amerika'nın diplomatik misyonlarının güvenlik zafiyetini öne sürerek, vize işlemlerini askıya aldığını duyurduğunu anımsatan Yıldırım, "Biz de yakışanı yaptık, mütekabiliyet esasına dayanarak aynı karşılığı verdik. Temennimiz, iki müttefik arasındaki ilişkilerin kısa sürede normale dönmesidir. Bölgesel ve küresel gerilimlerin tırmanmakta olduğu bu süreçte Türkiye olarak sağduyuyu elden bırakmayacağız." ifadelerini kullandı.

Bölgesel farklılıkları azaltmak için Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerindeki valilerinin diğer valilerden daha büyük bir yükü olduğunu vurgulayan Yıldırım, burada da dayanışmaya ihtiyaç olduğunu ifade etti.

Elinde imkanı olan valilerin daha az imkanı olanlara mutlaka destek olmasını beklediklerinin altını çizen Yıldırım, "Cazibe Merkezleri Programı, son halini aldı ve kısa bir süre içerisinde kamuoyuyla paylaşılacak. Böylece, Doğu ve Güneydoğu'daki 23 ilimizde yeni bir kalkınma hamlesi başlamış olacak." dedi.

Kaybedecek tek bir saniye olmadığını vurgulayan Yıldırım, şu görüşlere yer verdi:

"Biz de hizmet mesai saatleri ile sınırlı değildir. Biz 7 gün 24 saat görev başında çalışmak durumundayız. Artık protokol yöneticiliği bitmiş hizmet valiliği devreye girmiştir. Protokol davetlerinde de bu anlamda lütfen seçici olun. Siz bir etkinliğe gittiniz zaman bütün memurlar, bütün yöneticiler cümbür cemaat arkanıza takılıyor. Vatandaşa iş yapacak dairelerde kimse kalmıyor. Bu konuda da dikkat edin. Kendiniz gidin herkesin gelmesine gerek yok. Otursunlar işlerin başında dursunlar. Size yakın durmaktan, gözükmekten vazgeçsinler, işlerine yoğunlaşsınlar. Lütfen şehir merkezine takılıp kalmayın. Köylere, kasabalara her yere gidin. İnsanlar sizi her yerde görsün. Eksik neyse, ileteceksiniz. Sorun neyse, söyleyeceksiniz İçişleri Bakanımıza o da hükümete getirecek, biz de gereğini yapacağız."

 

Sorunların torunlara ve Ankara'ya havale edilmemesi çağrısında bulunan Yıldırım, sorunların yerinde müdahale edilerek çözülmesi gerektiğini dile getirdi.

Valilerden güncel teknoloji ve uygulamalardan da en üst düzeyde yararlanmalarını isteyen Yıldırım, bu kapsamda başbakanlıkta bakanlıklarla birlikte e-devlet dönüşümünü yaygınlaştırma çalışmasını başlattıklarını hatırlattı.

E-devletin yurt genelinde uygulamasının daha da yaygınlaştıracağına değinen Yıldırım, şunları kaydetti:

"Burada şu ana kadar 35 milyon vatandaşımızın e-devlet hizmetinden yararlandığını görüyoruz. 2009'da açtığımızda bir yılda bu sayı 6 milyonu ulaşmıştı. Şu anda 35 milyon, ancak e-devlet bilgi toplumu anlamında ülkemiz geniş bant internet erişiminde yüzde 68'e çıkmasına rağmen vatandaşlarımızın sadece 35 milyonu e-devlet marifetiyle hizmet alıyor olması bizim gideceğimiz daha çok yolumuz olduğunu gösteriyor. E-devlet uygulamalarının yaygınlaşması demek, zaman tasarrufu demek, bürokrasinin azalması, vatandaşın işinin kolaylaşması, hayat kalitesinin artması demek. Ülkenin gelişmesi, kalkınması demek.

Bugüne kadar kamu hizmetlerinin ancak yüzde 30'u e-devlet platformuna aktarılmış durumunda. O halde yapacağınız valiliklerde bulunan bütün hizmetleri e-devlet platformuna aktarmak ve böylece işlerin bürokrasiden kurtulmasını sağlamak olmalıdır.

Şu anda 350 devlet kurumu, 2 bin 600 kalem hizmet e-devletten veriliyor. Toplamda devlette yaklaşık 8 bin 600 hizmet türümüz var. O halde daha çok çalışmamız lazım. Daha fazla e-devlet uygulamalarına alan açmamız gerekiyor. Başbakanlık koordinasyonunda yürütülen bu çalışmayla merkezde bütün bakanlıkların entegrasyonu tamamlandı."

Yıldırım, bütün kurumların yazışmalarının artık elektronik ortamda gerçekleştiğini belirtti.

Daha önce ortalama 7 günde gelen bir evrakın şimdi artık bir tuşla bir dakika içinde ulaştırıldığına dikkati çeken Yıldırım, bunun hem çevrenin korunmasını hem de iş gücünden ve bütçeden tasarruf sağladığını söyledi.

Bürokratik işlemlerin azaltılmasının vatandaşları memnun ettiğini dile getiren Yıldırım, bürokrasinin asgari düzeye indirilmesinin, prosedür ve mevzuatın bir engele dönüştürülmemesinin önemine işaret etti.

Yıldırım, yatırımlar konusunda çok titiz olunmasını isteyerek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Yatırımları yaparken, şehirleri inşa ederken, imar ederken, çevre tahribatına meydan vermeyelim. Şehirlerin tanıtımı ve yatırımcı çekmesi, ihracatın arttırılması, toplumsal heyecanın oluşturulması, sosyal yapının güçlenmesi için gerekli gayreti göstermenizi istiyorum. Her il ihracatla tanışmalı, gerçi tanıştı, ihracat yapmayan ilimiz yok ama bu rakamlar sembolik olarak kalmamalı. Bugün 10 milyar dolar ihracat yapan ilimiz var, 10 milyon dolar ihracat yapan ilimiz var. İstiyoruz ki 10 milyon ihracat yapan ilimiz de 100 milyon ihracata çıkabilsin. Böylece katma değer oluşturacağız. Bu katma değer de ülkemizin, geleceğimizin, refahımızın teminatı olacak."

Ferah, yeşili bol, çevre düzeni iyi şehirler görmek istediklerini belirten Yıldırım, bakanlığı döneminde şehir giriş çıkışlarındaki yolların muntazam hale getirilmesi, sıcak asfaltla kalitelerinin yükseltilmesi konusunda büyük gayret harcadıklarını aktardı.

Şehirlerin peyzajının, şehrin vitrini olan havaalanları ve giriş arterlerinin, ana yolların özenle güzelleştirilmesi gerektiğine işaret eden Yıldırım, valilerin belediyelerle yakın koordinasyon içinde çalışmasını arzu ettiklerini söyledi. 

Yıldırım, Türkiye'nin zor günler geçirdiğini belirterek, şunları kaydetti:

"Sizlerin kendi ilinizdeki hemşehrilerinizle dayanışmanız ve ülke çapındaki kaynaşmamız, birliğimiz, beraberliğimiz, ülkemizin gelecek yılları için en önemli sermayemizdir, en önemli teminatımızdır. Ülkemiz üzerinde oynanmaya çalışılan bu oyunları bozmak için canla başla gayret edeceğiz, birlikte çalışacağız. Birbirimizi daha çok seveceğiz. Farklılıklarımızı değil, ortak yanlarımızı ortaya çıkararak kardeşliğimizi arttıracağız." (İLKHA)

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.